Mucize Aranıyor (Tamamlandı)

12- Dikkat

Havuz kenarına bir güzel havlumu sermiş, kremimi sürmüş halde güneş gözlüklerim gözümde poz verirken Barış her zamanki gibi şikâyet edecek bir şeyler buldu.

"Hülya, bitmedi mi daha ya? Bin tane fotoğrafını çektim burada. Seç artık birini."

"Allah Allah Barış, iki tane fotoğraf çektin alt tarafı hayır yani taş attın da kolun mu yoruldu? Gözüm kapalı çıkmışım gözlüksüz olanlarda ne yapayım?"

"Kapama o zaman gözünü."

"Yuh ama sana şu an..."

Yanımdaki şezlonga oturup telefonun ekranını suratıma doğru tuttu.

"Bunun neyini beğenmedin?"

"Bir de soruyor musun? Saçım yüzüme gelmiş, hayır yani rüzgârlı anı nasıl denk getirdin acaba öyle? Özel olarak ayarlasak olmaz."

"Peki Hülyacım, bu fotoğraf çilesi neden?"

Saçlarımı geriye atarak şezlongda doğruldum.

"O kadar tatile gelmişim iki tane fotoğrafım, anım olmasın mı Barışçım?"

"Tam seksen dokuz tane anın oldu zaten bu şezlongda ama canım, Hülyam sen niye böyle yapıyorsun?"

Biraz abartmış mıydım gerçekten? Adam su kaynatmaya başlamıştı karşımda.

"Şu an bu sevgi sözcüklerinin ardına sakladığın nefretini görebiliyorum ama ben."

"İyi, gör bir zahmet. Güneşin altında bu nedir ya? Bunların hepsi sosyal medyaya koymak için ben anlamıyorum sanki."

"Bağırma bana ya, herhalde koyacağım dost düşman görsün. Takipçilerim benden haber bekler."

"Tabi şu an hepsi senden haber bekliyordur eminim. Artık kendini kime beğendireceksen..."

Hırsla tişörtünü çıkarıp şezlonga uzandı. Yalnız bir şey diyeceğim, aslında bunun vücudu hiç fena değilmiş ya...

"Bana bak, sen spora mı gidiyorsun?"

"Evde var birkaç bir şey, orada yapıyorum spor. Niye sordun?"

"Hiç şaşırmadım evde yapmana, ev kuşu seni."

Ama cidden iyiydi ya, yani öyle vücut geliştirmeci gibi değildi tabi ama iyiydi işte. Meyve suyumdan bir yudum almak için pipetimi ağzıma götürerek onu izlemeye devam ettim.

"Bir şey mi isteyeceksin? Neden bakıyorsun?"

"Tamam, korkma bir şey istemeyeceğim. Üç fotoğraf için bir saat dırdır yaptın hiçbiri de bir işe yaramadı. Mail adresi dışında hesabı olmayan adamdan beni anlamasını beklemek saçma zaten."

"Hayır, sadece fotoğraf olsa bir şey demeyeceğim ama yarım saattir odadan çıkamadın. Havuza gelirken bir insan niye makyaj yapar lütfen söyler misin?"

İyi de o benim no make up makyajımdı. Fotoğraflarda güzel ve bakımlı çıkmak için yapmıştım. Zaten bugün sadece güneşlenecektim. Yüzmeyi düşünmüyordum.

"Anlatsam sanki anlayacaksın. Krem sürdün mü sen? Kızarma bak sonra akşama."

"Kolumun yettiği kadar sürdüm işte. Bir şey olmaz o kadar güneşten hem tüm gün yatmayız herhalde burada."

"Hayırdır, gidip dünyayı mı kurtaracaksın?"

"Yok, kişiye özel kahramanlık yapmaktan sayende dünyayı gözüm görmüyor. Başımı kaşıyacak vakit kalmıyor."