9-Sadece Benim

6K 952 145
                                    


 Alışveriş merkezinin mağazalarından birinde deneme kabininin önünde Barış'ı beklerken kendimi cennette gibi hissettim. Bir erkekle alışverişteydim ve ne istesem ikiletmeden yapıyordu. Acaba onun imajını değiştirerek doğru bir şey mi yapıyordum? O pis kızlar için açık hedef haline getirirsem zavallı Barışımı çiğ çiğ yiyebilirlerdi. O da bu iyi niyetiyle kolayca av olurdu.

"Hadi Barış, tarlatanını mı giyemedin, fermuarını mı çekemedin?"

Askıdan başka bir gömleği elime almış incelerken kurduğum cümlenin üzerine sesi arkamdan geldi.

"Komik mi oldun sen şimdi?"

Ceketinin kollarını düzeltirken sorduğu soru karşısında baştan ayağa onu, takı elbise içerisindeki görüntüsünü inceledim.

"Oha..."

"Ağzını kapat ağzını, bu kadar ambalaj meraklısı olmayın ya kadın milleti işte."

Birkaç saniye etrafıma bakıp bizi daha doğrusu onu gören oldu mu diye kontrol ettim ve sonra omuzlarından tuttuğum gibi onu benimle beraber kabine geri soktum.

"Hülya delirdin iyice sen ama!"

"Olmamış bu çıkar."

"Neyi olmamış kızım sen seçtin işte. Başka bir şey denemem artık sıkıldım."

Olmuştu olmasına da korktuğumdan da yakışıklı olmuştu. Bu oralıkta böyle gezinirse iki günde sevgili bulurdu. Ben de elim böğrümde yeni en yakın arkadaşımı kaybetmiş halde kalakalırdım.

"Barış, benden iyi mi bileceksin? Bu aşırı olmuş diyorum. Ben seni o pis kızlara yem edemem."

Deneme kabinin içinde yan yana, ellerim onun üzerinde olacak şekilde durduğumuzu fark edince geri çekilmeye çalıştım. O ise paniğim karşısında gülmeye başlamıştı.

"Haklısın galiba, baksana sen bile dayanamayıp üstüme atladın."

"Barış!"

Ceketinin düğmesini açmaya, üstünden çıkarmaya çalışınca bana engel olmak için geri çekildi.

"Edepsizlik diz boyu yalnız, genç ve bekâr bir erkeğin kabinine böyle girip soymaya çalışmak..."

Tam ona hak ettiği cevabı verecektim ki kabinin dışından tezgâhtar kızın sesi geldi.

"Beyefendi iyi misiniz?"

Panikle dudağımı ısırıp iyice Barış'a sokuldum. Basılırsak nasıl açıklayacaktık?

"İyiyim, telefonum çaldı da size söylemedim hanımefendi arkadaşımla konuşuyorum!"

Birkaç saniye sesleri dinledikten sonra ben ona panikle sokulduğum ilk an etrafıma sardığı kollarının baskısını azaltmadan yüzüme bakıp fısıldadı.

"Yalnız sayende bir kamuya açık alanda zina yapma suçuyla tutuklanmam eksikti, az kalsın o da oluyordu."

"Barış!"

"Efendim canım?"

Nefesi bir an tenime çarpıca değdiği yerlerin karıncalandığını, kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Avuç içlerim mi terlemeye başlamıştı? İçimi bir sıcaklık kaplayınca bir şey söylemeden geri çekildim. Daracık kabinde kapalı kalmanın yan etkileriydi bunlar hep.

Çıkar şunu da gidelim, zaten küçücük yer çektin tüm oksijeni kocaman ciğerlerinle!"

***

Barış'la yaşadığım alışveriş macerasının üstünden iki gün geçtiğinde evimizin salonunda annemle oturup dizi izlerken bu kanka olma olayının bokunu çıkarmaya başladığımı düşündüm. Benim eskiden olduğu gibi yine kızlarla takılmaya ihtiyacım vardı. Bu Barış bende olumsuz etkiler bırakmaya başlamıştı. Hayır o kadar yalnızdım ki adamla yaşadıklarımı gün içerisinde hatırlayıp gülmeye, onunla değilken bile birlikte geçirdiğimiz anların anısıyla eğlenmeye başlamıştım. Bir de Allah korusun kafam entrikaya çalışmamaya başlamıştı sanki. Benim kendime yeni bir av bulmam onu elde etmek için planlar kurmam gerekiyordu. Vakit daralıyordu sonuçta ve Barış'la zaman geçirirken boş yere oyalanıyordum.

Mucize Aranıyor (Tamamlandı)Where stories live. Discover now