Sıra Sende..

874 21 7
  • Dedicated to Damlaa
                                    

İyi yıllar herkeseee. Sağlıklı, mutlu, huzurlu nice seneler nasip etsin Rabbim.. Eylül'ün hikayesi kaldığı yerden devam edeeer. ! Biraz uzun bir bölüm oldu biliyorum. Heyecanın doruklarında yaşanacağı bir bölüm bekliyor sizi... İyi eğlenceler. (Yorum ve vote bırakın ki okunduğumu bileyim. )  by UnsuzYazar.


Anlamsız bakışlar fırlatıyordum camdan dışarıya.. Evet, haklıydı. Bir cümlesini bile anlamamıştım öğütlerinin.
Geçmişte yazılmış bir yazı, eminim şu anla pek ilgisi yoktur dedim kendimce.. Bir annenin kızından böyle vazgeçmesinin nasıl bir açıklaması olurdu ki?
Babannem girdi içeri.. Yıllara meydan okumuş bakışları, kucak dolu sevgisi ve tonton yanaklarıyla tam Anadolu kadınıydı işte..
"Akşama ne istersin Eylül'üm?"

"Farketmez babanne.. Sağol.. Her şey için.."

"O ne demek öyle?"

"Bir şey demek değil.. Sadece 'İyi ki varsın' diyorum."

"Sen de iyi ki varsın da yavrum sen pek iyi değilsin. Bir sıcak banyo yap , kendine gel.. "

"Sanırım haklısın babanne.. Müsaadenle.."

Ağır adımlarla kapıdan çıkmak üzereyken seslendi babannem " Acer peşkiller dolabın altında."
"Ne?"
Halam koluma girdi gülümseyerek. "Temiz havluların yerini söylüyor."
"Haa."
Eski kadınlar işte.. Daha önce duymadığım sevgi sözcükleri, betimlemeleri, kızgınlıklarını anlatmak için kullandıkları farklı farklı imgeler var..

Yıllar, yaşamlarında , yüzlerinde kırışıklıklar ve derin çizgilerden çok daha anlamlı bir şey bırakmış onlara.. TECRÜBE.
Genç yaşta gelin gittiği evde, yirmi kişiye birden nasıl yemek hazırlanır, nasıl çocuk bakılır, kaynananın kaynatanın yanında nasıl oturulup kalkılır onu belletmiş, oyuncak bebeklerle oynayacağı yaşta iken anne sahibi olmak, onları bir anda kocaman insanlar haline getirmişti.. Evin demirbaşı olan büyüklerimiz.. Onların dilinden anlamsızca uzak büyüyen bir nesil...
Ben koynunda para saklayan babanneler, peçetelerinin arasında hep lokum olan dedelerle büyüyen çocuklara aşırı imreniyorum.. Böyle büyüyemeyecek olan bu nesile de üzülüyorum açıkçası.. Şimdinin babanneleri Candy Crush oynamaktan ne zaman torun sever hale gelecek ki?

Sıcak suyun huzuru... Hiçbir şeye benzetilemezdi.. Fazla durmadım suyun altında, saçlarımı da kurulayarak tokaladım iki yanından..
Yatağın üzerine oturmuş kitap okurken çaldı telefonum. Tanımadığım bir numaraydı arayan,

"Alo?"

"Eylül'cüm sen misin?"

"Benim . Siz kimsiniz?"

"Benim Elmas.. "

"Elmas Abla? Hayırdır, bir sorun mu var?"

"Nerdesin sen?"

"Ne önemi var bunun. "

"Benim için var. Eylül, kendine dikkat et lütfen. Her şeyin bir sebebi var. "

"Ya niye herkes bunu söylüyor. Allah aşkına neler dönüyor orada?"

"Zamanı geldiğinde öğreneceksin. Bil ki bunlar senin iyiliğin için."

Bir anda kapandı telefon. Delirecektim artık, noluyor böyle.. Tehlikede miyim?
Levent'i aradım bir hışımla..

"Levent? Sen neler döndüğünü biliyor musun? Noluyor böyle?"

"Ne dönmesi, neyden bahsediyorsun Eylül?"

"Bilmiyorum. Korkuyorum açıkcası.. "

"Tamam, nerede olduğunu söyle hemen yanına geliyorum."

"Gerek yok. Evden çıkartmazlar şimdi beni... "

"Ne evi? Nerdesin şuan?"

"Babannemlerdeyim.. "

"Tamam, madem öyle ara beni sürekli. Kapatmalıyım şimdi. Dikkat et kendine."
Aklıma çok değişik bir fikir geldi.. Annemin asistanı Aslı'yı arayacaktım.

AnnenWhere stories live. Discover now