-23 Yeni Oyuncak, Şişeyi Tekmeledi

371 23 51
                                    

Medya; Roman Sionis

Harley'in Ağzından

Arkadan gelen ses üzerine arkamı dönmüş o sesin sahibine bakmıştım. Ah, işte Oswald... O çirkin penguen karşımızda duruyordu. Ivy'e baktıktan sonra bana odakladı gözlerini ve ardından da Jerome'a. Jerome'u görmek onu öfkelendirmişti sanırsam. Bakışları hiçte hoş değildi. Üstelik Jerome da ona iyi bakışlar atmıyordu. "Ivy ve Harley'in yanyana olmasını anlayabilirim, ama sen? Senin burada ne işin var?" dedi Oswald. Ivy anlamamış gibi Jerome'a baktı. "Jerome, herkesi tanıdığını bilmiyordum." dedi ona.

Jerome pek oralı olmamıştı. Oswald ona bir adım yaklaştı ve çirkin gülümsemesini gözler önüne serdi. "O benim arkadaşım... değil mi Jerome?" dedi. Arkadaşların birbirlerine böyle bakmayacaklarını bilecek kadar çok yaşamıştım bu adaletsiz dünyada. "Arkham'da karşılaştık." dedi Jerome. Tabii ya... zaten iki delinin karşılaşması için oldukça ideal bir ortamdı Arkham Asylum. Ben de Bay J. ile orada tanışmıştım... doktorluğumu önce elimden alıp sonra dalga geçer gibi elime diplomamı tutuşturarak beni hayatından def eden Bay J...

"Hatırlıyorum da... burnunun bu kadar pengueni andırmasında benim de bir katkım var. En son yediğin yumruğu ve bayıldığını anımsıyorum. Tekrar canlandırmak ve anıları tazelemek güzel olabilir arkadaşım(!)" dedi Jerome. Anlaşılan Arkham'da da iyi anlaşamıyorlarmış. Jerome bu sözlerinin ardından sırıtışını yüzüne yerleştirirken Oswald için durumlar biraz tersiydi. O da aksine daha çok somurtmaya başlamıştı. Açıkçası ben de bundan keyif almıştım. "Daha fazla şununla vakit harcamayacağım." dedi Ivy. Zaten Roman'ın davet ettiği bir mekanda rahat hissetmediğini anlayabildiğimden Ivy yürümeye devam edince Jerome'a bakıp başımla işaret ettim ve Ivy'nin ardından yürüdüm.

Jerome'un da bizi takip ettiğinin farkındaydım. Ivy'nin bizi nereye götürdüğünü ise bilmiyordum. Bu bar gerçekten büyüktü ve korkak gözlerim etrafa bakınıp Joker'i arıyorlardı. Yinede onu henüz görememiştim. Buraya gelme amacım onu görmekti, onunla karşılaşmak istiyordum yanındaki kıza rağmen. Jerome "Aradığın çimeni görebiliyor musun?" diye fısıldadı arkamdan kulağıma. Bu söylediğine biraz tebessüm etmiştim. Ona çimen dediğini duysa Bay J. muhtemelen Jerome'u gözünü kırpmadan öldürürdü. "Hayır göremiyorum." dedim.

Ivy bizi bir asansöre getirmişti. Üçümüz o asansöre bindik. Yüksek bir bina olduğunu dışarıdan görmüştüm. Ivy en üst kata yani 7. kata bastı. Asansörün kapısı kapandığında iç çekerek aynadan kendime baktım. "Sarmaşıklarını da değiştiremedim. Buradan çıktığımızda hatırlat bana." dedi Ivy. Başımı sallayıp onu onayladım. Beni bu durumda bile düşünüyor olması hoşuma gidiyordu. O gerçekten iyi bir arkadaştı. Seviyordum... yanımdaki bu iki kişiyi seviyordum çünkü onlar yanımdalardı. Bu sevgi yada minnettarlık olabilirdi, ne olduğunu bilmiyordum.

Asansör durunca önden Ivy indi. Onun arkasından da ben inince Jerome da arkamızdan gelmeye başlamıştı. Geniş, koyu kahverengi bir kapının önüne doğru gidiyorduk ve biz o kapıya doğru giderken Jerome en arkadan hafif bir ıslık çalıyordu. Ivy kapıya vurdu birkaç defa. Kapı açılmadan önce arkadan tok bir erkek sesi konuştu. "Kim olduğunu söyle." dedi. Anlaşılan bu da tipik bir güvenlik önlemi falandı ama teknoloji bu kadar gelişmişken böyle ilkel yöntemlere ne gerek olduğu hakkında bir fikrim yoktu. "Benim, Ivy." diye yanıtladı arkadaşım.

Kapı anında ardına kadar açılmıştı. Kapıyı açan adam bizi süzdü bir süreliğine. Ivy ona tanıdık gelmiş olmalıydı ancak gözleri beni bulduğunda yabancılık çektiğini görmek mümkündü. "Ben Harley Quinn." dedim. Kapıdan kovulmak istemezdim doğrusu, bu yüzden kendimi tanıtma ihtiyacı duymuştum. Adımı söylememin ardından karşımdaki adam beni biraz süzmüştü, öyle süzmüştü ki bir an için onun hoşuna gittiğimi düşünmeden edemedim.

Psychopath+Angel (JARLEY)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora