Bölüm 20

2.9K 322 29
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN... BU ARADA HİKAYENİN BAŞINDA KAREENA İLE İLGİLİ YORUMLARINIZA BAKTIM DA DÜŞÜNCELERİ DEĞİŞEN VARSA BİLDİRSİN LÜTFEN...


"Göster... Kendini... Vivi..." diye seslendi sakin bir şekilde Dagon.

Küçük kız dört ayağının üzerinde duruyordu. Annesi hemen karşısında ayaktaydı. Kareena'nın yüzünde acımasız bir ifade vardı ve kollarını göğsünde birleştirmişti. "Odaklan, Viyola" dedi sert bir şekilde. "Odaklanırsan içindeki hayvanla iletişim kurabilirsin"

Viyola bütün dikkatini topluyor gibiydi. En azından uğraşıyordu. Ancak çocuk ne kadar diplere inmeye çalışsa da hala yüzeyde oynuyordu. Çocuğun dibe inebilecek gücü henüz yoktu.

Galen sırtını bir ağaca dayanmış, bir dizini de kendisine çekmişti. Dalgın bir şekilde küçük kızın eğitimini izliyordu. Dagon, bileğindeki bandajları çıkarmıştı ve yavaşça çayırlık alanda turluyordu. Aslanın ısırdığı yerde izler kalmıştı ama yara oldukça iyileşmiş görünüyordu şimdiden.

Viyola, artık çok zorlanıyormuş gibi görünüyordu. Kareena derin bir nefes aldı. "Koşarken kullandığın güç sana ait değil bunu biliyorsun" dedi sert bir sesle. "O gücü ödünç alıyorsun. Şimdi onunla iletişim kur. Aldığın ufacık miktar güçten çok daha fazlasını bulabilirsin"

Küçük kız, gözlerini sımsıkı yumdu. Annesinin söylediği şeylerin zaten farkındaydı. Onun zihninin arkasında olduğunu biliyordu. Tehlike anlarında sesini duyabiliyordu hep. Ancak geri kalan zamanda sessizdi. Şimdi de ona ulaşamıyordu. Uyuduğunda asla ona ulaşamıyordu.

Galen, başını yana eğdi ve derin bir nefes alıp verdi. Ne bu çocuk içindeki hayvana ulaşabilecek derinliğe sahipti ne de içindeki hayvan onunla iletişim kuracak olgunluğa. Her ikisi de yaşlarından dolayı yeterli güce sahip değillerdi bu yüzden de iletişim kurmazlardı.

Kareena, derin bir nefes alıp verdi ve tıpkı kızı gibi dört ayak üzerinde durmak üzere eğildi. Gözlerini küçük kıza dikti. "Bir kere birleştikten sonra bir daha ayrılamazsınız" dedi. "Güç ne kadar bastırılırsa bastırılsın her daim orada olacaktır"

Evet, güçleri içindeydi. Ancak biri son derece yaralı ve diğeri güvenilmezdi. Galen, başını iki yana salladı. Ne rüzgâra güvenebilir ne de ateşi kullanabilirdi. Bu durumda sıradan bir insandan farkı yoktu.

Viyola sanki acı çekiyormuş gibi bir ses çıkardı. Sadece bir an için küçük kız ağzını açtı ve ufak bir kükreme çıktı. O anda göz bebekleri bir kedininki gibi dikey hale gelmişti. Sonrasındaysa küçük kız yorgunlukla olduğu yere çöktü ve soluk soluğa kaldı.

Kimsenin beklemediği bir gelişmeydi bu. Galen bile kaşlarını çatmış ve dikkat kesilmişti. Sadece bir an için içindeki o hayvan her neyse onunla iletişim kurmayı başarmıştı. Ona dönüşememişti ancak onun varlığını dışarı çıkarmıştı.

Dagon, sanki çok tuhaf bir şey görmüş gibi olduğu yerde kalakalmıştı. Gözlerini küçük kıza dikmiş onu izliyordu. Kareena ise ani bir hareketle ileri atıldı ve yerde uzanmış haldeki kızına doğru koştu. Onu yavaşça kucakladı. Kulağına bir şeyler mırıldanırken son derece şefkatli bir şekilde saçlarını okşuyordu.

Galen yavaşça doğruldu. Az önce o çocuk içindeki hayvanı uyandırmayı başarmıştı. Sanki o anda kendi içindeki ejderha da gözlerini açmıştı. Bunun nasıl olduğunu bile bilmiyordu. Bir şey ejderhanın kıpırdanmasına neden olmuştu.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARWhere stories live. Discover now