Bölüm 5

3.2K 370 35
                                    


ARKADAŞLAR BÖLÜMLER SİZİN YORUMLARINIZA GÖRE GELİYOR BİLDİĞİNİZ GİBİ. EMEĞE SAYGI GÖSTERİN LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN İYİ OKUMALAR...

Açık arttırma son derece görkemliydi. Sadece kasabanın değil aynı zamanda ülkenin pek çok yerlerinden gelmişlerdi. Son derece zengin ve gösterişli insanlardı. Neredeyse hepsi pelerin ve maske takıyorlardı. Yanlarında kölelerden bir ordu taşıyorlardı.

Doğrusu böyle bir yerde ve bu kadar zenginin içinde hem Galen hem de Dagon çok basit kaçıyorlardı. Bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Eğer bu kadar zengini bir araya toplayabildiyseler o zaman gösterecekleri tek şey özel bir kadın olamazdı.

Burada başka bir şeyler daha dönüyordu...

Galen, etrafına bakındı. Bu iş giderek daha tehlikeli bir hal almaya başlamıştı. Neden bilmiyordu ama bir tehlikenin varlığını hissedebiliyordu. Dagon'un bahsettiği kadın yüzünden miydi bu? Hayır, başka bir şey olmalıydı. Bir şey sanki sürekli diken üstünde olmasına neden oluyor gibiydi.

Dagon, erkeğin pelerinini tuttu ve arkasına saklandı. Gerçekten de çok korkmuş görünüyordu. Üstelik titrediğini hissedebiliyordu. Doğrusu bu sefer onu yatıştırabilecek bir şey söyleyemiyordu. Her şeyin düzgün gitmesi gerekiyordu yoksa mahvolurlardı.

Dagon'u bu işe kendisi bulaştırmıştı. Ne yazık ki bir şeyler ters giderse onu çıkarmak için kendisini feda etmesi gerekebilirdi. Ne kadar canavar olursa olsun bir çocuğun kendisi yüzünden ölmesine izin veremezdi. Ancak Dagon, onun sorumluluğundaydı.

Ne zamandan beri bir çocuğun sorumluluğunu almaya yaklaşmıştı ki? Çocuklarla hiç zaman geçirmemişti. Ancak Dagon'u çocuk olarak görmüyordu. O, belki de kendisinden daha yetişkindi.

Elini çocuğun omzuna koydu. "Dagon" dedi sakince. "Dediğimiz gibi devam et ve korkma. Ben burada olacağım"

Dagon hafifçe başını salladı ve ondan uzaklaştı. Kalabalığın içine karışarak kayboldu. Galen'da biraz daha önlere doğru yürüdü. Neler olup bittiğini daha çok görmek istiyordu. O kadını bir an önce görmek istiyordu artık. Merakı onu sabırsızlığa itiyor gibiydi ki bu da tehlikeliydi.

Heyecanlandığı zaman güçlerini kontrol etmekte zorlanıyordu...

Tüccar sahneye çıktı ve kollarını iki yana açtı. Alkol kokusunu bu kadar uzaktan bile alabiliyordu. Genç adam yüzünü buruşturdu. Neyse ki mimikleri yüzünün altından görünmüyordu.

"Sizi buraya kadar yorduğumuz için çok özür dileriz, sayın Lordlarım ve Leydilerim" dedi neşeli bir şekilde. "Ancak bildiğiniz üzere çok özel bir şey için buradayız"

Dagon, karanlık koridorda yürümeye başladı. Görülmemek için saklanarak ilerliyordu. O pis tüccar sahneye çıkmıştı belli ki. Konuşmasını duyabiliyordu. Buradan bir an önce çıkıp gitmek istiyordu. Bir şeyler onu çok tedirgin etmeye başlamıştı. O kadını gördüğündeki histen daha kötü bir histi bu. Daha önce bir kere yaşamıştı. Birkaç ay önce insanlar ormanına saldırdığında da böyle bir hisse kapılmıştı.

Bir cadı buralardaydı...

Dagon durdu ve bir anda farkına vardı. Galen'ın kaçındığı şey buydu. En başından beri bundan uzak durmak istemişti. O yüzden her daim planlı hareket etmeye çalışıyordu. Ancak şimdi hemen diplerinde bir cadı vardı ve o kadını köleleştiren oydu. Dagon dehşete kapılmış bir şekilde kucağındaki tavşana baktı. Bunu bir daha yaşamak istemiyordu. Es kaza onu kurtarmış olsa bile Galen onu güvende tutmak için uğraşmıştı. Onun köle olmasını istemiyordu. Hızla arkasını döndü ve koşmaya başladı.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARWhere stories live. Discover now