28-Dertler Derya

5.1K 943 131
                                    


Elimde tuttuğum küçük fırçayla mutfak lavabosunu dördüncü defa ovalarken Barış da kapıdan girerek şaşkın gözlerini sorgularcasına üstüme çevirdi.

"Hülya, sabahın yedisinde ne yapıyorsun?"

"Günaydın Barışçım! Biraz temizlik yapayım dedim. Ya yanlış anlama lütfen ama sen şimdi biraz boşlamışsın ev işlerini. Ben de erkenden uyandım. Biraz huyluyum ya, böyle mikroplar arasında uyuyormuşuz gibi geldi. Bak şimdi ev mis gibi kokuyor ne güzel. Ben bir bitireyim çiçek olacak çiçek."

Ovalama işime geri dönerek biraz daha çamaşır suyu kullandım.

"Hülya, canım, kokudan zehirleneceğiz. Bari pencere açayım."

"Klima açık zaten, şimdi dışarıdan tozlu, sıcak hava girer niye açıyorsun? Marifet temizlik yapmakta değil onu korumakta Barış."

Bu erkek milleti de hiç anlamıyor temizlik işlerinden, neyse ben öğretirim Barış'a. Birlikte yaşadıkça alışacak. Evleneceksek evimde pis adama izin veremem. Benim kurallarıma alışır o da zamanla.

Arkamdan sıkıca sarılarak boynumu öptü.

"Öpme beni, temizlikten sonra yıkanacağım. Şimdi pisim Barış."

"Ben senin mikrobunu da severim. Hadi bırak şunları elinden, dışarı çıkıp kahvaltı yapalım. Tüm gün gezelim ister misin?"

"Oldu canım, iş güç ne olacak?"

"Ben büyük patronun yeğeniyim. Serbest çalışıyorum ayrıca. Sen de benden torpillisin, hem akşama yazarsın yazını. Dışarıda ilham da toplarsın bol bol."

Elimdeki eldiveni çıkarmaya çalışınca geri çekilerek lavaboya baktım. Bu ev tertemiz olmadan nasıl çıkıp gideyim ama ben? İş yarım bırakılıp gidilir miymiş hiç? Hem Özge nişanımı mahvettin diye söylenir, ben de bizimkilere küsüm zaten diye Barış'ta ne kadar kalmaya devam edeceğim belli değil. Onun pis bekâr evinde sürekli kalamam ki.

"Barış, ben temizlik yapacağım. Bunu bugün bitirmek zorundayım."

"Değilsin, ben evimi düzenli olarak temizliyorum. Dün akşam o kadar şey yaşadın, bak gözlerin hâlâ kendine gelmemiş. Temizliğin sırası değil."

"Ama ben böyle rahatlıyorum."

"Kendini güvende hissetmen için buna ihtiyacın yok. Zihnini boşaltmak için havadaki her toz zerresine savaş açmana gerek yok Hülya."

Çok güzel, iki kuruşluk temizlik zevkim vardı o da gözüne battı.

"Ya benim sana ne zararım var? Titiz olmanın ne zararını gördün sen?"

"Bizi çamaşır suyuyla zehirleyeceksin. Kendini yoruyorsun bu saatte kavga eder gibi ev temizleyerek. Normal bir şey değil bu, sen de biliyorsun. Beş dakikadır lavabonun aynı yerini ovalıyorsun izledim seni."

"Senin de bu sinsiliğin kabak tadı verdi iyice ha."

Adama bak, Aşkı Memnu Beşir gibi maşallah. Ömrü benzemez inşallah.

"Kendini öyle kaptırmışsın ki temizliğe, korktum. Beni de akşamdan çamaşır suyuna basmadın diye sevinmem gerek aslında."

Bak ben bir evlenelim her akşam seni banyoya sokup kaynar sularla nasıl yıkayıp kese atacağım. Şimdi münasip olmaz diye yapamıyorum o kadarını.

"Karışma Barış, iyiyim ben."

"Değilsin, iyiymiş gibi rol yapma işte Hülya. Benden mi saklıyorsun, beni niye kandırmaya çalışıyorsun şimdi?"

Mucize Aranıyor (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora