Bela İkili

26. BÖLÜM

DUYURU: ARKADAŞLAR BİLDİĞİNİZ ÜZERE BUNDAN BİRKAÇ BÖLÜM ÖNCE KARAKTERLERİ PAYLAŞMIŞTIM AMA İÇİME SİNMEYEN ŞEYLER VAR. MAYA, MİNA VE BARIŞ'IN KARAKTERLERİ DEĞİŞECEK. BİLGİNİZ OLSUN İSTEDİM...
BU ARADA BİR DE GÜZEL HABERİM VAR; YENİ BÖLÜM ERKEN GELİCEK, SÖZ VERDİĞİM GİBİ...

Şarkıyı bitirince gözlerimi açtım, alkışlayanlara selam verip sahneden indik. Bizim şarkımızdan sonra parti dağılmaya başladığı için tezgaha gitmeyi bırakıp kenarda ki koltuklara kendimizi bıraktık
"Sanırım ölüyorum" diyen Mert'in omuzuna başımı koydum
"Al benden de o kadar valla omuzunda uyuyabilirim" diyip gözlerimi kapattığım anda Patronun sesini duyunca yeniden gözlerimi açtım
"Burada uyumayın ya taksi çağırayım evinize gidin ya da arka odalardan birinde uyuyun zaten yarın hava kararana kadar kapalı dükkan" diyince Maya ile Mert'in haline baktım ve her ikisini de dirseğimle dürttüm
"Ne dersiniz?"
"Bacım valla benim eve kadar gidecek halim yok buranın da yatakları rahat bence kalabiliriz"
Maya onay verince Mert' döndüm
"Siz ne derseniz bana uyar"
"Patron zahmet olmasın sana"
"Yok be kızım kalkın geçin siz arkaya zaten bu güne özel temizlikçi tuttum"
"Cansın sen patron" diyip kalktım. Ben ortalarından kalkınca bana yaslanan iki salak da kafasını birbirine vurdu. İkisi de acıyla gerileceyince güldüm ve arkadaki odalara doğru ilerdim, bizim evdeki misafir odaları gibi barın da arkasında odalar vardı. Daha önce de burada çalıştığımız günlerde kaldığımız olmuştu, öyle rahatsız yatakları falan yoktu yalıtımı sayesinde bardaki seslerde arkaya uğramıyordu. Bir odada 3 tekli yatak olduğunu bildiğimden oraya doğru ilerledim, odaya girip kendimi yatağa bıraktım. Ayakkabılarımı çıkarıp yatağa uzanacağım sırada Mert'in ayakkabılarla yattığını gördüm, kardeşim bu gün çok yoruldu. Yataktan kalkıp Mert'in yanına gittim ve ayakkabılarını çıkardım, her zaman ki gibi daha başı yastığa değer değmez uyumuştu sanırım bu gün bende ona benzeyip hemen uyumayı düşünüyorum. Maya'ya baktığımda o da üzerini örtmeyi akıl edememişti ama henüz uykuya dalmamıştı
"Bacım üzerini ört öyle uyu üşürsün" dediğimde tuhaf ve anlamadığım mırıltılar çıkarıp üzerini örttü. Mert odaya girerken odanın kapısını kilitlemişti, emin olduğum için boş yere kontrol etmeden kendimi yatağa bıraktım.
Başım yastığa değer değmez kendimi kollarını açmış beni bekleyen uykunun kollarına bıraktım

**

Maya ve Mert'in beni uyanmam için sarsmalarıyla uyandım
"Ne var lan sabah sabah?"
"Kız ne sabahı saat 4'e geliyor uyanda eve gidelim" diyince tek gözümü açarak ona baktım
"Saat kaç dedin?"
"15.52 Mavicim hadi uyan daha hasteneye gidecez kontrolüm var"
diyince kafamı sallayarak yataktan kalktım. Aynanın önüne gidince dağılmış saçlarım ve eyeliner'imi görünce gözlerim açıldı
"Lan benim bu halim ne?!"
"Bacım sabah uyandığımda bende böyleydim. Git yüzünü yıka geçer"
"Makyaj yapmaktan nefret ediyorum!" diyerek banyoya girdim. Dışarıdan Mert'in bana sövme sesleri geliyordu, ben sevmiyorsam ona niye yapmışım, topa benzemiş bilmem ne. Sanki keyfimden yaptım, o görmese de dil çıkarıp yüzümü yıkadım. Banyoda işlerimi bitirince dışarı çıktım
"Oo Mavi Cadı'dan Mavi Meleğe geçiş yapmışsın"
"He çok komiksin sen" dedim gözlerimi kısarak. Beni takmayıp kapıya doğru ilerleyince peşinden gittim, bara indiğimizde patronu arasam da göremeyince garson'a sordum
"Patron nerede?"
"İşi varmış erken çıktı size 'Mert gitmeden mutlaka tekrar gelsinler' dediğini iletmemi istedi"
"Tamam geliriz" diyip gülümseyince çocuk işine döndü. Bu sırada Mert kolunu omuzuma atıp
"Maya nerede?" diye sordu
"Muhtemelen tuva-" sözümü kesen şey barın tuvalet kısmından gelen cam kırılma ve çığlık sesi oldu. Mert şiddetle bana dönüp
"Maya değilmiydi o?" diyince durup cevap vermek yerine tuvalete doğru koşmaya başladım. Lütfen bu sefer başını belaya sokmuş olma Maya...
Tuvaletlerin olduğu kısıma gelince hemen kızlar tuvaletine dönüp kapıyı ittirdim, içeri girdiğimde kırılmış bir ayna ve aynaya dehşetle bakan bir Maya ile karşılaştım
"Maya iyimisin?! Ne oldu?"
"Ay-ayna" dedi kırık parçları işaret ederek ben kafamı sallayınca devam etti "ü-üzerinde hamam böceği vardı!" dediğinde resmen sinirden elim ayağım boşaldı. Ben kendimi arkamdaki duvara yaslarken Mert kapının kenarına çökmüş sinirle saçlarını karıştırıyordu.
"Bu muydu yani bu yüzden mi çığlık attın?" dediğinde olumlu anlamda kafasını salladı
"Sen olayı bir adam gibi anlatsana" dedim bıkkın bir şekilde
"Böceği görünce çığlık attım ve korkuyla ayakkabımı çıkarıp aynaya fırlattım sonra da ayna kırıldı" diyince kan beynime sıçradı ve Mert'e döndüm
"Mert ben dışardayım şunu toparla gel çıkalım çalışanlara söylerim hallederler burayı" dediğimde Mert şaşkınca bana baktı
"Neden ben ya?"
"Eğer ben burada daha fazla kalırsam yolarım bunu" diyerek Maya'yı işaret ettim
"Niye ya ne yaptım ki ben?"
"Aklım çıktı lan it!" dediğimde suçlu bir çocuğun annesine baktığı gibi bana baktı
"Hiç bana öyle bakma!" dedim, arkamda söylenen bir Mert ile suçunun farkına varmış ondan özür dileyen bir Maya bırakarak dışarı çıktım.