Alışveriş Sevilmez mi?

1.5K 40 0
                                    

  Birkaç saat sonra Azra Hanım kendini toparlamış, odanın kapısını çalıyordu. "Girebilir miyim?

Heyecanlanıp "Tabi, buyrun lütfen" diyerek iyice kapıyı açtım. "Eylül'cüm beraber alışverişe gidelim mi? 'Ana-kız..' " Son iki kelimeyi duyunca soğuk soğuk terledim adeta. Acı bir gülümsemeyle "Tabi, olur gidelim." .... İyi de ben neredeyse hiç alışverişe gitmemiştim ki. Alışveriş yapmayı da hiç sevmem derdim hep. Belki de kedinin ulaşamadığı ciğere mundar demesiydi bu ama cidden kıyafet denemeyi hiç sevmem.

   Alışveriş merkezine vardığımızda hemen ilk bulduğu mağazaya soktu beni Azra Hanım. Spor ve rahat giyinişimi pek aldırmazcasına eline aldığı 5-6 elbiseyi denemem için bana uzatıyordu. Yüzümdeki gerginliği hissedince sordu. "Bir sorun mu var Eylül? " Evet anlamında kafamı salladım. " Ben elbise giyemem ki, bir şeyler almak zorunda mıyız? Benim kıyafetlerim yeter ki bana " Gülümsedi. Yüzündeki buruk sevgiyi görebiliyordum. Güç vermek istercesine yanağımı okşadı. "Bebeğim, yeni kıyafetlerden bir zarar gelmez. Sana söz veriyorum, elbise giymen için seni zorlamayacağım. Seni ben bu halinle çok seviyorum." Saatler süren alışveriş macerasından sonra nihayet eve geldik . Dışarda meşhur kırkikindi yağmurları yağıyor,Azra Hanım koltukta kitap okurken ben yere oturmuş , çimlere düşen her damlanın parçalanışını izliyordum. 

Toprak kokusunu sever insan evladı. Topraktan yaratılmıştır çünkü. Geldiği yer de gideceği yer de topraktır. Toprak yeri gelir anası olur, yeri gelir  evi olur.. Toprak kutsaldır. Yağmurla susuzluğunu giderirken, baharla canlanır o da. Rengarenk çiçeklerle meyvelerle kutlar baharın gelişini. Belki toprağı bu kadar kıymetli yapan budur. Yeri geldiğinde toprağa emanet ederiz sevdiklerimizi. O bize sevdiklerimizi hatırlatır belki,belki cidden de kokusunu derin derin çektiğimiz şey sevdiklerimizdir.Uğruna dökülen kanlar, verilen canlar onu vatan yapar zaten. Vatan toprağı.... 

    Sessiliği bozan yine ben oluyorum. "Dışarı çıkıp yürüyelim mi?" Azra Hanım kafasını kaldırıp bana bakıyor şaşkın bir o kadar kıyamaz halde. Beni üzmeden nasıl reddeceğini düşünüyor belki de. " Bu havada çıkarsak hasta oluruz ama bitanem." Onu kırmak veya üstelemek istemiyorum. "Peki" diyorum tekrar cama çevirirken gözlerimi. Bu sefer teklif ondan geliyor "Film izleyelim mi?" Benim keyfim kaçmış bir kere, "Teşekkür ederim ben biraz yürüyeceğim galiba. Yukarı çıkıp kapüşonlumu geçiriyorum kafamdan. Emin miyim diye son bir kez camdan bakarken basket sahası görüyorum biraz ilerde,çocuklar gibi seviniyorum buna karşılık . Basket topumu aldığım gibi iniyorum merdivenlerden. Ben sahalara doğru koşar adım yürürken Azra Hanım camlı terasına çıkmış, elinde kahvesi beni izliyordu. 

   Bense kendimi yağmura bırakmış, deli gibi esen rüzgarda savrulan bedenimi önemsemeden basket topunun fileden geçiş sesiyle huzur buluyorum. Azra Hanım derseniz galiba bana hediye ettiği deftere acaba yazmış mıdır umuduyla bir alt kata inmiş, defterimi masadan almış,umutla ilk sayfaya bakıyordur . Yazmış! . Derin bir nefesle okumaya başlamıştır sanırım : 

   "Korkular... Hep ayak bağı olur bizlere. Gözlerimi her kapatışımda, aylarca anne-baba dediğim o insanları görmek, beni nasıl yiyip bitiriyor bir görseler. Her an karşıma çıkıp yine bana zarar verecek gibiler... Sofrada ses yapıyorum diye elime sıcak çaydanlık kapağı bastırılacak ya da baba deme zorunluluğunda bırakıldığım adam yine çocuk o diye düşünmeden sapıkça hayaller kuracak gibi. Sonsuz güven içinde, korkum bundan...

   Karanlıkta halen tek yatamayışım,saçlarımı taratamayışım hep bundan... Küçük yaştan beri karşı koyamadığım güçlere karşı koyabilmek için çalıştım hep.  Olmadı işte, yapamadım. Kendimi korkularımdan koruyamadım.  Yaşadığım onlarca şeyden sonra öz annemi bulmuşken bile çekinmem,kokusunu doya doya içime çekememem, koşup ona sarılsam, onu sevsem acaba yere çakılır mıyım diye düşünmem hep bundan... Onu incitmekten, onu üzmekten korkum hep, hep bundan... Eğer bir kez daha onu kaybedersem bu sefer toparlayamam ki. 

  ' Ben,korkunun esiri olmadım,korkuyu içime işlettiler. ' "

.................

AnnenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin