Bölüm 19

2.9K 335 21
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... UMARIM BEĞENİRSİNİR... LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN...

Sadece birkaç saat yaşanabilecek şeyler vardı. Rahatlamak gibi, huzur gibi, mutluluk gibi...

Asla sabit bir yerde duramıyorlardı. Günleri uzun yürüyüşlerle geçiyordu. Bir kasaba bulana kadar bu şekilde devam etmeye karar vermişlerdi. Atları Smyrna'da bıraktıkları için yolculuk daha zordu. Dagon'un bileği hala sarılı olduğundan yürümekte güçlük çekiyordu. Bu yüzden Galen onu sırtında taşıyordu. Viyola, çabuk yorulduğu için bir müddet sonra Kareena'da onu sırtlanmak zorunda kalıyordu. En azından sabah saatlerinden öğleden sonraya kadar kendi başına hareket edebiliyordu.

Çocuklar bu zorlu yolculuğa çok iyi dayanıyorlardı. İkisi de hiç mızmızlanmıyordu. Suyu ve yemeği idareli kullanmak zorunda oldukları için sadece yetişkinler kullandıklarında kullanıyorlardı. Gün boyu pek sesleri de çıkmıyordu.

Akşam olduğu zaman herkesin nefes aldığı zamanlardı. Çocuklar yorgunluktan baygınlık geçirir gibi derin bir uykuya dalıyorlardı. Kareena ve Galen çok fazla konuşmamışlardı. Aralarında sessiz bir anlaşma vardı. Biri birkaç saat uyurken öteki nöbet tutuyordu. Sonra nöbet değişimi yapıyorlardı.

Oldukça zorlu bir yolculuktu. Yaralıydılar, erzakları azdı ve güçleri tükenmişti. Bir kasaba bulup birkaç saat geçirmeleri gerekiyordu ama oraya gizlenerek girmeleri gerekiyordu. Kendilerini toparlamadıkları sürece bu şekilde çok fazla dayanamazlardı.

Galen kucağında uyuyan küçük çocuğa baktı. Dagon giderek daha iyi oluyordu. En azından artık gün içinde biraz da olsa kendi başına yürümeye başlamıştı. Şifalı bitkileri biliyor olması büyük bir şanstı gerçekten de.

Hemen karşısında sırtını ağaca yaslamış olan Kareena uyuyordu. Kızı kucağındaydı ve küçük kıza sımsıkı sarılmıştı. Üzerlerine birer battaniye örtünmüşlerdi.

Galen onları izlerken çok fazla sorumluluk diye düşündü elinde olmadan. Kareena ve o bir şekilde halledebilirlerdi. Galen geçen zaman içinde hiç böyle yaralanmamıştı ancak kendi başına iyi idare etmişti. Kareena'da bunu yapabilirdi ancak çocukların olması çok büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyordu.

Yedi yaşında olsa bile yaşadıkları yüzünden erken olgunlaşmış olan Dagon sorun değildi. Onunla başa çıkabilirdi. Ancak henüz beş yaşında olan ve çok zayıf olan Viyola gerçek bir sorumluluktu. Kareena onunla başa çıkabiliyordu ancak Viyola çok hiperaktif bir çocuktu. Koşmayı da özellikle çok seviyordu.

Hızı eşsizdi gerçekten. Çok kısa sürelerde çok uzun yolları kat edebiliyordu. Ancak aynı şekilde de çok çabuk yoruluyordu. İçindeki hayvanı henüz dışarı çıkarmamıştı ancak Kareena onun bir çita olduğunu söylüyordu. Galen, annesinden daha iyi bilecek değildi sonuçta.

Babasının ikinci bir çocuk için neden bu kadar ısrarla hayır dediğini daha iyi anlıyordu artık. İki çocuk ne kadar uslu olurlarsa olsunlar uğraşmak için büyük bir sorundu.

Galen başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Ne kadar pişmandı? En başında yolculuğa çıktığı için memnundu. Dagon'u bulduğu içinde mutluydu. Nedenini bilmiyordu ama bu çocuk için içinde şefkat barındırıyordu. Peki, geri kalanı...

Kareena'yı kurtarmasıyla başlamıştı her şey. Onu neden yanında tutmak konusunda bu kadar ısrar etmişti? Evet, ellerinde tek bir cadı ve lanetli iki kişi vardı. Kareena, o kadını anında öldürürdü ancak Dagon'un laneti için cadıya ihtiyacı vardı.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARWo Geschichten leben. Entdecke jetzt