5.BÖLÜM

15.2K 665 29
                                    

Sınıfa çıkarken bir anda Maya durdu ve bana döndü
"Atlasa bir açıklama yapacakmıyız? Yani sonuçta çocuk o kadar kaykaylarımızı tuttu" dedi. Ona ciddi olamazsın bu sen değilsin benim canım kankam Maya nerede bakışlarımı yollarken aynı zamanda da tek kaşımı kaldırınca elini gözlerimin üzerine koyup
"Tamam bişey demedim. Sorarsa söyleriz sormazsa bir açıklama yapmaya gerek yok"dedi bende başımı aşşağı yukarı sallayarak onu onayladım ve merdivenleri çıkmaya devam ettim. Çocukluktan beri bakışlarımdan korkardı aslında kormakta değil bakışlarımdan ne demek istediğimi anlardı. Genelde olumsuz bişey demek yerine gözlerine bakarım her zaman o da ne demek istediğimi anlar. Çocukluktan hatta bebeklikten gelme arkadaşlığımızın faydası buydu bize. Birbirimize bişey söylemek için konuşmamıza gerek yok gözlerimizden, mimiklerimizden ne demek istediğimizi anlıyoruz. Bu çok güzel bişey. Ben düşünürken sınıfın önüne gelmişiz ve Maya bana bakıyor
"Noldu?"
"Hocaya ne diyecez?"
"Bişey dememize gerek yok. Müdürün yanındaydık desek yeter büyük ihtimalle kavgayı duymuştur"
"Peki o zaman çalıyorum" dedi  Kapıyı çalıp içeri girdik hoca bize dönüp tek kaşını kaldırdı. Allahım galiba sana geliyorum. Bu nasıl bir çirkinliktir ya bide tek kaşını kaldırıyor
"Bencede" Maya'ya baktım bana bakıyordu
"Ha? Ben sesli mi düşündüm?!" Sorum üzerine kıkırdadı
"Merak etme bi tek ben duydum"
Evet şu an tek kaşını kaldırmış cadı gibi bize bakan sevgili hocamız ve sınıfın önünde ayakta durmuş Mayayla sohbet ediyoruz.
"Evladım sizden bi açıklama bekliyorum" tam ağzımı açmış açıklama yapacakken Maya
"Pardon ne açıklaması hocam?" Diyince ben dahil bütün sınıf kahkalara boğuldu. Maya anlamaz gözlerle bize, hoca da sinirle Maya'ya bakıyordu ki Mayanın önüne geçtim
"Müdürün yanındaydık hocam o yüzden geç kaldık"diyip Mayayı yürümesi için sıraya doğru ittim. Cadı pardon hoca da tahtaya yazı yazmaya devam etti. Biz oturunca Atlas omuzlarının üstünden kısaca bize bakıp önüne döndü. İyi bir insana benziyor belki biraz daha tanırsak arkadaş olabilirdik. Evet sadece ihtimal çünkü insanlara güvenmiyorum size bir tavsiye sizde güvenmeyin. Güveneceğiniz bir tane dostunuz olsun yeter size...
"Kanka bütün sınıf bana niye güldü?"
"Saçma bi soru sordunda ondan"
"Nasıl yani?"
"Biraz düşün anlarsın"diyip önüme döndüm aradan bi 30 saniye geçmişti ki Maya
"Haaa şimdi anladım neden güldüklerini"diye bağırdı Allahım bu kız neden böyle?! Yine herkes Mayaya gülerken hoca o ses kimden geldi diye sınıfa göz gezdirdi. Ama bu sefer Maya yaptığı mallığın erken farkına varıp o da gülünce hoca kim olduğunu bulamadı. Hani her sınıfta sürekli dersi kaynatan bir tip vardır ya bizimkinde de iki sıra yandaki gözlüklü çocuk bu görevi üstlenmiş. Hoca elini sıraya vurup
"YETER GÜLMEYİN ARTIK!!!" diye  bağırınca sınıf sustu ve çocuk ayağa kalktı
"Hocam biz gülmüyoruz farkındaysanız. Siz iyimisiniz bir problem yok değil mi?"dedi. Hoca çocuğa ters ters bakıyor kesin yemedi zaten buna inanmak için mal olmak gerekir yani hoca da bu kadarda mal olamaz ben-
"Gerçekten mi?" Hocanın bu sorusu hem düşüncelerimi bölmüş hemde gerçektende Mal olduğunu göstermişti
"Evet hocam gülmedik biz dersi dinlerken siz bi kereden arkanızı dönüp bağırdınız"dedi çocuk. Hoca kafasını salladı kendine gelmek için sonra sınıfa döndü
"Kusura bakmayın çocuklar bu gün biraz sinirlerim bozuk. En iyisi biraz dinleneyim serbestsiniz ama fazla ses çıkarmayın" diyip öğretmen masasına ilerlerken herkes gözlüklü çocuğu tebrik ediyordu. Hoca yerine oturur oturmaz Atlas bize döndü
"Anlatın bakalım"
"Neyi?"
"Sabahki kavganızın sebebini"
"He ya dün bizi bir motor yarışlarına davet ettiler orayıda polis bastı. Bu iki salak da ortada olmayınca bize iş çevirdiklerini anladık ve dövdük" Maya bir nefeste anlatınca Atlas kafasını salladı
"Siz polisten mi kaçtınız?!"dedi dehşetle, tamam iyi bi insana benziyor ama bu kadar da güvenebileceğimizi sanmıyorum. Maya da benim gibi düşünmüş olacak ki sesini çıkarmadan bana baktı
"Hayır ama sadece izleyici olarak gittiğimiz ve herhangi bi yerde adımız olmadığı için sıkıntı çıkmadı"dedim yalan sayılmaz dimi bu?
"Hmm anladım geçmiş olsun ne diyim" dedi tamam inandığına göre sıkıntı yok. Telefonuma gelen mesajla titredim

KİMDEN: HAYATIMIN MAYASI
"Bu günde amma yalan söyledik ha kdnnfkxjsjxmxj"

KİME: HAYATIMIN MAYASI
"Şşş çaktırmaa dmxsndkxjdjdnd"

"Kızlar çıkışta bi işiniz var mı?" Atlas büyük ihtimalle bi yere gidelim diyecekti
"Yok neden ?"
"Gezelim mi biraz ?"
"Olur da nerede gezicez ?"
"Valla ana yolun üzerinde çok güzel bi mekan biliyorum yemekleri efsane orada bi yemek yeriz. Sonra da ne isterseniz" diyip göz kırptı. Maya bana kedi gibi bakınca gitmek istediğini anladım
"Olur gezelim bakalım" diyip gülümsedim. Dersler çok hızlı geçti bu gün taa ki son derse kadar. Şu an son dersteyiz ve resmen saniyeleri sayıyıyoruz. Çok  sevgili ingilizce öğretmenimiz sanki uykudan uyandırıp zorla derse getirmişiz gibi uykulu bir şekilde ders anlatıyor. Atlasın söylediğine göre hep böyleymiş ve lakabı da 'Uyurgezer'miş lakabı adama resmen cuk oturmuş yanlız bu ne böyle be resmen benimde uykumu getirdi
"Maya bu adam benimde uykumu getirdi" Maya bana esneyerek cevap verdi
"Aynen valla benimde"
"Uyusak mı?" Biz konuşurken Atlas araya girdi
"Uyursanız sizi gebertirim dayanın az daha 15 dakika kaldı şurda"
"NE DAHA 15 DAKİKA MI VAR?!!" Mayayla ikimiz aynı anda bağırarak söyledik ve bütün bunu sınıf duydu hatta önde oturan uyuduğunu düşündüğüm kız
"Nasıl yani daha 15 dakika mı var ama bu işkence" diye bize cevap verdi, sınıftakiler bile gülmek yerine homurdanmaya başladı. Hoca bu halimize dayanamayıp
"Bende size ders anlatmaya bayılmıyorum istersem paramı alır şurada otururum yazılıda da size en zor soruları sorarım!" diye çıkışınca sınıftan bazıları hocaya cevap verdi
"Anlatmayın hocam zaten dinlemiyoruz"
"Allah rızası için anlatmayın hocam uykum geldi vallaha"
"Yalvarırım anlatmayın geçin şurda oturun"
"Zor sorulara bile razıyız hocam" hepimiz bi ümit hoca belki kabul eder diye beklerken adam kafasını iki yana sallayarak
"Ama ben işimi hakkıyla yapıp emeğimle kazanmak istiyorum. Diğer türlüsü bana yakışmaz o yüzden anlatacağım" diyip ders anlatmaya yeniden başladı. Sınıftan kimileri küfür ederken bazılarımız da 'Offf bu ne ya' diye söyleniyordu
"Kanka" Mayaya baktım
"Hı?"
"Ben bu sınıfı ve okulu sevmeye başlıyorum"
"Bende"
Bazılarına göre çok saçma gelebilir ama gayet eğlenceli bir sınıf ve gerçekten tam bizlik. Okula daha biz gelmeden namımız gelmiş meğer geldiğimiz ilk andan itibaren herkes bizi tanıyormuş hatta müdürü sorduğum kız benden korktuğu için abla demiş. Atlasın anlattığına göre bizim sınıf kendi arasında ne olursa olsun sınıftan birini dışardakilere karşı korur ve birinin kavgası olduğunda herkes girermiş. O yüzden okuldakiler genelde bu sınıftan korkuyorlarmış ve şu an bizim sayemizde sınıf Çınar ile Selimden nefret ediyormuş. Sınıfta olan bi olay dışarı yansımaz kendi aralarında çözülürmüş. Zaten biz gelmeden sınıf bizi sevmiş o yüzden kimse bize karışmamış. Yavaş yavaş sınıftakilerle tanışıyoruz. Zaten sınıfta bizimle beraber 5 kız var geriye kalan hep erkek genel olarak okulda da erkek sayısı fazla ama öyle internetten okuduğumuz gibi kızlar sürtük değil ama belalı da değil başarısız oldukları için buraya gelmek zorunda kalmışlar yani okula başarısız olduğu için değilde sürekli olay çıkardığı için gelen kız olarak sadece biz varız. Sınıftan şimdiye kadar ismini öğrendiklerim, Yiğit şu dersi kaynatan çocuk, Buse az önce uyuyor sandığım ama bize cevap veren kız, Feyza sınıfın çalışkanı kimseyle konuşmaz ama yazılıda kopya verirmiş ve son olarak Elif ve yanında oturan sevgilisi Salih. Aslında Atlas hepsinin ismini saymıştı ama benim aklımda bunlar kaldı. Düşüncelerimi bölen çıkış zili oldu zil çalar çalmaz herkes koşar adım sınıftan çıktı. Bizde Atlas ben Maya bahçede ilerlerken kapının orada Selim ve Çınarı gördüm
"Şunlar bize mi bakarak gülüyor mu yoksa bana mı öyle geldi ?"
"Takmayın ilerleyin kızlar bu gün dayaklarını yediler zaten" Atlasın dediği şey üzerine Maya'ya baktım ve ikimizde kafamızı salladık. Tam onların önünden geçmiş ilerliyorduk ki arkamızdan güçlü bir ıslık sesi duyuldu ve o ıslıkla birlikte iri yarı, elinde sopa olan 20 kişi kadar bi grup önümüzü kesti. Selim arkadan
"Size sabah yaptığınızı yanınıza bırakmayacağımı söylemiştim" diye bağırdı. İşte şimdi sağlam sıçtık

*Bölüm Sonu
Sizce Maya ve Mina dayak mı yer yoksa bir yolunu bulup bu işten de sıyrılır mı ?
Yorumlarınızı bekliyorum 😘😘*

Bela İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin