Vazgeçmek

1K 32 1
                                    

Annem titrediğimi hissetti, "Eylül! Neler oluyor sana? Sakinleş, anlat lütfen.. Bak yanındayım annecim. Korkma.. !"

Dişlerimin birbirine çarpmasına engel olamıyorum.. Kalbimin sesi karşıdan duyulacak gibi oluyor, nefes alamıyorum. Karnımın içindeki bu sıkıntı boğazıma kadar dayanıyor.. Konuşamıyorum..

Ağlamaya başlıyorum hıçkırarak.. Annem bu anlam veremediği olay karşısında ne yapacağını bilemiyor. O da korkuyor bu yaşananlardan..

Eylül'ün içindeki fırtınanın şiddetini anlayamıyor, minik bir meltem gibi hissediyor olayları.. Ona göre belki bu sefer Levent'in annesi kızmıştır Eylül'e.. En fazla bağırmışlardır diyordur belki de.. Bilmiyor ki Eylül'ün iç savaşını.. Geçmişinden gelen bu korkunç insanların, hayatının en güzel yıllarında yine karşısına çıktığını bilmiyor.. Eylül'ün o ismi duyduğunda geçirdiği şokun nedenini bir türlü kavrayamıyor..

Eylül dizlerini karnına çekmiş yavaş yavaş sallanıyor yerde.. Gözleri evin en uzak köşesinde, aklı yaşananları süzgece sığdıramamış halde , yavaş yavaş sindirmeye çalışıyor.. Bildiği tüm duaları ezberden okuyor Eylül.. Belki 3 defa.. 5 defa.. Geçeceğini bilse belki 20 defa.. Ama geçmiyor. O görüntü gözünün önünden nasıl gitsin?

Sonunda bir nebze de olsa gerçek hayata tutunabiliyor. Onunla beraber yere oturmuş annesine çeviriyor kan çanağı gözlerini , konuşmayı yeni öğrenmiş çocuk gibi cümleleri eksik, bazıları anlamsız, anlatmaya çalışıyor içindeki savaşı.. " Levent'i tanımıyordum ben.Görmedim daha önce. O önceden beni tanıyor muydu bilmiyorum, bilmiyorum hiç fikrim yok ama Neriman'ı tanıyorum... Tanıyorum.. Neriman.. " Azra Hanım tekrar ağlamaya başlayan kızına bakıyor, belki bir anlam çıkarmaya çalışıyor bu iki cümleden. Eylül'ü bu kadar parçalayan bu kadın kim? Kızına ne yaptı böyle?

Bu düşünceler arasında saat öğlene dayanıyor.. Eylül, yaşadıklarından halsiz düşmüş, annesinin yatağında uyumaya çalıştığı sırada, bir misafir çalıyor kapılarını.. Günün kahramanı.. "NERİMAN!"

Daha fazla yatamıyor Eylül.. Beyni yarı uyuşmuş, yarı sersem iniyor merdivenlerden. Kim geldi diye bakacakken, Dünya'sı yine başına yıkılıyor Eylül'ün.. Gözlerini sımsıkı kapatıyor, açınca gideceğine inandığı öcüler gibi sayıyor içinden.. "1.. 2.. 3.." Yok! Gitmiyor bu kadın.. Geçmiyor işte.! Son bir çare buluyor, annesinin kolunun altına koşuyor hemen. Azra Hanım cidden sinirleniyor artık, Eylül, bu kadını gördükçe niye cin çarpmışa dönüyor bilmek istiyor... Bu kadın kızına ne yaşatmış onun bilmediği? Derin bir nefesle soruyor Neriman'a, " Neriman Hanım, benim kızımla nereden tanışıyorsunuz?"

Neriman oldukça rahat bir şekilde cevap veriyor, " Bir zamanlar annesiydim. Hiç değişmemiş Eylül'üm.. Halen o korunmasız, masum hali.. " Azra Hanım duyduklarıyla, sonunda birleştiriyor koca yapbozu... Eylül'ün yazdıkları geçiyor gözünün önünden.. Anlattıkları, yaşadıkları.. Şuan üstünde duran yükü hafifletmek istercesine konuşuyor, " O benim kızım. Korunmasız da değil. Eylül'cüm sen odana çık. Bizim konuşmamız gereken şeyler var.."

Eylül duyduklarından tedirgin, kendini kanıtlamak istercesine doğruluyor," Artık karşında o savunmasız, dört yaşındaki Eylül yok!"

Bir zamanlar hayatımda 'ANNE' sıfatını tüketen o kadını nasıl unutabilirim ki? Belki de korkup kaçmam saçma..Çünkü artık istese de ona karşı koyabilecek gücüm var. Ama neden? Neden ben öz ailemi bulmuşken gelip oturduğum sitede ev alıyorlar, o kadar parayı nasıl buldular? En önemlisi de Gülsüm Hanımla bağlantıları ne? ...

Bugün büyük süprizler yaşayacağım belli.. Annem kısa bir süre sonra odama geldi, yatağımda göremedi beni.. Gardolabın kapağını açtığında yüzüme vuran ışık gözlerimi rahatsız ediyordu. Annem şefkatle okşadı yüzümü," Bitanem, ne yapıyorsun burda?" Sessiz iç çekişlerimle rahat bırakılmak istiyordum. Kafamı tuttuğu gibi göğsüne bastırdı. İlk günkü gibi.. İlk gün yaptığı gibi.. Güçlü hissediyordum. Onun yanında, onun kollarının altında o kadar huzurluydum ki...

AnnenWhere stories live. Discover now