| s i x |

2K 185 16
                                    

Seo şok gözlerle uzun bir süre bana baktı, bense başımı parmaklarıma eğip oynamaya başladım. "Eğer buluşmazsan sanırım daha fazla konuşamayacağız." sıkıntıyla nefes verdim ardından oturduğum yerden kalktım.
"Neyse boşver. Saçmalıyorum." tekrar gideceğin sırada Seo ben durdurdu. "Jimin!"

Ağır ağır bakışlarımı ona çevirdim. "Sırf arkadaşını kaybetmemen için onunla buluşacağım."
Tuhaf tuhaf baktım. "Hoseok'u seviyorum ve hayatıma onunla devam edebilirim."
"Onu da seviyorsun."
"Yoongi."
"Her neyse işte. Onu da seviyorsun ve onu kaybetmek istemiyorsun."
Bir şey demedim.

"Yıllarca Jimin...Yıllarca arkadaş edinmen için uğraştım ve sen kendin bir arkadaş bulmuşken onu kaybetmeni istemiyorum."

"Seo önünde sonunda onu kaybedeceğim. Sonsuza kadar benim yerime siz takılırsanız bir anlamı olmayacak ve zorla bunu yapamazsın. Yalan olduğunu öğrenince zaten konuşmak istemez."

"O zaman ona güzel bir şekilde söylersin. Şimdi telefonunu al ve yanıma gel."
"Seo seni zorlamak istemi-"
"Kes sesini ve al şu lanet telefonu!"

Dediğini yapıp telefonumu almak için elimi cebime attım. Hoseok ve Yoongi'den gelen mesajlar olduğunu gördüm. Seo'nun yanına uzandıktan sonra kilit ekranını açtım.

Gönderen: Yoongi
O zaman yarın müsaitsen buluşmaya ne dersin?

Gönderen: Yoongi
İstersen önce kahvaltı yapmak için bir yere gideriz.

Gönderen: Yoongi
Sahilde turlarız.

Heyecanla mesajları cevapladım

Gönderilen: Yoongi
Üzgünüm yemek yiyordum bakamadım mesajlarına.

Seo bana tuhaf tuhaf baktı. "Neden ona yalan söyledin?"
Bu sefer ben tuhaf tuhaf baktım. "Onunla olan konuşmam başlı başına yalanken uydurduğum masum bir yalana mı takıldın? Ayrıca arkadaşımla yarın seninle buluşması ile ilgili konuşuyorduk bu yüzden yazamadım dememi tercih mi ederdin?"

"Ah, haklısın."

Gönderilen: Yoongi
Evet, yarın müsaitim ve dediğin her şeyi yapabiliriz.

Çok geçmeden cevap geldi.

Gönderen: Yoongi
Buna sevindim :)

Umutsuzca ekrana baktım.
"Kesin her şey ortaya çıkacak." diye ofladım.
"Hayır Jimin. Bu olmayacak."
"Bilmiyorum. Sadece onu kaybetmek istemiyorum."
"Jimin-ah sen sanırım aşık olmuşsun."
Kocaman açtığım gözlerimle ona baktım "Biraz abartmıyor musun?"
İmalı imalı baktı. "Öyle olsun." Dedi ve omuz silkti. "Bu da hallolduysa artık beni yalnız bırakabilirsin değil mi?" Dedi nazikçe beni kovmak adına.

Başımı olumlu anlamda sallayıp Seo'yu yanağından öptüm. "Her şey için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum."
"Aman tanrım az önce beni öptün Jiminie!"
"Evet."

Heyecanla boynuma atladı
"Çok uzun bir süre sonra beni öptün buna inanamıyorum!"
"Hey boğulacağım!" Dedikten sonra onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım fakat başarısız olmuştum.

"Jimin beni öptü!"
Tanrım bunu yapmasa olmaz mıydı?
Biraz daha üstüme yüklendiğinde ikimiz de yeri boylamıştık. Onu üzerimden itmeye çalıştım. "Çocuk gibisin Seo?!"

"Aşırı derecede asosyal olduğun için hiç kimseye sarılmıyorsun, hiç kimseyi öpmüyorsun ve beni öpünce de şaşırdım." Diye açıklama yaptığında ona dil çıkardım ve onu hızla üstümden itip kalktım.
"Ben gidiyorum."
"Görüşürüz."

Odadan çıkıp sokak kapısına doğru ilerledim. Sarılmaktan, öpmekten ya da mıncıklamaktan nefret ederdim ve bugün bunu birçok kez yaşamıştım. Tamam ona sarılmış ve öpmüştüm ama bunu pek sık yapmazdım.

Belki de bunları yapmak için doğru kişiyi arıyordum.

*

Yoongi'ye bol sövmeli bölümler are coming.

Yoongi'ye bol sövmeli bölümler are coming

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
i'm not girl (i can't remember) • yoonminWhere stories live. Discover now