Mucize Aranıyor (Tamamlandı)

6-Bana Bir Şeyler Oluyor

Elimdeki çikolata ve çiçek buketiyle Barış'ın kapısına geldiğimde geçen seferki gibi nefes nefeseydim. Eşofmanlarıyla kapıyı açıp beni gördüğünde verdiği tepki pek nazik değildi.

"Oha..."

"Ne oldu?"

"Sen böyle afet gibi bana geliyorsun diye hazırlanmadığına göre nereden geliyorsun?"

"Sana da merhaba."

Çiçek ve çikolatayı ona bırakıp topuklularımdan kurtuldum ve çantamdan çıkardığım ev terliklerimi ayağıma geçirdim.

"Hülya, gerçekten ne oluyor? Beni istemeye geldiğini bilseydim daha özenli karşılardım. Babaannemi falan arardım."

Saçlarımı geriye doğru savurarak ona komik değilsin tatlı çocuk bakışımı gönderdim.

"Çikolata sana değil bana, çiçeği de bir teyze satıyordu bu saatte ona kıyamayıp aldım. Ben üstümü değiştirip geliyorum."

İçeride iş yerindeyken giydiğim çiçekli elbiseyi giyip üstümdeki seksi elbisede kurtuldum ve Barış'ın yanına terliklerimi yerde sürüyerek döndüm.

"Bu evde makyaj temizleme suyu, pamuğu, kadın şampuanı ya da diş fırçası yok. Sen gerçekten yalnız yaşıyorsun, sevgilin yok değil mi?"

"Sen benim banyomu mu karıştırdın?"

"Kendi makyaj temizleme suyumu evde unutmuşum. Karıştıracak olsam yatak odanı karıştırırdım. Gerçi banyoda gerekli ipuçlarını veriyor. Unutulmuş toka bile yok."

Oturduğu koltukta gözlerini üstüme dikerek bana baktı.

"Sadece sen mi böylesin yoksa tüm kızlar mı?"

"Korkmana gerek yok, olayın magazinsel değeri ilgimi çekti sadece. Benimki meslek hastalığı, araştırmadan yapamıyorum. Kızların geneli de böyle tabi ki, sen ne sandın?"

Koltukta yanına kurularak çikolata yemeye başladım. O ise tamamen yan dönerek beni inceleme işine devam etti.

"Ne?"

"Belgesel gibisin, izlemeden yapamıyorum."

Şakayla karışık koluna vurarak koltuğa tamamen yayıldım.

"Anlat bakalım, buraya gelmeden ne tür bir pis iş yaptın?"

"Anlatırsam benden korkup kaçabilirsin."

"Şu ana kadar gördüklerim kaçırmadıysa bu saatten sonra bir şey koymaz bence bana Hülya. Tehlikenin farkındayım ama bana karşı zararsızsın bence."

Gülerek ona hak verdim.

"Evet, sen zararsız bölgedesin. Bugün Kenan'la görüştüm."

Kaşları manidar şekilde havaya kalktı. Gözlerinden beni onaylamadığını belli eden bir ifade geçti.

"Niye?"

"Alınacak bir intikamım vardı. Düğün masraflarını ona ödettim."

Ona yaptığım şeyi ana hatlarıyla anlattığımda dürüstlüğüm beni bile şaşırttı. Ben insanlara hiçbir zaman gerçekleri olduğu gibi anlatmazdım. İşime gelecek şekilde yorumlamaya bayılırdım. Sözlerim bittiğinde ise Barış birkaç saniye beni izledi.

"Ne? Canavarmışım gibi bakma bana."

Gülümseyerek cevap verdi.

"Hayır, yani yaptığın şey ürkütücü ama aslında gösterdiğinden daha vicdanlısın. Tüm hesabını boşaltabilir ya da onu oradan çıkarması için birini göndermeyebilirdin. Sen sadece onunla olan hesabını kapamışsın. Yöntemin klişe ama kendine özgü bir orijinalliği de var. İnandırıcılığı basitliğinden geliyor galiba. Zeki insanları severim."