FİNAL

3.4K 362 73
                                    


EVET ARKADAŞLAR... NİHAYETİNDE FİNALE GELDİ... BİR HİKAYENİN DAHA SONUNA GELDİK... İNLEYEN ALEV HİKAYESİ TEK KİTAPTI SİZLERİN İSTEĞİ İLE BİR SERİ HALİNE GELDİ... ÜÇÜNCÜ KİTABIN MÜJDESİNİ VERMİŞ OLMAMA RAĞMEN HENÜZ YAZMADIM... KURGUSU HENÜZ TAMAMLANMADI... İYİ OKUMALAR DİLERİM... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN...

Onların peşini bırakmadıkları gibi Goldenmoon'a kadar gelmişlerdi. Üstelik artık daha da kalabalıklardı. Sadece erkek ve kadınlar olarak bile çok fazlaydılar. Ancak bunun üzerinde kendi yandaşlarını da getirmişlerdi. Devler, troller ve cüceler...

Belli ki Amazonlar cüsseleri büyük yaratıkları seviyorlardı. Yine de cüceleri nasıl kandırabildiklerini bilmiyordu. Cüceler, küçük olsalar bile savaşta çok zarar verirlerdi ancak onlar sonunda değerli madenler olmazsa asla bir işe girişmezdi.

Kaos, ellerini ceplerine soktu. "Cüce öldürmek uğursuzluk getirirmiş" diye fısıldadı sakin bir şekilde.

Kimse onun buna inanmadığını biliyordu. Goldenmoon halkını dağlara, ejderhaların koruması altına götürmüşlerdi. Geriye sadece altı asil, goblinler ve bir avuç ejderha kalmışlardı. Halkı korumak için bırakılan ejderhalardan bir kısmı kral ve kraliçelerini korumak için gelmişti.

Kareena, başını kaldırıp ordusunun hemen başında duran kraliçeye baktı. Friggrial, oradaydı. Yanında Andrey ile birlikte orduların başında duruyordu. Genç kadın ellerini önündeki surlara dayadı ve hafifçe öne eğildi. "Sadece başlarındakini öldürsek yeterli" dedi nefret dolu bir sesle. "Ordu dağılacaktır"

"Emin misin?" diye sordu Galen sakin bir şekilde. "Onlara bakınca bizi öldürmeden durmaya niyetleri yok gibi görünüyor"

Genç kadın başını iki yana salladı. "Friggrial öldüğünde amazonlar dağılır" dedi sakince. "Çünkü her ne kadar savaşmak için olsalar da başları olmayınca paniklerler. Gargarianlar ise sadece Andrey için burada. Onun kızı yüzkarası sonuçta" derken sözleri artık daha hayvani bir sesle çıkmıştı.

Galen başını çevirip Viyola'ya baktı. Onların neden bahsettiğini anlamamış dalgın bir şekilde burnuna dokunuyordu. Belli ki biyolojik babasını tanımıyordu. Sadece Galen'ı baba olarak gördüğü için diğer adamı umursamıyordu.

Erkek elini saçlarının içinden geçirdi. Andrey'in bu konuda yaşadığı hayal kırıklığını bilemezdi. Sonuçta bir baba olarak kendisi kızıyla gurur duyuyordu.

Astrid, hızlı bir hareketle surların üstüne çıktı ve kocasına dönüp baktı. "Beni cadı olmakla suçlayıp yakmaya çalıştıkları zamanı hatırlıyor musun?" diye sordu neşeli bir şekilde.

"Hatırlamak istemediğim şeyleri neden evire çevire hatırlatıyorsun ki?"

Genç kadın buna karşılık neşeyle güldü. Kollarını iki yana açtı. "O zaman beni kurtarmaya geldiğinde çok havalı görünüyordun" dedi neşeli bir şekilde. Kadın kendisini surların tepesinden aşağı bıraktı. Yere düştüğü anda büyük bir rüzgâr sertçe askerlere doğru çarptı. O kadar güçlüydü ki neredeyse askerlerin büyük bir bölümünü geri fırlatmıştı.

Kaos, bir ayağını surun duvarına koydu. "Bu kadın her işini neden hep bu kadar gösterişli yapıyor ki?" diye sordu alaycı bir gülümsemeyle. Ardından kendisini aşağı itti.

Erkek yarı yolda ejderhaya dönüştü. Yıldırımlar bir anda ordunun üzerine düşmeye başladı. Kapraka bir ejderha ağzını açarak kükredi. Rüzgâr perisi koşarak onun üstüne atladı. İkisinin kombini ölümcüldü.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARWhere stories live. Discover now