-11 Harley'in İstekleri

663 48 28
                                    

                            Joker'in Ağzından

           Beyni dağılmış temizlikçi yerde ölü yatarken, Harley ilk defa birine kasten zarar vermiş daha sonrasında öldürmüştü! Artık bir katil o da, tıpkı benim gibi. Gözü kararmış, iyilikten uzak.. Bu durum karşısında ona karşı duygularım kabarmıştı birden.

Silah kullanmayı biliyor olmasına rağmen, onunla bir atış dersi çalışmamız gerekiyordu. Silah eline çok yabancı duruyordu çünkü, ona öğreteceğim. Herşeyi.. Silahı bana uzattı ve aldım. Sonrada yerdeki ölü temizlikçi kadının boşluğuna bir tekme attı. 

Gittikçe canileşiyordu, bu çok hoş! Ama bunu sadece bana olan aşkı yüzünden yapıyorsa? Beni ne kadar sevdiği ortada, kadının bana aşık olmasını kaldıramaması normal. Sonuçta daha Harley'e bile dokunmadım ben. Hiçbir kadına dokunmadım şuana kadar! 

Bana olan aşkı için yaptıysa, sadece bana aşık olan kişilere zarar verir. Bu da benim işime yarayacak birşey değil. Bu konuları sonra düşünecektim, Harley'in önümden geçtiğini gördüm. Sonrada merdivenleri kullanıp yukarı çıktı. Peşinden gittim. 

Merdivenlerin başında duran adamıma bakmadan ''Depodaki cesedi alın ve müsait olmayan bir yerde yakın. İnsanların gözünün önünde yaparsanız daha makbul olur.'' dedim ve yatak odasına ulaşmak için diğer merdivenleri de çıktım. 

Odaya girdiğimde, Harley yanına ufak bir çanta hazırlıyordu. ''Napıyorsun sen?'' diye sordum onu izlerken. 

''Görmüyor musun?'' diye tersledi. Sinirlerinin bozuk olmasına verdim bu davranışını, yoksa canını fena yakardım! ''Çantamı hazırlıyorum J.'' dedi ve telefonunu da çantanın içine koydu. 

''J mi?'' diye sordum gülerek. ''Şu Puding saçmalığına noldu?''

Çantasını omzuna taktı ve bana döndü. ''Puding bir süre saha dışında. En azından Harley kırmızı kartı indirene kadar..'' dedi ve kapıya yöneldi. Onu kolundan yakalayıp durdum. 

''Nereye gittiğini sanıyorsun?'' diye sordum gülerek. ''Benden izin aldığını, sana izin verdiğimi hatırlamıyorum.'' diye alay ettim. 

Şaşırmış gibi yaptı numaradan. ''Aa.. Ne tesafüf ki bende izin aldığımı hatırlamıyorum.'' dedikten sonra kolunu çekiştirmeye başladı. Ama kurtaramamıştı kolunu.

''Harley canını yakarım, şansını zorlama!'' diye sesimi yükselttim. Onu delirtirken yanlış mı yaptım acaba? Delirmesini beklerken bu kadarını hayal etmemiştim. Kolundan çekerek yatağa oturmasını sağladım. 

''Bırakır mısın?'' dedi. ''Dışarı çıkıp gezeceğim, o kadar..''

İzin vermek gelmiyordu içimden, yanımda kalmasını istiyordum. Onu henüz yeni delirtmiştim ve deliliğin belirtileri biraz ağır gösteriyordu kendini. Yolda birşeyler yapabilmesi ihtimalini göz önünde bulundurdum. ''Hayır.'' 

Ofladı ve çantasını omzundan çıkartıp yatağa sertçe bıraktı. Ayağa kalktı, kapıya yöneldi. ''Sana gidemezsin dedim!'' diye bağırdım. Ancak beklediğimin aksine kapıyı kilitliyordu. ''Napıyorsun sen?'' diye sordum şaşkınca. 

''Senin oyununu sana satıyorum.'' dedi hınzırca sırıtarak. ''Madem benim çıkışıma izin yok, senin çıkışına da izin yok.'' dedi ve elindeki odanın anahtarını V yakalı tişörtünün içinden geçirip sütyenine koydu. 

''Sen bana oyun oynayamazsın Harley.'' dedim ve elimi anahtarı istercesine uzattım. ''Ver şu anahtarı.'' dedim. 

''Olmaz, çok istiyorsan kendin al.'' dedi yatağın üstüne çıkıp. Amacını çıkaramamıştım hala, ama yaramazlığının şirinliğinin yanında sinirlerimi bozuyordu. Yanaklarını sıkmak isterken, canını yakmakta istiyordum. 

''Alamayacağımı mı sanıyorsun?'' dedim alay ederek, güldüm.

Sırıttı. ''Alamayacağını biliyorum.'' dedi ve yatağın üzerinden indi. 

                  1 Saat Sonra

        Odanın içinde birbirimizi kovalıyorduk 1 saattir. Anahtarı vermemekte kararlıydı ve sinirlerim artık zıplamak üzereydi. Onu kapıyla kendi aramda sıkıştırmıştım. Kollarımı yanına yasladım. ''Ortada kaldın sanki..'' diye alay ettim. 

''Çekilir misin? Vermeyeceğim anahtarı.'' dedi Harley. Derdini çözememiştim hala.. 

''Amacın ne?'' diye sordum. 

''Amacım şu-'' dedi ve devamını getiremedi. ''Yok.. Amacım yok.'' dedi ve kafasını önüne eğdi. 

''Sabrım taşmak üzere, söyle yoksa canın çok fena yanacak Quinn.'' dedim dişlerimi sıkarken. ''Hadi..'' diye üsteledim. 

''Söylesem bile olmayacak!'' diye bağırdı. Ne bu? Merak etmiştim cidden. Yumruğumu kapıya sertçe vurunca, artık şakam olmadığını anlamıştı. 

''Sence o anahtarı neden oraya koydum?'' diye sordu. 

''Delisin de ondan, hemde ileri düzeyde..'' dedim alayla karışık. 

''Ben senin olmak istiyorum, seni hissetmek istiyorum.'' dediğinde dumur olmuştum. ''Bu dünyada hiçbir kadının sahip olamadığı şeyi istiyorum, seni.'' dedi ve gözlerini acıyla yumdu. ''O temizlikçi kadın bile, seninle özel geceler kuruyor.. Ya ben?''

Ona istediğini vermeyecektim. Çünkü ben henüz onun bana ait olmasını istemiyordum. Yani içimdeki yeşil bana bunu söylüyordu. ''Saçmalama.'' dedikten sonra kollarımı çektim ve ondan uzaklaştım. ''Saçma sapan hayaller kurma. O kadının da gittiği yer belli, öbür tarafta ne bok yerse yer.'' dedim ve cama doğru gittim. 

Camdan dışarıya bakarken, kapının kilit sesini duydum Harley kapıyı açmış olmalıydı. Arkamı döndüğümde gitmişti, hemde yatağın üzerindeki çantasını da alarak. Peşinden gitmeyecektim, bu seferliğine. İncinmiş olduğunu düşünüyordum, yani bir tarafım onu üzdüğümü söylüyordu. Yeşil ise haklı olduğumu.. 

Ah, lanet olsun! Onu üzdüm işte, yeşil yalan söylüyor! İçimdeki yeşili dinlememeliydim, bende onu istemiyor muyum zaten? 

''Ne saçmalıyorsun sen ahmak?!'' dedi içimdeki yeşil. Ahmak mı? Üzdüm işte onu, hak etmiyordu üzülmeyi. Derken yumruğumu duvara geçirdim. 

Psychopath+Angel (JARLEY)Where stories live. Discover now