7. BÖLÜM

12.7K 583 23
                                    

MAYANIN AĞZINDAN

Hayriş'ten kargomuzu aldım, ekmeğini verip eve doğru gittim. Şimdi zili çalsam Mina benim ağzıma sıçar anahtarın varken neden zili çalıyon diye en iyisi anahtarımı bulayım. Anahtarla kapıyı açıp içeriye girdiğimde koltukta uyuyan bir adet Mina ile karşılaştım, kapıyı anahtarla açtığım için tekrar şükrettim. Aklıma gelen fikirle kendi kendime sırıttım, senmisin beni kafamdan buz gibi su dökerek uyandıran Mina hanım? Şimdi görürsün sen. Mutfağa gittim tam dolaptan soğuk su çıkaracakken yine telefonum çaldı hayırdır bu gün böyle. Yine Hayriş arıyordu acaba ne söylemeyi unuttu
"Efendim Hayrişim"
"Kızım ben sana söylemeyi unuttum torunum geldi bu gün onun için yemek yaptım çok çok da yaptım eğer işiniz  yoksa yemeğe bize gelin" düşününce makarna yapmayla kim uğraşıcak orada bulaşıkları Hayrişin torunu halleder demek ki mantıklı gidebiliriz
"Tamam Hayrişim Mina'ya söylerim geliriz"
"Tamam kızım bekliyoruz hadi çabuk gelin"diyip kapattı. Şimdi su dökerek Mina'yı uyandırırsam saçı ıslanıcak Hayrişe gideceksek kaldı. Neyse başka zaman hallederiz. İçeri girip Mina'nın tepesinde dikildim. Boğazımı temizleyip kendimi bağırmaya hazırladım
"MİNAAA MİNAAA UYAAN MİNAAA LAAN UYANSANAA!!!" Mina sıçrayıp kanepeden yere düştü. Ben kahkalarımla gülerken sinirle bana baktı
"Ne var lan ne bağırıyon lan tepemde"
"Hayriş bizi yemeğe bekliyor hadi kalk torunu gelmiş"
"Off insan gibi uyandırıp söyleyemiyon mu lan bunu?!"
"Yaw hadi söylenmede kalk"dedim. Bana el hareketi çekip  yerden kalktı ve saçlarını düzeltip kapıya ilerledi. Arkadaş kızın uykudan yeni uyanmış hali bile güzel, kapıyı kilitleyip peşinden ilerledim. Mina evin önünde durmuş kapıyı çalmak için beni bekliyordu, yanından geçip kapıyı çaldım. Kapıda yaklaşık 5 dakika beklememizden anladığım kadarıyla hayırsız torunu kapıyı Hayrişe açtırıyordu. Mina daha fazla dayanamayıp kapının önüne semt oturuşu yaptı, eksik kalırmıyım -tabii ki hayır  bende ona eşlik ettim ve karşısına oturdum bir yandan da içimden saniyeleri sayıyorum 7 dakikayı geçmiştim ki ayak sesleri duyuldu yani biri merdivenden iniyordu. Saniyesi saniyesine saydığım 8 dakikanın sonunda Hayriş kapıyı açtı ve gülümsedi
"Hoşgeldiniz çiçeklerim"
"Hoşbulduk sultan"diyerek içeri giren Minanı ardından
"Hoşbulduk Hayrişim"dedim kapıyı kapatıp içeri geçerken kolumu Hayrişin omuzuna attım
"Senin torun hayırsız galiba kız kapıyı sana açtırdı " dedim dedikoducu teyze ses tonumla
"Yok mor menekşem, markete kadar gitti o biz yemeğe oturalım gelir birazdan" dedi ve masayı işaret etti masayı görünce ağzımın suyu aktı resmen Mina masaya bakarken
"Oo sultan döktürmüşün yine efsanesin bakıyorum" dedi
"Mavi çiçeğim yemeksiz kalmış galiba bu gün"
"Aynen valla sultan, şu yanındaki bana hiç iyi bakmıyor" diyip güldü Hayriş iki çocuğun arasında kalan anne edasıyla bir yandan Mina'ya
"İftira atma kardeşine"derken diğer yandan alttan alttan beni çimcikliyordu. Masaya oturup Hayrişin torununun gelmesini beklerken susadığımı fark ettim herhalde su içmem içinde beklememe gerek yoktur dimi? yoktur yoktur, bardağıma su doldurup içerken kapının açılma sesi geldi. Bardağı yerine bıraktım, kafamı kaldırdığımda gördüğüm kişiyle tabiri caizse ağzım 5 karış açıldı Mina'ya baktığımda gülmemek ellerini ağzına bastırmıştı
"Evet çiçeklerim bu torunum Efe, Efe bu da çiçeklerim Mina ve Maya" dedi gülümseyerek. Gerçek olamazdı dimi bu yani bizim Hayrişin torunu sabah benim tekme attığım çocukmuydu ?! Hayat bana resmen kıçıyla gülüyor şu an
"Ne yani anneanne şimdi senin şu öve öve bitiremediğin yan komşun, çiçeklerin bunlar mı?!" demesiyle Mina kahkayı bastı, ben kesin kıpkırmızı olmuştum, Hayriş ne olduğunu anlayamamış olan biteni izliyordu, Efe mimiksiz bir şekilde bana bakıyordu...

**
Hayrişe olan biteni üstü kapalı yani bazı yerleri atlayarak olayı özet geçmiş, Efeyle sabah ki olanları görmezden gelip arkadaş olmuştuk. Şimdiyse Efe sofrayı topluyor Mina ve ben bulaşıkları makineye diziyorduk
"Güzel tesadüf oldu ha" diye güldü Mina
"Ya ne demezsin gel birde bana sor" diye sitem ettiğim sıra Efe mutfağa girdi
"Sofra bitti kızlar bulaşıklar ne durumda?" Mina son bulaşığı da yerine yerleştirdikten sonra
"Bu sonuncusuydu" diye cevap verdi
"Bulaşıklarda bittiğine göre biz artık eve gidelim"dedim Mina da beni onaylarcasına kafasını salladı
"Ya kalsaydınız film izlerdik"
"Başka zamana kalsa çok yorgunuz bu gün sabahki halimiz malum"diyerek güldü Mina
"Peki o zaman nasıl olsa daha çok burdayım bi gün mutlaka film izlemeye bekliyorum ama lütfen kaykaylarınızı getirmeyin"
Efe beni gösterip göz kırpınca Mina yine gülmeye, benimde yanaklarım da yine yanmaya başladı
"Oldu o zaman biz kalkalım"diyip arkamdan gelen kahkaha seslerini duymazdan gelerek kapıya doğru koştum bir güne bu kadar utanç yeter. Oturma odasında Hayrişi görünce durdum
"Hadi görüşürüz Hayrişim gidiyoruz biz" diyip yanaklarından öptüm
"Nereye deli kız oturuyorduk ne güzel"
"Haklısın ama yorgunuz be sultan" diye araya girdi Mina
"İyi o zaman haftasonu geldiğinizde oturacaksınız bak böyle erken kalkmak yok"
"Tamam sultan merak etme sen" diyip kapıdan çıktı Mina, tabii arkasından da ben Hayriş'e ve Efe'ye el sallayarak evden çıktım
"Mina be ölüyorum yorgunluktan"
"Al benden de o kadar bir an önce eve gidip uyumak istiyorum"
Kapının önünde durup beni bekledi eh tabi beklemek zorunda çünkü anahtar bende. Kapıyı açınca eve girdik
"Ben hemen yatıyorum artık sabah uyanmazsam uyandırma okula gitmem" diyip odasına giden Mina'nın arkasından
"Yarın Atlaslarla gezicez o yüzden okulu ekemeyiz Mavicim" diye bağırdım ama kimin umurunda eminim o çoktan uykuta dalmıştır. Bende odama girip sabah için alarmını kurduktan sonra üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağa bıraktım. Uyumadan önce edilen dua kabul olurmuş diye duyduğumdan uyumadan önce 'Allahım nolur yarın sakin bir gün geçirelim' dedim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...

**
Sabah alarmın o billur sesiyle uyandım, banyodan gelen seslerden anladığım kadarıyla Mina'da uyanmıştı. Yatakta öylece otururken bir yandan da ne giysem diye düşünüyordum ki Mina içeri girdi
"Hadi kalk geç kalıcaz"
"Tamam"dedim Mina dönüp gitmek yerine elimden tutup beni banyoya kadar götürdü
"Eğer banyoda uyursan-"
"Biliyorum biliyorum devam etmene gerek yok" diyip banyoya girdim. Bu her zamanki halimizdi bizim, ben sabahları uyansamda yataktan uzun süre kalkamam o yüzden Mina beni banyonun kapısına kadar getirir. Banyoda günlük rutinlerimi hallettikten sonra odama gittim, beyaz üzerinde 'Happy' yazan tişörtümü ve altına da lacivert biraz uzun bir şort giydim, saçlarımı da geniş bir topuz yaptıktan sonra çantamı da alıp odamdan çıktım. Aşşağıda beni beklemekten küplere binmiş bir Mina ile karşılaştım
"Oo prenses Maya hanım sonunda teşrif ettiler" diye söylendi, onu takmayarak
"Vay bu gün aynı giyinmemişiz" dedim. O da beyaz üzerinde mavi bir bulut ve bulutun içinde de 'Sky' yazan bir tişört altına da lacivert biraz uzun bir şort giymişti. Kıyafetlerimizi genelde beraber aldığımız için aynı giyiniyorduk
"İki dakika bekle gidip değiştireyim" diyip yukarı çıktı. Üzerini değiştirdikten sonra yanıma gelirken
"Olmuş mu?" dedi
"Evet hadi çıkalım" diyip kapıdan çıktım. Mina kapıyı kitleyip anahtarı çantasına koyarken Hayrişin evinden bir çığlık sesi yükseldi, ben daha ne olduğunu anlamadan Mina
"Kesin bişey oldu Maya koş!!"dedi ve Hayrişin evine doğru koşmaya başladı tabii bende peşinden...

*Bölüm sonu...
Sizce Hayrişin evinde ne oldu?
Yorumlarınızı bekliyorum😘😘*

Bela İkiliWhere stories live. Discover now