1- Tanışma

1.5K 73 19
                                    

                       Harleen'in Ağzından

  Bugün Arkham Akıl hastanesindeki 2. haftamdı. Gayet iyi gittiğimi düşünüyordum, masamda duran kahvemden bir yudum daha aldıktan sonra elimdeki gazeteyi okumaya devam ediyordum. 

İçeri Bayan Collins girdi. Hemen ayağa kalkarak selamladım. Odama bu kadar erken bir saatte neden geldiğini merak etmiştim doğrusu..

''Günaydın Bayan Collins. Bir problem yoktur umarım?'' dedim gülümseyerek. Bana gülümsedi o da. 

''Günaydın Doktor Quinzell. Size vermem gereken bir bilgi var..'' dediğinde kafamı dinliyorum şeklinde salladım. ''Gotham'ın zır deli katili Joker'i tanıyorsundur..'' diye girdi söze. Derin bir nefes aldı ''Şuanda kendisi Batman tarafından hastanemize kapatıldı. Vereceğim bilgi ise, artık onunla ilgilenecek doktorun siz olduğunuz..'' 

Şaşırmıştım, henüz bu kadar ağır bir hastayı alacak kadar profesyönel değildim.. Kendimi pek hazır hissetmesem de, benim için büyük bir deneyim olacak olan bu fırsatı geri tepmemeye karar verdim. 

''Tabi Bayan Collins. Seanslarımıza başlayabiliriz o zaman..'' dedim gülümseyerek. Kafasını olumlu anlamda sallayan Collins, odadan çıktı. Zamanın gelmesini bekliyordum, saat 10.25'te Joker ile ilk seansıma girecektim. 

İşte! Zaman geldi ve çattı.. Hastanenin soğuk koridorlarında yürürken, ayakkabılarımın çıkardığı tok ses ile Joker'in bulunduğu yere vardım. Güvenlik üst düzeydeydi, hatta son raddede.

''Sizinle beraber seansa gireceğiz Doktor Hanım.'' demişti güvenliklerden biri. Şaşkınca onlara baktıktan sonra, kendimden emin bir şekilde ona baktım. 

''Kendim hallederim.'' dedikten sonra kapının açılmasını bekledim. Açılan kapının ardından karanlık ve kasvetli odayı gördüm ve içeri girdim. Az olan ışıklandırma, Joker'i rahat görmemi engelliyordu. Ancak zar zor görebildiğim onun masada oturmuş, iskambil kağıtlarıyla oynuyor olduğu idi.

''Yeni bir doktor..'' dedi kapının kapatılma sesini duyan hastam.. Yeşil saçları, bembeyaz teni, kıpkırmızı dudakları, vücudundaki dövmeler, implant dişleri, mavi ve yeşilin tonlarında aralarında hafif gri olan göz rengi... Büyülenmiştim sanki.

''Merhaba..'' diyerek odaya girdim ve masanın karşısındaki sandalyeye geçtim. Bana bakmak yerine, iskambil kağıtlarına yoğunlaşmış Joker'e bakıyordum. ''İlk önce tanışalım.'' diye başladım. ''Ben Harleen Frances Quinzell. Bana her iki ismim ile hitap edebilirsin, sana kalmış hangisini istersen. Bundan sonra seanslarını benimle geçireceksin.'' dedim.

''Ben her iki ismini de kullanmayacağım.'' diye girdi söze. Sonrasında gözlerini iskambil kağıtlarından ayırıp, benim gözlerime dikti. ''Sana daha güzel bir isim buldum Doktor Hanım.'' dedi dahice. Merak etmiştim doğrusu. ''Harley..'' 

Pek tanıdık gelen bir isim değildi. ''Peki, Harley de olur. Siz nasıl yakın hissedeceksiniz.'' dedim. Oturduğu sandalyeden ayaklanıp, yanıma gelen Joker'e birazcık titreyerek bakıyordum. 

''Bu şekilde daha yakın hissediyorum.'' dedikten sonra kahkaha atmıştı. Kahkahası kulaklarımın zarından geçip, beynime ses kaydı olarak kaydediliyordu sanki.. Sandalyemi biraz yana kaydırdıktan sonra, kafamı çevirdim. 

''Yerinize geçin.'' diye ikaz ettim. Fazla diretmeden yerine oturan seri katil ile göz göze geldik. ''Bana kendinizi tanıtır mısınız? Mesela size nasıl hitap etmemi istersiniz?'' diye sorular yönelttim.

Kahkaha attı. ''Şu -siz'leri bırakarak hitap edebilirsin.'' dedi. Anlaşılan fazla resmi konuşmaktan hoşlanmıyordu. ''Mesela Mr.J diyebilirsin, Joker diyebilirsin..'' dedi. Nedense o konuşurken aptala bağlıyordum, şapşal aşıklar gibi..

''Peki Joker.'' dedim gülümseyerek. ''Yüzün, saçların nasıl bu hale geldi bana anlatır mısın?'' diye sordum. Ona nazik davranmaya çalışıyordum. Tabi bir psikopat için nasıl nazik davranılabilirse o kadar..

''Batman.. O aptal yarasa yüzünden oldu. Birgün soygun yapıyordum, o aptal kanatlı şey beni yakalamak için peşimdeydi. Bende kaçarken bir asit tankına düştüm. Daha sonrasında bu hale geldim.'' dedi. Gerçekten değişik, bir o kadar da merak uyandırıcı.. Asit tankı, nasıl birşey olabilirdi acaba? ''Yalnız doktorlar sürekli aynı soruyu soruyorlar, sıkılıyorum güzelim..'' dedi. 

Biraz düşündüm. ''Ancak doktorların sizi tanımaya ihtiyaçları var.'' dedikten sonra derin bir nefes aldım. ''Nasıl bir çocukluğun vardı mesela?'' diye sordum.

''Tanrı'm gerçekten çok sıkıcısın Doktorcuğum..'' diye alay etti. ''Aramızda kalsın, rüya gibi bir çocukluk geçirdim. Annem ve babam bana o kadar iyi bakardı ki anlatamam.. Hatta annemle hergün parka giderdik, babam her iş çıkışı bana sürpriz hediyeler alırdı..'' dedi. Gerçekten dinlerken şaşırmıştım.

Ben saf saf bakarken kahkahayı bastı. ''Ah Tanrı Aşkına! Sen gerçekten bunu saf saf dinliyor musun Harley?'' diye alay etti. Bende kendime içten içe küfür ediyordum. ''Tabi ki de öyle değil.. Alkolik bir babam vardı, sürekli annemi döverdi. Annemde beni döverdi.. Evde durmam bile onları rahatsız ettiği için, sürekli dışarı kovalarlardı. Tüm gün o ayyaş senin, o tinerci benim o büyük adamlarla gezerdim.'' dedi. 

İçim burkulmuştu gerçekten.. Neden böyle olduğunu anlamıştım birazcık en azından.. Normal bir çocukluk geçirmediği için, belki de annesi ve babasından öyle gördüğü içindi.. ''Peki ya senin Harley?'' diye sordu.

''Seninkinden pek farklı sayılmaz.'' diye başladım. ''Babam alkolikti, eve bir gün gelirse 3-4 gün gelmezdi. Geldiğinde sürekli döverdi beni, bağırırdı azar işitirdim sürekli. Annem ise umursamaz, kafası bir karış havada biriydi. Beni doğurduğundan bile habersizdi yani, o  derece. Bir de kardeşim var. Hasta, annem onunla ilgilenmediği için sürekli ben baktım ona...'' dedim ve bitirdim..

Sonrasında saatten seansın bittiğini anladım. Ayaklandım ve gülümseyerek ''Bugünlük seansımız bitti.'' dedim. Dosyalarımı elime aldığım esnada, Joker'de ayaklandı ve bana doğru geldi. Saçımı kavradı ve çekti, boynum yay gibi gerildi bu sebeple. Canım yanıyordu..

Kafasını hafiften boynuma götürdü. Birazcık ciyaklasam da, saçlarımın acısı onun nefesini hissetmemle anlamadığım bir şekilde geçmişti. Hatta yerini huzura bırakmıştı.. Ah! Neler saçmalıyorum ben!?

''Bırakır mısın, naptığını sanıyorsun!?'' diye tepki gösterdim. Ancak yaramaz psikopat hastam bunu pek umursamadı. ''Saçımı bırak dedim!'' diye bağırdım..

Boynuma kondurduğu ufak bir öpücükten sonra kafasını çekti ve saçlarımı bıraktı. ''Parfümünün kokusu çok güzel. Yarın gene bu parfümü kullan..'' dedikten sonra birşey dememe izin vermeden geri iskambil kağıtlarının başına oturdu..


YENİ BİR JARLEY HİKAYESİİİ!! :)


Jerome X Harley kitabımı bir süre askıya aldım!!

Psychopath+Angel (JARLEY)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon