44. BÖLÜM

4K 188 19
                                    

Medya: Deniz




"Minaaaaaa!!" diye bağırışımla yatakta doğruldum, etrafıma göz gezdirince kendi odamda olduğumu fakrettim. Derin bir nefes alsam da rahatlamama yetmedi, kabusmuydu yani? Mina iyidir dimi? Ona birşey olursa yaşayamam! Yataktan kalkacağım anda odamın kapısına eş zamanlı olarak ışığı açıldı ve Mina telaşla içeri girdi
"İyi misin Maya? Neden bağırdın? Birşey mi oldu?!" diye sıraladığı an hafiflediğimi hissettim ve derin bir nefes aldım
"Rüyaymış..." dedim gözlerimden akan yaşların aksine gülümserken
"Ne rüyaymış? Ne gördün de o kadar korktun sen?" dedi anaç ses tonuyla, o an sanki küçük bir çocuğu sakinleştirmeye gelmiş anne gibiydi
"Sarılsana bana biraz"
"Işığı kapatayım, uyursun" dedi ve kalkıp ışığı kapattıktan sonra tekrar yanıma geldi, yatak başlığına yaslanıp kollarını açınca sımsıkı sarıldım
"Sen benim canımsın biliyorsun değil mi?" dediğimde saçlarımı okşadı
"Biliyorum tabii ki. Sende benim canımsın" diyince gülümsedim
"Anlatsana ne gördün?"
O anlar tekrar aklıma gelince gözlerimden akan yaşlar hızlandı
"Deniz bir sürpriz ayarlıyordu, güya motor sürmeyi öğrenmiş. Tenha bir sahil yolunda senle ben, Deniz ve Barışla yarışıyorduk, virajlı bir yoldu. Bir ara çok hızlandın ve yavaşlamak için frene bastın viraja girmek için ama fren tutmadı. Bana motordan atlamamı falan söyledin ben önce dinlemedim sonra dediğini yapıp atladım ama bana birşey olmadı ayağa kalkıp arkandan baktığım anda viraja girmek için manevra yapınca dengeni kaybedip uçurumdan-" hıçkırıklarım sözlerimi tamamlamama engel olunca susup daha sıkı sarıldım
"Tamam sakin ol, bak ben buradayım bişey olmadı" diyince başımı kaldırıp gözlerine baktım
"Beni bırakma olur mu? Herşey bir yana sen olmazsan dayanamam"
"Saçmalama kardeşlerin birbirini bıraktığını nerede gördün"
"Rüyamda bile beni korumak için motordan attın beni" dediğimde güldü
"Gerçekte olsa aynısını yapardım"
"Biliyordum ama rüyada olmasaydım sanırım benimde kurtulma ihtimalim yoktu" dediğimde kafama vurdu
"Allah korusun" kırkırdayarak başımı omuzuna koydum yeniden
"Yine güldürdün ha insafsız"
"O değil Barışa böyle sarılmıyosundur ha" dediğinde yine güldüm
"Tabii ki sarılmıyorum" diyince güldü
"Hadi uyu ki gideyim hadi"
"Gitme bu gece burada yat"
"İyi hadi kay bakalım" dediğinde duvar kenarına doğru kaydım ve uzanmasını bekledim, uzanıp kolunu uzatınca başımı koluna koydum
"İyi geceler Mavimin en güzel tonu" dedim saçını çekereken
"İyi geceler yaramaz Cadı" diyince gülümsedim ve kankamın kollarında dünyanın en güvenli, en huzurlu uykusu için gözlerimi kapadım...

~~MİNA'NIN AĞZINDAN~~

Nefes alışverişleri yavaşlayınca Maya'nın uyuduğunu anladım. Ama ben bir kere uyanınca kolay kolay uyuyamam ki hele de o anlattığı rüyadan sonra...
Motora bir daha binmeden hemen önce frenlerini kontrol etmeyi unutmamam gerekiyor, buna belli olmaz hissetmiştir falan sonra sakata gelmeyelim. Gerçi bu deliyi okula motorla gitmeye ikna etmek uzun bir süre imkansız olabilir ama ben imkansızı severim. Uykum gelmiyor bu da yetmezmiş gibi Maya birden çığlık atınca buraya nasıl geldiğimi şaşırdığım için telefonumu getirmeyi de akıl etmedim, şimdi kalksam da Maya uyanır zaten korkmuş yeterince birde uyandığında yanında olmazsam hangisinin rüya olduğunu karıştırıp iyice kafayı yer, en iyisi uyumaya çalışmak...

**

Sabah uyandığımda Maya yanımda yoktu, kapatılacak bir alarm sesi olmadığından ve güneşin yeni doğuyor olmasından anladığım kadarıyla saat daha bayaa erkendi. Yani okula daha çook var ama Maya uyanmış, yataktan kalkıp nereye gitmiş olabileceğine bakmak için odadan çıktım demek isterdim ama kapıyı açıp çıkmaya çalışırken gözüme birşey girdi
"Hassiktir lan noluyor?!" dedim tek gözümü açmaya çalışarak. Kapının üstüne iple asılıp aşağı sarkıtılan mor kağıda yazılmış notu gördüm
"Ulan bunun daha teknolojik bir yöntemi var, mesaj atmak gibi aq! Gözüm çıkıyordu az daha!" diye söylenerek notu elime aldım
'Uyku tutmadı puaça almaya gittim, hazırlan sende...'
Yok bu rüya bizim deliye harbiden iyi gelmedi; sabah erken kalkmalar, gidip puaça almalar, bana hazırlan demeler falan, hayır bünye alışkın değil yani. Odama gidip üzerimi değiştirdim, saçlarımı topuz yapmaya çalıştım ama uçlarındaki maviler görünmeyince topuzdan vazgeçip balıksırtı ördüm. Bu gün içimden makyaj yapmak gelmiyor, zaten düzgün bir yüzüm var ne gereği var makyajın. Çantamı ve telefonumu alıp odamdan çıktım, Maya gelene kadar ısınması için tost makinesini fişe taktım puaçalar tostta basılmadan yenmez şimdi. Boş durmak yerine yukarı çıkıp Maya'nın da çantasını hazırlayıp aşağı indirdim, telefonu muhtemelen yanındaydı eğer 5 dakika daha gelmez-
"Ben geldiim!" diyerek içeri girince düşüncelerimi orta yerinde susturmuş oldu
"Oo Maya Hanım hayırdır erkenden uyanmalar hatta ve hatta gidip puaça almalar falan?"
"Napayım uyku tutmadı. Hem sen tost makinesini fişe taktın mı?"
"Taktım ısınmıştır, sen onları ısıt bende gidip motorun frenlerini kontrol edeyim"
"Okula motorla gitmeyelim"
"Korkularının üstüne gitmezsen onlar bir çığ gibi olup senin üstüne gelir küçük Cadı" diyip evden çıktım, büyük ihtimalle şu an arkamdan saydırıyordur. Garaja inip motorun ayarlarına baktım herhangi bir sıkıntı görünmüyor, tam garajdan çıkacağım sırada telefonum çaldı

Bela İkiliWhere stories live. Discover now