| s i x t e e n |

1.6K 173 34
                                    

Gözlerimi açtığımda hiç bilmediğim bir evde, hiç bilmediğim bir odada, hiç bilmediğim bir yatakta uyandım. Kaşlarımı çatıp gözlerimi ovuşturduktan sonra gergince yattığım yerden kalktım.

Kapıya doğru ilerledim ve dışarı çıktım. Nerede olduğum hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Merdivenleri ürkekçe indim. Etrafa baktığımda gördüğüm tek şey yeşil koltukta battaniyesine sarılı bir şekilde uyuyan Yoongi'ydi.

Ses çıkarmadan kapıya ulaşmak istiyordum fakat kapı neredeydi onu bile bilmiyordum. Üstümde telefonum olup olmadığını kontrol ettikten sonra evin içinde gezinmeye başladım.

Pekala çok zor olmamalıydı kapıyı bulmak değil mi? Bir adım daha atacaktım ki duyduğum ses ile duraksadım. "Günaydın."
Yenilgiyle arkama döndüm ve elimi gergince enseme atıp konuştum. "Günaydın. Ben de tam gidiyordum."
Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Dün gece çok içtin duş almadan gitme yolda fenalaşırsın."
"Gerek yok. Yeterince meşgul etmişimdir seni zaten. Kendine dikkat et."

Arkamı döndüğüm sırada bileğimden tutup durdurdu tekrar. "Duş al öyle git Jimin." Dedi emir verici sesi ile. Omuzlarımı düşürdüm ve konuştum "Pekala."

Beni neden düşünüyordu? Benden nefret etmiyor muydu? "Banyo üst katta kaldığın odanın yanında. Temiz havlu var istersen eşya da verebilirim."
Başımı iki yana salladım "Gerek yok teşekkür ederim."

Cevap vermesini beklemeden arkamı döndüm ve dediği yere doğru ilerledim. Başım deli gibi ağrıyordu, alkol kokusu burnumu sızlatıyordu. Kendimi banyoya attığımda hızla üstümdekilerden kurtuldum ve suyun altına girdim.

Onun kokusu burnuma dolarken şampuanı yavaş hareketlerle saçlarıma dağıttım. Bana neden iyi davrandığını düşünmeden edemiyordum. Benden nefret ettiğini anlayabiliyordum. Saçımı duruladıktan sonra huzlıca vücudumu yıkadım ardından çıktım.

Köşede duran bornozu sıkıca vücuduma sardıktan sonra kıyafetlerimi yerden alıp dışarı çıktım.

Yavaş adımlarla merdivenlerin başına geldiğimde yan odadan bir ses geldi. "Buradayım."
Adımlarımı oraya yönlendirdim. Sabah uyandığım odaya tekrardan girdim. Yatağın üzerinde duran kıyafetleri gösterdi ve yaslandığı yerden ayrılıp kolları önünde bağlanmış bir şekilde bana doğru yürüdü. "Giy bunları, sonra gidebilirsin."

Başımla onayladım ve o odadan çıkarken onu izledim. Bornozu üzerimden attıktan sonra verdiği kıyafetleri üzerime geçirdim. Turuncu bir kazak ve siyah düz bir pantolon.

Kirli eşyalarımı alıp adımlarımı merdivenlere doğru yönlendirdiğim sırada bir şey buna engel oldu ve beni durdurdu. Bileğimi sıkıca kavradı ve beni tek hamlede duvarla arasına hapsetti.

Tepkisizce yaptıklarına bakarken birden dudaklarıma kapanacağını hiç beklemiyordum. Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açılırken kendimi geri çektim ve gözlerine baktım. Bir şeyler arar gibi bakıyordu bana. Sanki soru sorar gibiydi.

"B-ben."
Bir şey dememe izin vermeden önümden çekildi ve gitmeme izin verdi. Kahkülümü düzeltip hızlı adımlarla aşağı indim ve hala nerede olduğunu bilmediğim çıkış kapısını aradım.

"Arkanda." Diye uyardı gergin çıkan sesi ile. Arkama dönüp kapıyı görmenin verdiğini rahatlıkla derin bir nefes aldım ve "Her şey için teşekkür ederim." Diyip hızlı adımlarla orayı terk ettim.

Nerede olduğumu bilmiyordum ve böylece eve gidemezdim. Cebimden telefonumu çıkarıp hızlı hareketlerle rehbere girdim ve Hoseok'u buldum. Telefonu kulağıma götürürken ilerlemeye başladım. Neden terliyordum ve neden titriyordum hiçbir fikrim yoktu.

Telefon açıldığında kendimi toparlamaya çalıştım ve konuştum. "Evde misin?" Diye sordum. Umarım evdedir diye içimden dualar ederken "Evet ama sen neredesin dünden beri?" Demesi ile rahatladım.
"Hiçbir fikrim yok."
Birkaç saniye sessizlikten sonra konuştu. "Korkutma beni. Nerede olduğunu bilmiyor musun?"
"Bilmiyorum ve sana da beni almaya gelebilir misin diye soracaktım." Birkaç hışırtılı sesten sonra konuştu. "Hemen konum at geliyorum."

Telefon kapandığında gergince kaldırım köşesine oturdum. Az önce yaşananlar zihnimde tekrar ederken başımı iki yana salladım. Eğer bizzat kendim yaşamamış olsaydım inanmayacaktım fakat durum hiç öyle değildi.

Neden böyle bir şey yapmıştı? Kafamda o kadar çok soru vardı ki hangisini cevaplayacağımı bile bilmiyordum. En iyisi biraz kendimi rahat bırakmak ve düşünmemekti.

*

"Umarım neler olduğunu anlatırsın."
"Anlatacağım fakat inan bana benim de bilmediğim bir çok şey var."
Anlamsızca bana baktıktan sonra telefonunu kapattı ve yanına koydu. "Dün geceden başla her şeye."

Derin bir nefes aldım ardından konuşmaya başladım. "Dün hepimiz sarhoştuk, hiçbirimiz ne yaptığımızı bilmiyorduk. Bir ara sen ortalıkta görünmüyordun ben de aldırış etmeden içmeye devam ettim. Sonra Yoongi'nin evinde açtım gözlerimi."
"Onun bununla ne alakası var?"
"Sanırım Jungkook yüzünden."

Başı ile onayladı. "Ne olup bittiğini onlardan öğren doğru düzgün." Dedi ve telefonuna döndü. Ben de hiçbir şey demedim ve onun gibi yaptım. Düşünmemek için tek yapabileceğim şey buydu zaten.

*

Kontol ettim ama yanlış illa vardır umarım göze çok batmaz.

İyi geceler <3

i'm not girl (i can't remember) • yoonminWhere stories live. Discover now