| o n e |

6.5K 311 109
                                    

Yine ve yine Seo yüzünden buradaydım. Asosyal ve içine kapanık hayatımdan beni koparmak için elinden ne gelirse ardına koymadan yapıyordu, beni girdiği her ortama sokmaya çalışıyordu.

Yine aptal bir partinin ortasında tanımadığım birçok insanın arasındaydım. Bu tarz illegal ve gürültülü ortamlardan nefret ediyordum. Akmaktan yerini neredeyse sarıya bırakmış mavi saçlarımı arkaya attım. Artık evime gidip uyumak istiyordum.

Ayaklandım ve evin üst katına çıktım. Tek dileğim boş bir yer bulmaktı. Bir süre orada oturup telefonumla ilgilenecektim.

Odalara tek tek bakarken hiçbirinin boş olmadığını görünce omuzlarım düştü. Sahi Seo neredeydi? Onu buradan bir am önce çıkarıp kendim de eve gitmek istiyordum.

Teras gibi bir yer bulduğumda kendimi oraya attım ve rahatlıkla bir nefes verip telefonu cebimden çıkarttım. Son zamanlarda takıntılı olduğum oyuna girdikten bir süre sonra bir gövde belirdi karşımda. İlk başta ürksemde sonrasında yüzünü inceledim.

Yalpalayarak bana doğru yaklaştı ve koltuğa kendini attı. Kusacak gibi oldu ardından toparlayıp bana döndü. "Hey güzel kız adın ne? Numaran ne?"

Garip garip ona baktım. "Güzel kız mı?"
Elini yüzümde gezdirdi "Ay ışığının altında melek gibi duruyorsun."
Kıkırdadım. Anlaşılan ciddi anlamda sarhoştu.

Onunla biraz oynasam bir şey olmazdı. "İltifatların için çok teşekkür ederim fakat çok sarhoşsun ve bu yüzden saçmalıyorsun."
"Sarhoş değilim ben!" Dedi sinirli ses tonu ile. "Sarhoş olsam seninle konuşama-"
Ve cümlesini tamamlayamadı. Sustu, hıçkırdı be birden kahkaha atmaya başladı.

"Anneme benziyorsun." yüzünü yüzüme yaklaştırdı "O da sarhoşken saçmaladığımı söylerdi." hıçkırdı. "O orospuyu hiç sevmem."
Gözlerimi kocaman açtım ve göğsünden onu ittim "Hey annen hakkında böyle konuşmamalısın."
"Sana mı soracağım."
"Hayır. Yine de böyle konuşman çok yanlış."

Güldü. "İyilik meleği misin sen?"
"Evet senin gibi yaramaz çocukları cezalandırıyorum. Şimdi beni takip et ve tek kelime etme."
Gerçekten de bir çocuk gibi beni takip etmeye başladı. Onu içeri soktum çünkü bu havada orada daha fazla bu halde durursa donarak ölürdü.

Mutfağa girdiğimde boş olduğunu gördüm. Açıkçası şaşırmıştım. Koltuğa oturduktan sonra onun gelmesine de izin verdim. Aynı yukarıdaki gibi yanıma oturdu. Fakat bu sefer çok yakındık. Yüzünü yüzüme daha çok yakınlaştırırken aynı şeyi benim de yapmamı beklermiş gibi gözlerime baktı. Ben ise onu tekrar ittirdim. "O düşündüğün şeyi yapmayacağız."
"Pekala sen nasıl istersen güzellik."

Kelimeler ağzında büyüyordu ve bu istemsizce gülmeme sebep oldu. İlk defa sarhoşken bu kadar sevimli birisi görüyordum. "Senin kadar güzel bir kız daha önce görmedim." dedi elimi tutarken. "Çünkü kız değilim."
Saçma sapan güldü "Güzel olduğun kadar komiksin."
"Ayıldığında ben de sana böyle güleceğim."

Bir süre beni izledi sonrasında ise sızıp kalmıştı. Yavaşça yanından kalkıp sıvışacaktım ki arkamdan seslendi "Numaranı hala vermedin."
Yarım bir gülüşle arkama döndüm. "Farkındayım."
"Vermeyecek misin?"
Düşündüm. Ne kaybederdim? Sabaha kadar unutmuş olurdu.

Tekrardan yanına adımladım. "Telefonunu ver."
Heyecanlı bir çocuk edasıyla cebinden telefonunu çıkardı. En azından onun nerede olduğunu hatırlıyordu. Elinden telefonu aldım. Numaramı tuşladım. Tekrardan ona verdikten sonra bir şey demesine izin vermeden oradan ayrıldım.

*

İlk BTS kurgum o yüzden inş beğenirsiniz

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

İlk BTS kurgum o yüzden inş beğenirsiniz. Bb.

i'm not girl (i can't remember) • yoonminWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu