15. BÖLÜM

8.1K 399 40
                                    

*Medya; Kamp alanındaki Mavi Manzara*

Hızla Salihin yanın giderek yakasından tuttum
"Ulan piç herif üzülmüştüm lan ben senin için" dedim
"Mina bir sakinleş konuşalım"
"Amk ne konuşacam lan seninle" diyip yumruğu zaten dağılmış olan suratına geçirdim. Yüzündeki izlerden anladığım kadarıyla daha önce birisinden daha dayak yemişti. Yumruğumun etkisiyle sendeleyince boynundan tutup arkasındaki ağaca yasladım
"Öldüreyim mi lan seni şimdi?!"
"Mina bir din-le beni no-lur" boğazını sıktığım için güçlükle konuşuyordu. Elif ağlayarak gelip kolumu tuttu
"Mi-Mina nolur yapma"
Salih onunda canını yakmıştı ama hala deli gibi seviyordu.Salak... Elif'i takmayıp boğazını sıkmaya devam edecektim ki Maya Salih'e yumruğu geçirip onun elimden kurtulmasını sağladı
"Bu gerizekalı için değmez hem bak ben yeterince benzettim onu"
Kafamı sallayıp önüme döndüm, Elif bir kereden sarıldı bana. Omuzumda ağlamaya başladı, sevgilisi yüzünden kaçırıldığımın farkında o yüzden pişmanlığını bu şekilde bastırmak istiyordu. Eğer Buğranın anlattığında bir eksik yoksa bence onun tek suçu bana erkenden haber vermemesiydi. 5 dakika kadar omuzumda ağladı
"Elif yeter senin bir suçun yok olan biteni biliyorum" diyince yüzünü omuzumdan kaldırıp yaşlı gözlerle bana baktı. Konuşmaya mecali olmadığı her halinden belliydi zaten
"Git uyu dinlen yarın konuşuruz" dedim. O da kafasını sallayarak kaldığı çadıra doğru gitti. O gidince Maya'da beni kolumdan tutup çadırımıza doğru götürdü, doğru ya onun bana anlatacakları vardı...
Çadıra girince hemen karşıma oturdu
"Buğrayla konuşmalarınızı duydum o yüzden sormayacağım"
"Ama benim sana soracaklarım var
1- Ben yokken neler oldu?
2-Senin şu meşhur haber ne?
3-Salihin cezası ne?"
"Sırayla gidiyorum;
1-Sen yokken ben Salihi dövdüm, Batu kahroldu, Atlas güçlü durdu hepimizi toparladı. Polisler Salihin burada ifadesini aldılar Pazartesi karakola gidecek cezası o zaman ortaya çıkacak yan-"
"Lafıni balla bölüyorum ama 2. sorumun cevabına geçebilirmisin?" diyince o da bunu söylememi bekliyormuş gibi sırıttı
"Söylüyorum hazırmısın?"
"Evet dinliyorum"
"İddiayı sen kazandın bu okulda da ilk sen sevildin"
"Oha aq! Kimmiş?" Kim olduğunu bilmesemde şimdiden acıdım ona çünkü ölüm karşısındayken bile beni sevecek birini bulana kadar kimseyi sevmeyi düşünmüyorum. Çünkü ben seversem öyle seviyorum
"Söylesem mi ki ya?"
"Bacım sen Acun Ilıcalı değilsin bende Survivor yarışmacısı değilim iyisimi uzatmadan söyle"
"Uff iyi be söylüyorum" diyince sesimi çıkarmadan sadece kafamı sallamakla yetindim
"Bizim Batu seni seviyomuş. Hemde deli gib-"
"Siktir amk taş gibi çocuk bana mı bakacak"
"O taşsa sen meteorsun kanka öyle düşün"
"Yazık" diyip yüzümdeki boş ifadeyle devam ettim
"Aşka inanmayan birini sevmek zor mesele" dedim. Maya olumsuz anlamında kafasını iki yana sallayarak
"Çocuk yanımızın kurduğu aşk hayalleri orospuçocukları tarafından yıkılırsa tabi inanmayız" dedi. Haklıydı hemde sonuna kadar haklıydı. İstanbula gelmeden önceki okulumuzdaki ikizlere aşık olmuştuk, birine ben diğerine Maya. Onlar da bize umut verip sevgili olmuşlardı, tabii 1-2 hafta sonra bizi yatağa atmak istemişlerdi bizde gitmeyince ayrılmışlardı. Bu bizim o güçsüz psikolojimizin yıkıldığı pardon yıkılarak güçlendiği zamanlardandı, ama onlardan bize kalan bi inançsızlıkla gittikleri için güçlenen psikolojimizin altına onların enkazıyla birlikte aşka olan inancımızıda gömmüştük o zamanlar. O günden sonra bizi gerçekten sevmeyen insanları sevmeyeceğimize söz verdik Maya ile birbirimize, özellikle İstanbula gelirken bu sözümüzü yineleyip gelmiştik
"Ne yapmayı düşünüyosun?"
"Gelir konuşursa açıklarım durumu. Eğer gelmezse de içinde saklamış zaten"
"Haklısın" diyip başını yere eğdi ve başını kaldırmadan alttan alttan bana baktı
"Ne isteyeceksin söyle?"
Ne zaman bişey isteyecek olsa bana bu şekilde bakardı
"Bu gece uyurken ablama sarılabilirmiyim?"
"Tamam" diyince boynuma atlayıp sıkıca sarıldı bana. Beni ilk buldukları zaman ona yaptığımı yapmaya çalışıyordu, o yattıktan sonra güçsüz yanımı ortaya çıkaracağımı bildiğinden birlikte yatmak için bana sarılmak istediğine adım gibi eminim. Her yaptığı hareketin altında yatan gerçekleri bildiğim... Diğer Yarım...
"Hadi uyuyalım o zaman uykum geldi benim"
"Maya yok artık saat daha yen-"
"Saat 1'e geliyor Mavicim"
"Off iyi tamam"
Zaman mı çok çabuk geçmişti yoksa benim kafam yerinde değil diye bana hızlı mı geldi bilmiyorum ama saat gerçekten de 1'e geliyordu. Mayanın yanına uzanınca hemen sarıldı bana, bu gün çok korktuğu her halinden belliydi ama bana belli etmemeye çalışıyordu. Uzanınca ne kadar yorulduğumu anladım, hemen uykum geldi. Gözlerimi kapatıp kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.

Bela İkiliWhere stories live. Discover now