Bölüm 14

2.7K 332 24
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... ARTIK GİDEREK DAHA DA HAREKETLENİYORUZ... UMARIM BEĞENİRSİNİZ...

Kareena gözlerini zorlukla açtı. Ellerinden sarkıtılarak bağlanmıştı. Ayaklarını da bağlamışlardı. Kareena zorlukla başını kaldırdı ve bileklerini çırptı. Gücünü uyandırmaya çalıştı ama başaramadı. İçindeki kaplan çağrılarına cevap vermedi.

Genç kadın daha sert bir şekilde çırpındı ama metal kelepçeleri çıkaramadı. Güçleri neredeydi? Frigg'in savaşçılarından biriydi. Neden sıradan bir insan kadar güçlüydü? Hiçbir şey yapamıyordu.

Bulunduğu derme çatma barakanın kapısı açıldı. Küçük bir kız içeri girdi. Kareena'nın minyatürü gibiydi. İnce ve uzun bir yüzü vardı. Kan kırmızısı gözleri ve kahverengi saçları vardı. Saçları Kareena'nın kıvırcık saçlarının yanında sadece dalgalı görünüyordu.

Henüz beş yaşındaydı Viyola. Yaşıtlarına göre daha ufak ve çelimsiz görünüyordu. Doğrusu kimse ondan özel bir güç beklemiyordu ancak Viyola, kimsenin ulaşamadığı bir yeteneğe sahipti. Asla çok güçlü değildi. Ancak kimsenin ulaşamadığı kadar hızlıydı. O kadar hızlıydı ki saniyeler içinde çok uzak yerlere ulaşabiliyordu.

Henüz beş yaşında bir çitanın ruhuna sahipti...

Ancak hız amazonlar için bir önem taşımıyordu. Onlar saf güce inanıyorlardı. Bu yüzden Viyola'yı önemsemiyorlardı. Kareena kızının çok güçlü olduğunu biliyordu. Ona inanıyordu. Viyola çok güçlü olacağını biliyordu. Güçlü olmak zorundaydı.

"Viyola" diye fısıldadı. Gittiğinden beri çok zayıflamıştı. Göremiyordu ama bedeninin çeşitli yerlerinde çürükler olduğunu biliyordu. Zamanında Kareena'ya yapılanları ona da uyguluyorlardı. Genç kadın derin bir nefes aldı ve gözlerini sımsıkı kapadı. "Özür dilerim" diye fısıldadı.

Viyola hiçbir tepki göstermedi. İfadesiz yüzü, kocaman gözleri annesine dikilmişti. "Kraliçe Friggrial karar verdi" dedi sakince. "Yarın güneş doğduğu anda seni öldüreceğim"

Kareena buna şaşırmamıştı. Viyola'nın duygusal olarak hiçbir tecrübesi yoktu. Anne olarak bildiği kadın için bile bir şey hissedemiyordu. Friggrial, onun olmadığı zamanlarda kızını zehirlemişti. Onu suçlamıyordu. Kendisini suçluyordu. Gösterdiği zayıflık yüzünden daha beş yaşında bir kız çocuğu cezalandırılacaktı.

"Bunları yaşamanı istemezdim, Viyola" dedi Kareena. Gözlerinin dolduğunu hissediyordu ancak ağlamayacaktı. Bunun için bile fazlasıyla tehlikeli bir yerdeydi. Daha fazla zayıflık gösteremezdi. "Sanırım çocukların kaderleri de anneleriyle aynı gidiyor"

Viyola hala ifadesiz duruyordu. Küçük çocuk başını aşağı eğdi ve ani bir hareketle arkasını döndü ardından barakadan çıkıp gitti.

Küçük çocuk ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Çıplak ayaklarında sıcak toprağı hissetmek onu rahatlatıyordu. Boynundan bağlanmış bir kumaş bedenini örtüyordu. Yanlarından geçtiği kadınların ve çocukların gözlerini dikip ona baktıklarını biliyordu. Artık arkadaşları onunla oyun oynamıyorlardı. Zaten çok fazla arkadaşı da yoktu. Yine de böyle yalnız kalmak küçük çocuğu çok üzmüştü.

Bir zamanlar annesiyle beraber yaşadığı tahtadan yapılmış ufak eve gitti. Annesi gitmeden önce bu ev her zaman toplu olur, güzel kokardı. Sanki annesinin gitmesinden sonra güneş bile bu eve bakmak istemiyor gibi karanlıktı içerisi.

İNLEYEN ALEV 2. KİTAP- FISILDAYAN RÜZGARWhere stories live. Discover now