-32 Alexis

279 21 218
                                    

Punchline'ın Ağzından

İçerde bulunan tüm doktorların çıkarılması ardından Joker'in olduğu odaya girmiştim. Hala uyuyordu ve düzenli nefesler alıyordu. Bu sefer de ölmemişti... şanslıydı. Harley ve Jerome'dan daha şanslıydı. Alfie'ye baktım. "Bu odaya kimse girmesin, Joker'e hiçbir zarar gelmeden buradan çıkacağız." dedim. Odadan çıkıp kapıyı kapatmamın ardından koridordaki adamların duyabileceği şekilde seslenmiştim. "Patronunuz nerede, onu görmem lazım." dedim. İçlerinden bir tanesi ilerideki cam kapıyı işaret etmişti.

O zaman Penguen'in dışarda olduğunu anlamıştım. Zaman kaybetmeden cam kapıya ilerledim. Başta sakin görünmeli ve onun bana karşı bir atak yapmasını engellemeliydim, tam da bu yüzden oldukça normal bir yüz ifadesiyle ona arkasından yaklaşmıştım ama o beni fark etmemişti. Bahçede yalnız olduğumuzu da göz önünde bulundurarak hızlı bir hareketle silahımı onun başına dayadım arkasından. Korktuğu belliydi, arkasını dönmek için hamle bile yapamıyordu.

"Joker'i öldürecektin öyle mi?" deyip silahla kafasına sertçe vurdum ve yüz üstü yere düşmesini sağladım. "Ses çıkarmaya kalkarsan seni anında vururum. Anladın mı Penguen?" diye sordum. Bir şey söyleyememiş ama kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Bir ayağımı onun başına koyup baskı uygulamaya başladım. "İstediğin olmamış... Joker'i kurtarmış doktorlar. Seni dinlememişler, elime düştün kısacası." dedikten sonra sırıtmaya başladım.

"Canını sağlama almak istiyor musun?" diye sordum bu kez de. Elbette aklımda fikirler vardı. Oswald'ı öldürmek bana hiçbir şey katmazdı. "Evet." dediğinde derince bir nefes aldım. Gözlerimi gökyüzünde gezdirmiştim, hava hiçte güneşli değildi. Tabii konumuz da bu değildi. "Benim için çalışmanı istiyorum, sen ve tüm adamların kimsenin bilgisi dahilinde olmadan benimle çalışacaksınız. Patronunuz olacağım." dedim.

Kabul etmediği takdirde onu sadece öldürecektim ve bu işten kayıplı olarak çıkacaktı. O yüzden vereceği cevap için o kadar da heyecanlı değildim. "T-tamam, tamam. Kabul ediyorum." demişti. Zavallıyı korkutmak bu kadar kolaydı işte. Ayağımı başından çektim ve onun kalkmasına fırsat tanımadan kolundan vurdum. Silahımı yeniden belime sıkıştırmıştım. Penguencik ayağımın dibinde kıvranıyordu. "Joker de ne senin onu öldürmeye çalıştığını, ne de seninle yaptığımız bu anlaşmayı bilmeyecek." dedim.

Silah sesini duyan adamları hızla bahçeye gelmişler ve silahlarının namlularını bana çevirmişlerdi. Kahkaha atarak Oswald'a baktım. "Onları uyarmaya ne dersin?" dedim. İçimdeki nefret tüm kalbimi ele geçiriyordu sanki. Sadece bir kişi yada tek bir şeye olan nefret değildi içimdeki. "Silahlarınızı indirin." dedi Oswald. Adamları onun sözünü dinlemişlerdi, yakında Oswald için yaptıklarını sandıkları her şeyi benim için yapıyor olacaklardı.

Joker'in Ağzından

Gözlerimi araladığımda boğazımda acı bir hissiyat ve metalik bir tat vardı. Duyduğumu hatırladığım son şeye nazaran hala hayatta olduğumu anladığımda kahkaha atmaya başlamıştım. Bruce Wayne... o adamı bulacaktım. Bruce Wayne'i ben tanımıyordum ama anlaşılan o beni öldürmek isteyecek kadar iyi tanıyordu.

Yatmakta olduğum yatağımdan doğrulduğumda o tanıdık ses geldi yine zihnimden. "Ucuz atlattık." dedi Yeşil. O da ölmemişti... ben ölmedikçe ölmeyecekti sanırsam. Ondan kurtulmak için kendimden de kurtulmam gerekiyordu. "Keşke sen ölmüş olsaydın." diye mırıldandım. Kahkaha atmıştı bu kez o. Benim somurttuğum her an delicesine kahkaha atan o oluyordu. "Harley'i düşünmemen gerektiğini anlamışsındır bence, o senin ölümün olacak aksi halde." dediğinde gözlerim sabit bir noktada takılıkalmıştı. Harley benim ölümüm mü olacaktı?

Psychopath+Angel (JARLEY)Where stories live. Discover now