Bölüm 23

3.4K 309 61
                                    

YORUMLARIN YOĞUNLUĞU NEDENİYLE YENİ BÖLÜMÜ ERKEN YAYINLIYORUM ARKADAŞLAR :D... ARTIK GERİ SAYIMA GİRDİĞİMİZİ BİLDİRMEK İSTİYORUM... FİNALE SON DOKUZ BÖLÜM KALDI... HENÜZ ENDİŞELENECEK BİR ŞEY YOK YANİ :D... İYİ OKUMALAR... LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN...


Viyola, Galen'ı bırakmak istemiyordu. Onun atının önüne binmişti. Doğrusu bir babanın hasretini bu kadar çektiğini hiç bilmiyordu Kareena. Neden onun Galen'a bu kadar düşkün olduğunu hiç anlayamamıştı. Yan gözle onları izledi. Kısık sesle bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı.

Genç kadın derin bir nefes alıp verdi. Dagon, onun önünde oturuyordu. Ancak çocuk o kadar yorgundu ki kafasını Kareena'nın göğsüne yaslamış orada uyuyakalmıştı. Derin nefeslerle soluyordu.

Kareena, bir eliyle çocuğun saçlarını okşadı. Kasabadan çıktıkları anda hepsi maskelerini çıkarmış ve pelerinlerinin şapkalarını indirmişlerdi. Çocuklar hiç sıkıntı çekmiyorlardı. Dagon, Kareena'da anne sıcaklığı bulmuş gibi onun yanında olmaktan memnundu. Viyola ise Galen'ın peşinden ayrılmıyordu.

Belki de kendilerinde eksik hissettikleri şeyleri onlarla tamamlıyor gibiydiler.

Annesi onu terk etmişti ve babasını tanımıyordu. Bu yüzden bu kadar açlığını çektikleri şeyin ne olduğunu bile anlamıyordu. Kareena hayatı boyunca hep yalnız olmuştu. Viyola hayatına girene kadar hep yalnızdı.

Korkuyordu. Galen'dan ve Dagon'dan gerçekten çok korkuyordu. Her ikisi de birden bire girmişlerdi hayatına. Şimdi ise vazgeçilmez bir parçası olmuşlardı. Galen'ın tehditlerine neden bu kadar sakin kaldığını biliyordu. Onları kaybetmek istemiyordu.

Hayatını kurtarmışlardı. Birden fazla kere. Kızını da kendileri gibi sahiplenmişlerdi. Asla hissetmediğini söylemesine rağmen aslında belki de içten içe eksikliğini hissettiği şey buydu. Annesi bu yüzden mi onu terk etmişti? Birini sevmek ve onu sahiplenmek böyle hissettirdiği için mi?

Onlarla beraber kaldığı sürece hepsi tehlikede olacaktı. Friggrial intikam istiyordu. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin peşini bırakmazdı. Viyola'nın saçlarını okşayan Galen'a baktı. Her ne kadar onu öldürmekle tehdit etse de kıyamayacağını biliyordu.

Onun için gerçekten baba gibiydi...

Kamp kurdukları yerde aralarında bir ateş yanıyordu sadece. Dagon, Kareena'nın yanında yatıyordu. Viyola ise Galen'a doğru kıvrılmıştı. İki çiftinde arasında bir ateş yanıyordu.

Kareena gözlerini açtı aniden. Dagon'u yavaşça kolunun üzerinden aldı ve çimlerin üzerine bıraktı. Yavaşça doğruldu ve uzaklaştı. Üzerindeki elbiseyi çıkardı ve eline makas aldı. Krem rengi elbise gerçekten de tam bir hanımefendi içindi. Ancak Kareena bir hanımefendi değildi.

Elbisenin kollarını kesti. Göğüs kısmını ayırdı. Basit bir kumaş kısmını çekti ve göğüslerine sardı. Etek kısmının boyunu iyice kısalttı. İnce kemerini üzerine geçirdiği elbisenin beline taktı. Kemerin beline Dagon'un aldığı hançeri taktı.

Geri kalan kumaşları bir kenara attı. Makası bir kenara bıraktı. Başını arkaya çevirmedi. Ellerini yumruk yaptı ve bir süre öylece önüne baktı. Eğer arkasını dönerse bir daha gidemeyecekmiş gibi hissediyordu.

"O çizmelerle gerçekten muhteşem görünüyorsun"

Genç kadın bütün tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Herhangi bir şey hissetmemişti. Onun yaklaştığını hissetmemişti.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin