Mağlup

807 18 5
  • İtfaf edildi Rabia
                                    


İyi akşamlar herkese.. Siz bakmayın benim hüzünlü şeyler yazdığıma..Ben çok gülerim. Ve ben gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
Oldum olası nefretten korkmuşumdur.. Nefretten dönüş yoktur çünkü.."Sevgi mi nefret mi deseler, nefret derim.. Çünkü nefretin sahtesi olmaz!"

Annemin çığlıkları bu nezih siteyi doldururken toplanıyor bütün insanlar evimizin önüne..
Masal, Meriç, Levent...
Elveda demeye fırsat vermeden gidiyorum buralardan..
Kamyonet tipi o yeşil araba geliyor kapıya..
Kasayı açıyorlar, yavaşca kaldırıyorlar bedenimi.. O kadar da ağır biri değilim galiba.. İki kişinin taşıması yetiyor çabucak.. Annemi zor tutuyor komşular.. Çığlıklarını, dövünmelerini işitiyorum kapak kapatılırken.
Umarım görüyordur Eymen beni...
Sonunda bana neler yaptığının farkındadır, sevdiklerimin bendeki değerini anlıyordur umarım..
Beni bırak, annemi ne hale getirdiğinin farkındadır inşAllah..

Vücudumu soğuk mermere bıraktıklarında ürperdi içim..
Bitmişti her şey..
Bitmişti işte.!
Kazanmıştık!
Her şey istediğim gibi gidiyordu..

Birkaç kürek toprak mıydı ölüm?..
Soğuk ve karanlık bu odada daha kötü ne olabilirdi ki?
Dışardan gelen bu ışık kümesi de neyin nesiydi?
Kulağımda hissettiğim nefesinin sıcak sesi..
"Ne yaptın kendine? Nasıl kıydın? Niye yaptın bunu?.. Ben, ben mutlu oluruz diye yapmıştım oysa onca şeyi.."
"Eylül.. Hadi, hadi kalk.. Aç gözlerini..Bak geldim, buradayım işte. Hadi kalk kız bana, bağır çağır.. Kalk artık! .
Baştan aşağı titriyordu bedenim..

Levent bu fikri sunduğunda çok sıcak bakmamıştım açıkcası... Öz annesinin yüzüne kezzap atan bir insanla, morgda, yalnız kalma fikri ürkütüyordu beni..Elimi tutmuştu Levent "Ben de orada olacağım Eylül. Korkmanı gerektirecek bir şey yok. Sana zarar vermesine izin vermem." 
Masal Meriç Levent ve ben yapmıştık planı.. Ahh annem! Haberi yoktu ve onu bir kez daha paramparça ettiğim için çok kızıyordum kendime.. Anneme de haber verelim dediğimde Masal karşı çıkmıştı ," Biz de üzülmesini istemiyoruz Eylül ama Eymen yalan olduğunu anlamamalı.. Polislerin bir şey yapacağı yok.. Sırayla cesetlerimizin toplanmasına izin veremeyiz.. Sıra bize gelecek diye beklemek istemiyorum ben.. Başka türlü kurtulamayız bu manyaktan.. "
"Cenaze aracını falan nasıl ayarlayacağız? " 
Meriç girmişti burda da devreye.. Babası eski reklamcılardandı... Meriç'in küçüklüğü hep sahne arkalarında geçmiş.. "Onları ben ayarlarım.."


Eymen'in elimi kavradığı elini sımsıkı tuttum, deli gibi çığlık atıyordum..Korkmuş görünüyordu.. Bize haftalardır neler yaşattığının farkındadır artık umarım.. 
Herkesten önce odaya Levent girdi..  Eymen'e attığı yumrukla yere serdi onu.. Odanın öbür köşesine sürüklenen Eymen, bir yandan kanayan burnunu siliyor, öbür taraftan cebinden bir şeyler çıkartmaya çalışıyordu.. 
Önüme geçti Levent.. "Eylül'e dokunma, gel, mertçe benimle hallet derdini." 

"Canını yakmak istemiyorum. Son bir şansın varken defol git burdan." Hızlıca ayaklanan Eymen, cebinde aradığını bulmuşcasına gülümsüyordu yüzümüze..  

Bir hışımla atıldığı Levent'in üstünde yaşanan boğuşmalar korkutuyordu beni..  "Eylül, kaç kurtar kendini. Hadi! . Sana bir şey olmasına izin vermem. Eylül kaç ! "
İçerden ses gelmiyordu.. Peşim sıra içeri giren hastane polisi hemen hemşirelere haber verilmesini istemiş, belli ki biri yaralanmıştı..  Koşarak içeri girecekken sarıldı biri arkamdan, " Eylül, gitme! Neler olduğunu bilmiyoruz." Meriç'ti bu. .  Sedyeyle çıkarılanın Levent olduğunu gördüğümde ise kahrolmuştum. "Dayan Levent.. Nolur, bırama beni! " Etrafta olanları aygılayamıyor, hıçkırmaktan nefes alamıyordum.  Omzuma kapanarak ağladığım Meriç beni sakinleştirmeye çalışsa da bir işe yaramıyordu.. Kollarıyla sarstı bedenimi. "Kendine gel artık. Levent'e hiçbir şey olmayacak. Eskisi gibi mutlu olacağız artık!
   Nefesim kesildi bi an.. İçimden bir şeyler koptu sanki.. Başaramadık işte! Kazanamadık. Sabah o bembeyaz gömleğini ne kadar beğenmiştim oysa ki.. Kırmızı hiç yakışmamıştı üstüne! Hemde kan kırmızısı..
Verilen sakinleştirici yüzünden dik tutmaya zorlandığım kafamı tekrar bıraktım yastığa.. Etrafımdaki kimseden ses gelmiyordu..
"Levent nerde?"
....
"Levent nerde dedim size!"
"Eylül! Eylül bak dinle!"
"Ölmedi dimi? Yaşıyor dimi? Biri bir şey söylesin ya lütfen!!!"
Masal koşarak çıktı odadan.. Meriç geldi yanıma...
"Eylül, dinle beni..  Levent, Levent'i kaybettik Eylül.Başımız sağolsun... " 

AnnenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin