30. BÖLÜM

6.4K 295 36
                                    

Medya: Barış

Şarkı bittiğinde herkes alkışlarken Barış ile gözgöze geldim. Dalgın bir şekilde bana bakıyordu ama bu hali bile tatlı bu çocuğun...
Mert'in dürtmesiyle gözlerimi Barıştan çekip bizimkilere döndüm
"Şimdi ne söylüyoruz?" diyince Mina'ya baktım, şarkı bulma işini hep ona yüklemekten zevk alıyorum, aman ne yapayım canım onun da müzi zevki bu kadar güzel olmasaydı banane.
"Gel Hayalim?"
"Olur"
"Vaay Deniz'e söyleyeceğiz anlaşılan" dediğimde Mina'nın bana bakışını ve gülmemek için zor tuttuğu dudakları görülmeye değerdi, bu sırada Mert gülerek
"Utandırma kızı" diyince kahkaha attım. Kendisi ile dalga geçtiğimizi anlayan Mina bizi en öldürücü bakışlarını yollayınca sustum.
"Gel Be Gökyüzüm'ü söyleyelim?"
"Yok yok Gel Hayalim güzel" diyip gitarına doğru gittikten sonra Mina bana döndü
"Dur ben içinde Barış geçen bir şarkı bulurum elbet"
"Sakın" dediğimde kahkaha attı ve eliyle ritim tutarak Mert'e başlaması için işaret verdi

"Sen bana demedin mi?
Mavi gözlerin gibi gidelim denizlere
Sen beni sevmedin mi?
Aşkımızın külleri, yakamaz mı bizi yine

Sözler yalan oldu bak,
Geceler her gün kör bıçak
Geçmez bu ömür böyle..

Gel hayalim, anıları alalım kaçalım buralardan
Gel yoruldum, yalanları yaşayan gururumdan
Bir ömür var, birde aşkımız yeter bu zamana
Gel baharım kaybolalım..."

Şarkı bitti bu defa ilk Deniz'e baktım, Mina'ya öyle bir bakışı var ki anlatılmaz yaşanır cinsten...
Mert bizi kolunun altına aldı, beraber sahneden inip köşemize doğru ilerledik. Dj bizden sonra şarkı söyleyeceklerim anonsunu yaparken biz köşemize yerleştik
"Kanka ben lavaboya gidiyorum" diyen Mert'e 'tamam' anlamında kafamı salladım. O gittiği sırada Barış gelip yanıma oturdu
"Çok güzel söylediniz"
"Kendi halimizde birşeyler yapıyoruz işte" dediğimde gülümsedi
"Patronun yerinde olsam sizi burada işe alırdım"
"Hıı sonra her gün kavga çıksın"
"Neden ki?"
"Sürekli laf atacaklar" dediğimde
"Kim sana laf atacak o yürekli arkadaş ebesini tersten gösteririm ona"
"Bak işte" dediğimde güldü
"Hem zaten ben senin çalışmana izin vermezdim ki"
"Ha?" Dedim duymamış gibi yaparak
"Hiiç  birşey demedim"
"Peki" diyip önüme döndüm, dans edenleri izlemeye başladım. Kapıdaki çaylağın bize doğru koşarak geldiğini görünce Mina'yı dürttüm
"Kapıda birşeyler oluyor"
"Nerden biliyorsun?"
"Çaylağa bak" dediğim sırada çaylak önümüzden geçerek patronun odasına doğru koşmaya devam etti. Mina ile ben ayağa kalkınca Deniz de kalktı
"Ne oldu?"
"Sanırım kapıda olay var"
"Ne olayı?" diyince Barış'a döndüm
"Bilmiyorum" dediğim anda patron koşarak kapıya doğru gitti. Çaylak önümüzden geçeceği sırada Mina kolundan tutup durdurdu
"Neler oluyor?"
"Kemal Abinin düşmanları geldi kapının önüne Hasan abi de gidin dedi onlar da gitmeyince olay çıktı" dedi
"Git Dj'ye söyle şarkının sesini yükseltip karaoke'ye ara versin lavaboya gidip Mert'i çağır sonra"
"Mert kapıda zaten"
"Tamam git Dj'ye söyle" diyince kafasını sallayıp Dj'nin yanına koştu. O gidince biz de kapıya doğru koştuk, kapıya gittiğimizde gördüğüm manzara ile ağzım açık kaldı. Patron'un düşmanları barda yasaklı bazı maddeler satmak isteyen adamlardı, patron da buna izin vermeyince sürekli olay çıkıyordu. Biri patrona silah çekince Hasan abi sinirlendi
"İndir lan o silahı"
"İndirmiyorum lan ne yapacaksın" dediği anda Deniz adamın koluna tekme atıp silahı düşürmesini sağladı, o anda Patron bizim geldiğimizi farketti
"Girin içeri siz" diye bize döndüğü anda biri ona yumruk atmaya kalkınca Hasan abi de o adamı vurdu, derken kavga başlamış oldu. Beylerin hepsi ve Mina'da işin içine girmişti, tabii onların asıl hedefi patron olduğu için bende patronun yanında kaldım. İki adam onun üzerine gelince
"Abi birini ben alıyorum diğeri sende" dedim
"Karışma ben hallederim" dese de pişman olacağımı bile bile onu takmayarak adamın birine doğru ilerledim. Yumruk atacağı sırada geri çekilip tekme atınca arkasındaki arabaya yapıştı. Sinirle kalkıp bana yumruk atmaya çalışınca eğildim ve karnına yumruk attım ama o etkilenmezken benim elim ağrıdı. Tam tekrar yumruk atacakken biri adamın üzerine düşünce adam da yere yapıştı. Düşen adamın geldiği yöne bakınca bana gülerek bakan Barış'ı gördüm
"İyimisin?" dediği sırada benim vurduğum adam üstündekinden kurulup kalkmaya çalışıyordu, suratına tekmemi geçirip bayılmasını sağladıktan sonra Barış'a döndüm
"Evet" dediğimde kahkaha attı. Patrona baktığımda bir adamı pelt edip etrafına bakındığını gördüm. Bizimkilere bakınca hepsinim altına birini alıp vurduğunu görünce güldüm. En komiği de Minaydı, adamı duvara yaslayıp vuruyordu adam bayılmasına rağmen düşmesine izin vermiyordu. Herkes sinirini atıp patronun yanına gelirken Deniz, Mina'ya belinden sarılıp çekerek zorla adamdan ayırdı. Patron bize bakıp
"Siz neden bu kavgaya girdiniz bilmiyormusunuz çok tehlikeli?"
"Valla kusura bakma ama patron sizi yanlız bırakamazdım istersen bütün İstanbulu koştur ben yaptığımdan pişman değilim" diyen Mina ile
"Bende değilim" dedim. Benim ardımdan Mert
"Valla bende herşeye razıyım diyorsan İzmir'e koşarak giderim ama pişman değilim" dedi
"Valla bende değilim" dedi Barış. Patron Deniz'e bakınca
"Cezamızı ne zaman söylersin patron?" dedi. Hasan abinin yüzündeki gururu görmek bile alacağımız cezaya yeter.
"Ceza yok" dediğinde şok içinde Patrona baktım
"Nasıl yok?"
"Basbayaa" dediğinde herkes şaşkınca patrona bakerken "hatta bu geceki cezanız da iptal ama birdaha okulda kavga ederseniz kurtulamazsınız. Çok canınız istiyorsa dışarı çağırın" diyerek devam etti. Şaşkınlığı üzerimizden atamadan patron ciddileşti
"Fikrim değişmeden içeri girin bence" dediği an sağ başta ki Mina başta olmak üzere hepimiz koşarak bardan içeri girdik. Merdivenden inip bar taburelerinib oraya oturunca Mina şaşkınca bana baktı
"Sence Patron neden böyle birşey yaptı?"
"Bilmem kavgada ki halimizi gördü sanırım"
"Ne düşündü acaba?"
"Boşverin Patronun işleri bu akıl ermez" diyen Mina'yı onaylarcasına başımı salladım.

Bela İkiliWhere stories live. Discover now