30- 13 Metre

348 22 363
                                    

Ivy'nin Ağzından

Roman oturduğu deri koltuktan beni izlerken Richard ve bilgisayar başındaki o adam kendi aralarında konuşuyorlardı ancak benim aklım çok bulanıktı. Harley öğrendiği an benden nefret edecekti, buna emindim. Bir arkadaşımı daha kaybetmiştim işte... ona söylesem beni en başından anlamaya çalışır mıydı ki? Söylemiş olsam bir şeyler daha farklı olur muydu?

"Sabit duruyorlar, Harley onları yakalayabilir." dedi Richard. Jerome'u Arkham'a geri mi kapatmaya çalışıyorlardı acaba? Bu olursa çok üzülürdüm, evet Jerome'u seviyorum çünkü. Jerome farklı biri... özel biri.

Aklıma telefonum geldiğinde mecburiyetten Roman'a doğru ilerledim ve derin bir nefes aldım. "Telefonumu giriş katta düşürmüştüm, buldurabilir misin?" diye sordum. Muhtemelen yılışık cevaplar verecek ve yine beni iğrenme gibi duygulara sürükleyecekti ancak başka şansım da kalmamıştı. Telefonu almak için geç bile kalmış sayılırdım.

"İstemen yeterli." dedi yandan bir sırıtışla. Bu şekilde davranmasından hiç hoşlanmıyordum... o en yakın arkadaşımın hayatını elinden almıştı. İğrenç bir adamdı ve ondan iğreniyordum. Yerinden kalkıp adamlarından birkaçına bir şeyler söyledi. Geniş odanın içindeki birkaç takım elbiseli adam hemen odadan çıkmışlardı. Tekrar bana dönerek "Birazdan getirirler." dedi. Kimsenin o mesajı görmemesini umuyordum çünkü mesajda açıkça Joker yazıyordu, bunun yayılmasını istemezdim.

Düşüncelerime dalmışken beni oralardan kopup alan ses Richard'ın sesi olmuştu. "Hareket etmeye başladılar." dedi. Sanırım Harley onları yakalayamayacaktı... üstelik eğer düşündüğüm gibiyse çoktan Jerome'u Arkham'a geri tıkmış olabilirlerdi. Harley bunu öğrendiği gibi Joker'in öldüğünü de öğrenirse ne yapardım? Büyük bir çöküş yaşardı...

Harley'in Ağzından

Telefonumdaki mesaja bakarak onların göründüğü yere varmama çok az kalmışken onların sabit kalmaları bana kolaylık sağlıyordu ama birden hareket etmeye başladılar. Orada neden durduklarını merak ediyordum ama telefonun hala Jerome'un üzerinde olmasını ummaktan başka çarem de yoktu. Gittikçe hırslanıyor ve gaza daha çok yükleniyordum çünkü onlar da çok hızlı gidiyorlardı.

Onları takip ettiğimi anlamış olamayacaklarına göre benden kaçıyor olamazlardı. Ancak korkuyordum, hemde çok korkuyordum. Jerome'a bir şey olacağı korkusu benim yüzüme çarptıkça ellerim titriyordu. Ne o kızın, ne de bir başkasının Jerome'a zarar vermesine izin veremezdim. Anlamadığım şeylerden birisi Jerome'un o kıza neden teslim olduğuydu... ama Jerome'a güveniyordum ben. O yanlış bir şey yapmazdı. Elbet bir sebebi vardı ve onu bulduğum an bunu bana anlatacaktı.

Derin bir nefes aldım çünkü az öncesine kadar sabit durdukları o sokağa gelmiştim. Sokak boştu. Burada ne yapmış olabileceklerine dair bir fikir oluşmuyordu kafamda. Onları yakalamaktan başka bir şey düşünmemeye çalışarak telefonumdaki mesajdan takip etmeye devam etmiştim. Onlar otobana çıkmışlardı... uzak bir yere gideceğimizi o an anladım. Bizi uzun bir yolculuk bekliyordu...

Jerome'a şimdiye dek bir şey yapmışlar mıydı acaba? Yapmamış olsunlar, ne olur... Ona en ufak bir zarar gelmeden onu bulmak istiyorum. Başarmak zorundayım, Jerome için. Benim ona güvendiğim kadar o da bana güveniyor olmalı, onun güvenini boşa çıkaramam. Kendi omuzlarıma durmadan yük bindiriyordum, kendimi Jerome'a karşı sorumluluk sahibi hissediyordum.

Ben de otobana çıktığımda içim biraz daha rahatlamış sayılırdı. Onlara çokta uzak olamazdım, gittiğimiz yeri merak ediyordum. Ya Bay J. orada ise? Orada bekliyorsa? O zaman ne olacaktı? Onu karşımda gördüğümde ne yapacaktım? Tabii ki hiçbir şey. Aslında ondan nefret dahi etmiyordum... çünkü nefret sevginin tam tersiydi ve birinden nefret etmek için önce o kişiyi sevmek gerekliydi. Sanırım ben Joker'e karşı tamamen nötr durumdaydım... ona hiçbir şey hissetmiyordum artık. Hissizdim... sadece onun için hissizdim.

Psychopath+Angel (JARLEY)Where stories live. Discover now