24. BÖLÜM

6.5K 336 28
                                    

Asansörden inip bizimkilerin olduğu odanın önün gittim tam içeri gireceğim sırada Deniz kolumdan tuttu
"Ya şey arkadaşının beni görmek isteyeceğinden emin değilim, sen Barışı gönder biz gidelim" diyince gözlerimi devirdim
"Saçmalama Deniz. Tanımıyor diye öyle yaptı o hem Mert sevdi seni" dediğimde gülümsedi
"Maviş'e noldu?"
"Denizde mavi" dedim
"Gökyüzü sayesinde" diyerek göz kırptı. Gülümsedim ve kapıyı açtım, o az önce bana senin sayende maviyim mi dedi yoksa bana mı öyle geldi?
'Kendine gel Mina, unutma daha tanımıyorsun' diyen iç sesime hak verdim.
Deniz Barış'ın yanına oturunca bende Mert'in ayak ucuna oturdum, ayağıyla beni dürtüp
"Mavi"
"Efendim?"
"Kanka yarım saattir şuna ısrar ediyorum dinlemiyor beni" diyerek Maya'yı gösterdi ve devam etti " yeter Allah aşkına çıkalım şuradan artık" diyince bacağını çimcikledim
"Yat yattığın yerde Mert!"
"Kardeşlerin en mavisi, canım, mavi meleğim, gökyüzümün en mavi tonu lütfen çıkalım ya valla patlayacam sıkıntıdan" dediğinde bizimkiler kahkaha atmaya başladı. Onların kahkasına Atlas ve Batu'da uyandı
"Ne oluyor ya sabah sabah?" diyen Atlas ile bende gülmeye başladım.
"Akşam olucak Atlas" diyerek dalga geçti Maya.
"Biz artık gidelim eve yoksa babama açıklama yapamayacağım" diyen Batu ile ona döndüm
"Ya bu şekilde görürse yine kızar ki sana"
"Napıcam o zaman" dediğinde düşünmeye başladım
"Kanka hep birlikte bize mi gitsek?" diyince Maya'ya döndüm. Tam ağzımı açmıştım ki Barış araya girdi
"Olmaz öyle ya"
"Neden ki?"
"Barış haklı Maya" dediğimde Deniz araya girdi
"Şöyle yapalım siz arayın ailelerinizi akşam arkadaşınızda kalacağınızı söyleyin. Bizde kalırsınız" dedi. Batu kaşlarını çattı
"Yok saol"
"Ya bizimkiler il dışında zaten Batu bu akşam bizde kalırsın ara babana söyle. Hem kimse azar yemez böylece" diyen Atlas ile Batuya döndüm
"Ne dersin?"
"Olur" diyince
"Tamam o zaman sıkıntı kalmadı" dedi Maya.
"Hayır hala bir sıkıntımız var" diyince hepimiz Mert'e döndük
"Ya ben buradan çıkmak istiyorum!" dedi çocukça bir sesle
"Mert!"
"Ya banane ya" herkes gülmeye başlarken sinirle Mert'e döndüm ve kulağına eğildim
"Bana bak adam gibi yat şurada benim sinirimi bozma yoksa o serum iğnesini-" sözümü kesen Mert'in bağırışı oldu
"Tamam abla ben çok seviyorum burayı ya ne çıkması? Kim demiş?"
diyince kahkaha attım.
"Büyük tehtit geldi sanırım" diyerek Mert'e baktı Deniz
"Yok kardeşim tehtit ne kelime? Minanın söyledikleri karşısında tehtit az kalır"
"Bak merak ettim şimdi" diyince Deniz'e döndüm
"Bence merak etme" dedim
"Niye ki?" diyince Mert araya girdi
"Bir gün Mavi seni de tehtit ederse anlarsın" dedi
"O kadar mı kötü be?" dedi Deniz inanamazca
"Ya tehtit etmesi kötü o ayrı ama ettiği tehtidi uygulamaya da döküyor kendileri" diyerek konuya girdi Maya
"Yok be yengem melek gibi kız bence" diyerek inanmadığını söyledi Barış. Ya bu çocuğun bana 'yenge' demesine bayılıyorum
"Yenge derken?" dedi Mert tek kaşını kaldırarak bana baktı
"Ya dilim sürçtü pardon"
"Anladım. Yanlız bir daha olmazsa iyi olur hele de abisinin yanında" dedi Mert tehtitkar bir şekilde. Deniz kıpkırmızı olurken Mert abi kelimesine vurgu yapmıştı, yerim ben bu çocuğu
"Aa sen yen- aman yani Mina'nın abisimisin?"
"Evet"
"Ama hiç benzemiyorsunuz"
"Kan bağımız yok ondandır" diyince
"Ama kardeş olmak için kan bağına gerek yok" diyerek Mert'in sözüne devam ettim.
"Aynen" diyerek beni onayladı Maya.
"Anladım" dedi Barış. Bu sırada Batu sinirle kalktı
"Ben biraz hava alacağım gelen var mı?"
"Ben geliyorum uykum açılsın biraz muhabbeti kaçırıyorum uykulu olunca" diyerek Atlas'ta kalktı
"Dikkat edin" diye uyardı Maya
"10 dakika içinde tekrar burada olun" dediğimde
"Emredersiniz komutanım" diyerek dışarı çıktı Atlas, Batu ise takmamıştı beni. Onlar çıkınca Maya bana döndü
"Barış yenge diyince kıskandı sanırım"
"Kim kıskandı?" dedi Deniz
"Batu mu?" diye araya girdi Mert. Evet Mert, Batu'nun beni sevdiğini biliyor. Maya olayları anlatırken bunu da söylemiş.
"Evet" diyen Maya ile omuz silktim
"Beni gelip bana söylemediği bir şey yüzünden kıskanamaz abi. Madem çok seviyor adam gibi söyleseydi"
"Sende haklısın birşey diyemiyorum"
"Ya banane ben böyle dayak yiyen enişte istemiyorum. Onlar yüzünden bende bu haldeyim zaten" diyen Mert ile gülümsedim.
"Biri olan biteni anlatabilir mi?" diyerek araya girdi Deniz
"Bencede" dedi Barış. Maya'ya sen anlat der gibi kafamı salladım
"Batu, Mina'yı seviyor. Sen de yenge diyince kıskandı sanırım"
"Beni kovmasının nedeni de senin yanında olmammıydı?" diyince 'bilmiyorum' anlamında dudak büzdüm.
"Aynen beni de ilk gördüğünde zıtlaşmışmıştı" dedi Mert
"Neden kabul etmiyorsun onu?" diyen Barış ile ona döndüm.
"Birden fazla sebebi var aslında en basidi arkadaşım ve ilerisi olamaz ya da mesela sevgisini söyleyecek kadar cesur değil, mesela aşka inanmıyorum bunu biliyor inandırmak gibi bir derdi yok. Ya ne bileyim o kendi içinde yaşıyor benden bağımsız olarak" dediğimde hepsi kafasını sallarken Mert beni dürttü
"Ha birde Mert öyle bir enişte istemiyor" diyince kahkaha attı
"En büyük sebebi de benim yani" dedi.
"Anladığım kadarıyla sen yanında kendin gibi cesur birini istiyorsun" diyen Deniz ile onaylar şekilde kafamı salladım.
Bu sırada Barış Maya'ya döndü
"Seni seven biri varmı?"
"Bilmem yoktur herhalde" dedi
"İyi bari" dedi
Bu sırada Mert saçlarımdan tutup beni geriye doğru çekti ve başımı omuzuna yasladı
"Şu hareketi saçlarımı çekmeden yapamıyormuydun yani?" dediğimde Maya araya girdi
"Yok bacım öküzlüğüne ters" diyince hepimiz gülmeye başladık, Mert ise Maya'ya dil çıkardı.
"İstersen konuşup senden uzak durmasını söyleyebilirim?" diyince
"Aslında benim bir fikrim var"
"Ne fikri?" dedi Deniz. Bu konunun onu sinirlendirdiği ellerini sıkmasından belliydi. Mertin omuzuna iyice yerleşerek konuşmaya başladım
"Bakın şimdi Batu bana değil ama Maya'ya söylemiş beni sevdiğini-"
"Söylemedi ağzından kaçırdı" diye araya girdi Maya
"Her neyse işte sen git de ki Mina'nın sevdiği başka biri var uzak dur"
"Kim derse Mert dersin" diyerek araya giren Mert ile gözlerimi devirdim
"Kim derse bişey deme hem belki ümidini keser"
"Tamam ben konuşurum yarın"
"Bu olayda çözüldüğüne göre bişey diyeceğim" diyince hepimiz Barış'a döndük
"Benim canım sıkılıyor bi oyun oynayalım mı?"
"Olur ne gibi?" dedi Mert ona da eğlence
"Doğruluk- Cesaretlik" dedi Maya
"Ben varım" dedim
"Bende" dedi Deniz
"Tamam şişe bulalım bir yerden önce" diyen Mert ile baş ucundaki su şişesini gösterdim
"Bizi idare eder bence"
"Aynen ama bekleyelim Atlas da oynar bence"
"Biz başlayalım onlar gelince katılırlar" dedi Mert. Deniz ayağa kalkıp Mert'in yanına geldi
"Gel yere otururuz" diyince Mert kafasını sallayıp Deniz'in koluna girdi.
"Mina seni de alalım oradan" diyerek yeri gösteren Barış'a gülümsedim ve yataktan kalktım. Ben  kalkınca Barış Mert'in yatağını köşeye doğru götürdü. Bende üzerindeki yastığı aldım ve yere koydum
"Mert kanka gel buraya otur"
"Tamam" diyip yastığın üzerine oturdu. Maya'da refakatçi koltuğunun minderlerini alıp yere koydu. Minderler tamamlanınca hepimiz oturduk, ilk olarak Mert şişeyi çevirdi. Deniz ile Maya arasında durdu, Deniz sorucak
"D mi? C mi?"
"D"
"En korktuğun hayvan?
"Böceklerin tamamı" dedi ve şişeyi çevirdi. Bu kez benim ile Mert arasında durdu. Mert sinsice gülümseyerek
"D mi? C mi?"
"Senin bana doğrulukta soracağın bişey olmadığına göre C"
"Tam sana yakışır bir seçim"
"Ee hadi söyle napıcam?" Hepimiz merakla Mert'e bakınca
"Kanka aklından bir sayı tut ve bize söyle"
"19"
"Tamam benim rehberimdeki 19. kişiyi arayacaksın özelden. Kızsa tehtit ediceksin erkekse oynatıcaksın" diyince kafamı salladım. Rehberini açınca 19. kişinin Atakan olduğunu gördük
"Lan Atakan söver bak"
"Kanka bide sevgilisi açarsa o zaman gör sen"
"Piçsin biliyosun demi Mert?"
"Bende seni seviyorum Mavicim" diyince numarayı yazıp aradım ve hoparlörü açtım. Daha telefon çalmadan bant kaydı devreye girdi
"Aradığınız numaraya ulaşılamamaktadır. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz"
Diyince telefonu kapattım.
"Kapalı"
"Kapalı değil Atakanın numarası özel numaralara engelli"
"Beni ilgilendirmez ben aradım sonuçta dimi?"
"Şerefsiz Atakan" diyince gülerek şişeyi çevirdim. Bu kes Deniz ile benim aramda durdu ve ben soruyorum
"D mi? C mi?"
"D"
"Şimdiye kadar kaç tane sevgilin oldu?"
"Hiç olmadı, hoşlandıklarımda hep boş çıktı" diyince kafamı salladım. Tamam mutlu olmuş olabilirim ama bunu yüzüme vurmanıza ne gerek var ki. Deniz çevirince Barış ile Maya arasında kaldı ve Maya soruyor
"D mi? C mi?"
"D"
"Ağır başlı birinden mi hoşlanırsın yoksa biraz deli mi olmalı?"
"Biraz değil bayaa deli olmalı, yanında gülmeliyim. Öyle suspus sevmiyorum ben"
Maya'nin gözlerindeki ışıldamaya şahit olmuş olabilirim.

**

Gece 2'ye gelirken hastaneden çıktık. Batu ile Atlas bir taksi ile evlerine giderken biz biraz hastanenin ilerisindeki sahilde oturmak istedik ve Denizler de bizimle geldi. Şimdi sahilde ki çimlerde oturuyoruz
"Gökyüzü çok güzel değil mi bu gece?" dedi Deniz
"Aa bakın yıldız kaydı hadi dilek dileyelim" diyince hepsi kafasını salladı. Herkes gözlerini kapatıp dilek dilerken Deniz'e baktım gözgöze geldik
'Allahım ne olur Deniz hayatımın mavisi olsun...'
Dileğimi diledikten sonra Deniz'e gülümsedim, o da gülümseyerek karşılık verdi gözlerinin mavisi karanlığı aydınlatırken.
"Saat kaç oldu ya?"
"3'e geliyor kanka"
"Yarın okulu ekiyorsunuz herhalde beni tek bırakmayacaksınız"
"Yok canım gitmek istesek bile uyanamayız zaten"
"Abi müdür bu kez kesin seni kovucak"
"Kovulmayacağım bir okul buldum ben bişey olmaz kovsun" diyip bana göz kırpınca güldüm.
"Hangi okul?"
"Saygın Koleji" diyince
"Bizim okul yani" dedi Maya.
"Aynen Mina'nin davetlisiyim, bir daha kovulursan bizim okula gel demişti" diyince kahkaha attım
"Sanırım en geç pazartesi bizim okuldasın" dedim
"Öyle görünüyor valla" dedi gülerek
"Bende mi gelsem lan İzmirde canım sıkılıyor zaten"
"Gel kanka sizinkiler bırakırsa"
"Bırakmazlar işte ama benim de aklım sizde kalıyor böyle" diyince
"Merak etme sen yokken bize emanetler bundan sonra" dedi Deniz.
"Yanlız ikisiyle tek başına mücadele etmek zor oluyor uyarayım"
"Barış ile hallederiz biz" diyince güldüler. Bu sırada arkadan bir ses geldi
"Öff şunlara bak bee taş gibiler"
"Hangileri abi?"
"Bak şurada oturan kızlar" diyince Barış ellerini sıkıp
"Bunlar sizden mi bahsediyor ben mi yanlış anlıyorum"
"Yok canım baş-" Maya'nın lafını kesen arkadaki ayyaşın
"Şş morlu gece gelsene bize" demesi oldu. Zaten sonrasında kıyamet koptu; Deniz ile Barış arkadaki sarhoşlara daldı, Mert'in ayağı ağrıdığı için yerinde tepindi durdu kalkamadı. Maya ile ben, Deniz ve Barış'ı katil olmaktan son anda kurtardık.

**

Mert'i yatağına yatırıp aşağıya Maya'nın yanın indim ve karşısına oturdum
"Barıştan hoşlanıyorsun değil mi?"
"Hoşlanmak değil ama dikkatimi çekmedi desem yalan olur. Sende Deniz'den hoşlanıyorsun"
"Sanırım öyle"
"Barışın dediğine göre o da senden hoşlanıyormuş ve seni aşka inandırabilirmiş"
"Hayırlısı"
"Aynen"
"Bak Maya içimden kendime söylediğim sürekli şeyi sana da söylüyorum, tiplerini siktir et önemli olan karakter. Yaşadıklarımızı unutma ve hemen bağlanma önce bir tanıyalım öğrenelim kim olduklarını"
"Bende içimden aynı şeyi söyleyip duruyorum"
"Bu sefer yıkılmak istemiyorum"
"Aynen. Yarın bir stalklayalım kim olduklarını falan öğreniriz"
"Lan yarın akşam patrona yardıma gideceğiz unutma"
"Bacım yüzünüzdeki bu morluklarla mi gideceğiz"
"Mert'in ayağının ağrısı geçerse kapatıcıyla kapatırız bunları"
"Harbiden ya sen nasıl dövdün onları?"
"Diyorum ya Hakan hocanın söyledikleri geldi aklıma içgüdüsel olarak bişeyler oldu yani"
"Deniz iyi yetişmiş ama"
"Aynen hiç sorma"
"Ya çok yakışıyorsunuz" diyince gülümsedim.
"Barışla sende çok yakışırsınız bence 'MayBar' çok uyumlu" dedim gülerek
"Kanka sizinki olmuyo" diyince güldüm
"Harbiden lan bizimki olmuyor"
"Size Mavi demek daha güzel oluyor bence biriniz Deniz, biriniz Gökyüzü"
"Biliyormusun o eğlence mekanını onlar işletiyormuş"
"O zaman bundan sonraki yeni mekanımız orası"
"Aynen" dedim. Maya esnemeye başlayınca
"Hadi kalk yatalım daha okula gidip eşyalarımızı alacağız yarın"
"Doğru ya o var birde"
"Aynen"
"Cidden sence bizim okula gelirler mi?"
"Bilmem bence dalga geçiyordu Deniz"
"Bence gelirler varmısın iddiaya?"
"Gerek yok iddiaya"
"O zaman şöyle diyelim eğer hoşlanıyorlarsa gelirler"
"Aynen o yüzden hadi kalk yatalım şimdi"
"Tamam" dedi ve yukarıya doğru ilerledi. Işığı söndürüp odama gittim. Üzerimi değiştirip yatağa girdim ve bu gün olanları düşünmeye başladım. Sanırım tesadüfen hayatıma giren birinden hoşlanıyorum, bana çok ters bir durum olsa da böyle. Belki de bu defa mutlu olurum, belki de Deniz bana iyi gelir. Düşünürken gözlerim sızlamaya başlayınca uyumaya karar verdim, belki rüyamda onu görürüm...

*Bölüm Sonu...
Sizce Deniz ve Barış kardeşler bizim kızları aşka inandırabilecekler mi?
Yorumlarınızı bekliyorum...🤗*

Bela İkiliWhere stories live. Discover now