27-Aranan Mucize Bulundu

5.1K 988 106
                                    


Nişan yemeğinin ortasında akraba ordusunun arasında otururken olmak çok can sıkıcı bir şey kabul ama ben parmağımdaki yüzüğü izleyerek nerede olduğumu unuttum. Tabi bunda halamlar da dahil olmak üzere tüm akrabalarımın tembihlenmiş gibi benden uzak durmalarının da katkısı oldu. Artık Özge mi tembihledi de aman o psikopattır, uzak durun dedi bilmiyorum. Belki yüzümdeki soğuk ifade yetmiştir. Ama sanki çevremdeki herkeste olağan dışı bir durum vardı. Mesela yüzüklerin takılması biraz gecikti, Özge'yle annem benden uzakta gereksiz bir fısıldaşma işine girdiler. Hemen yanımda oturan Barış'ın koluna dokunarak kulağına doğru eğildim.

"Bunlar bir haltlar karıştırıyor Barış. Ben bir gidip yanlarına öğreneceğim."

"Ne karıştıracaklar Hülya, senin arkandan iş çevirmek mümkün mü sanki?"

"Sen bunu anlayacak kadar zekisin de ailem değil canım."

Gülerek yanından kalktım ve ağız ağza vermiş halde konuşan annemle kardeşime doğru yürüdüm.

"Hayırdır gençler, sizin olayınız ne? Var bir karın ağrınız hadi bana da söyleyin."

"Ne olacak abla? Asıl sende var bir hal. Barış Ağabey ile maşallah..."

Ah be Özge, sen konuyu bana getirip dikkatimi dağıtmaya çalışıyorsan kesin beni kızdıracak bir şeyler yapmışsındır.

"Ben o numarayı yemem Özge. Neyse karın ağrın anlat hadi. Bir problem varsa çözeriz. Beni kızdıracak bir şeyse de korkma halamları çağırdığın halde nişanına olay çıkarmadım. Bugün tam bir iyilik meleğiyim anlayacağın."

Annemle birbirlerine gergin bir şekilde baktılar ve beni kolumdan tutarak insanlardan iyice uzağa, Barış'ın bana evlenme teklifi ettiği odaya götürdüler.

"Özge, bak yüzükleriniz de takılmadı hâlâ. Sen çocuğu nişan günü terk etmeye mi çalışıyorsun?"

"Yok, ondan değil de ben senden korktuğum için..."

Annem kendisini sevgili kızına siper ederek konuya dahil oldu. Hiç şaşırmadım zaten, onların arasında hep daha farklı bir ilişki olmuştur. Ben onlara göre fazla ciddi, katı, despot bir insanım sanırım. Bu yüzden annem bile bazen benden çekinir.

"Hülya, hemen celallenme lütfen ama kardeşin nişana babanı da çağırmış kızım. Yüzükleri onun takmasını istiyor. Siz de görüşmediğiniz için senden çekiniyor. Allah aşkına damat tarafının yanında olay çıkarıp bizi rezil etme kızım. Güzellikle geçsin bu akşam."

Doğru duymuyordum herhalde şu an. Beni kafaya almak için seçtikleri güne mi yoksa eşek şakası yapmış olduklarına mı kızacağımı bilemeden annemin yüzüne baktım.

"Bu şakası yapılacak bir şey mi sence anne? Bir de yüzükleri o takacak falan diyorsun."

"Kızım bunu şakası mı olur hem de nişan günü?"

"Ciddisi hiç olmaz. Onu nişana çağırdığınızı söylemek için bu anı seçmiş olamazsınız. Birazdan yüzükler takılacak."

Sinirden titreyen elimi ayağımı kontrol altına almaya çalışarak yutkundum. Ensem diken diken oldu. Yoksa gelmiş miydi buraya? Aynı yerde miydik?

"Önceden söyleseydim gelmezdin abla nişanıma, bende emrivaki yapmak zorunda kaldım."

Sinirle Özge'nin üstüne yürüdüm ama annem önüne geçti.

"Geri zekâlı! Bu mu yani dâhiyane çözümün aptal? Elbette gelmezdim, şimdi de defolup gideceğim zaten! Sana babacığınla mutluluklar."

Annem gitmeyeyim diye elimi tutunca sinirle geri çekildim.

Mucize Aranıyor (Tamamlandı)Where stories live. Discover now