| f i f t e e n |

1.7K 174 17
                                    

Uykulu bedeni kendini uykuya tamamen teslim etmişken iyice kucağıma yayılmıştı. Başım ağrıyordu ve buradan gitmek istiyordum. İsteksizce onu dürttüm "Kalk gidiyoruz."

Uyuduğunu belli eden mırıltılar çıkarttıktan sonra başını göğüsüme sürttü ve uykuya devam etti. Anlaşılan kalkmaya niyeti yoktu fakat benim vardı.

Yavaşça başını göğsümden ayırdım ve kalktım ardından başını tutup yastığa yasladım. Etrafa bakındığımda az önce sahnede dans ettiği adam üstüne atlayacak gibi onu kesiyordu. Şimdi bırakıp gitseydim olacakları az çok tahmin ediyordum. Bunu yapacak mıydım? Tabii ki hayır.

Belinin altından tuttuğum gibi kucakladım onu ve çıkışa doğru ilerledim. Neyse ki çok ağır değildi. Narin bedenini fazla sarsmadan arabaya doğru ilerledim. Kırılacak bir eşya gibi nazik davranıyordum ve bu çok saçmaydı.

Arabanın yanına geldiğimde kapıları güç bela açıp onu sürücü koltuğunun yanına oturttum. Arkada eşyalar vardı ve şu an onlarla uğraşacak durumda değildim.

Sürücü koltuğuna geçmek için arabanın etrafında dolandım, oturdum. Arabayı çalıştırırken belli belirsiz gülüşmelerini duydum. Tanrım sarhoşken benden bile beter oluyormuş.

Normal bir süratle yola çıktığımda hala gülüyordu. Birkaç dakika sessizce güldükten sonra sırtını dikleştirdi ve gözlerini ovaladı. "Beni kucağına aldın."

Ne yani buna mı gülüyordu? "Komik olan şey bu mu?"
"Benden tiksinseydin beni orada bırakır giderdin."
Hiçbir şey diyemedim. Onu orada bırakmadım çünkü bıraksaydım başına bir şey gelebilirdi ve bu pek hoş olmazdı.
"Düşünce tarzlarımız çok farklı. Bunu düşünerek yapmadım."

Hiçbir şey demedi ve öylece karanlık yola baktı. "Durdur arabayı." Birden sesini yükselttiğinde afallayarak ona baktım. "Neden?"
"İneceğim."
"Yol ortasında ve bu karanlıkta gerçekten inmek mi istiyorsun?"
"İndir beni!" Sesi daha çok yükseldiğinde omuz silkip arabayı kenara çektim. "İstediğin olsun." Dedim.

Kapıyı hızla açtı ve kendini dışarı attığı gibi kusmaya başladı. Acı çekiyormuş gibi sesler çıkararak yediklerini çıkarttıktan sonra zorlukla doğruldu ve yalpalayarak yanıma geldi.

"Bunun için istemiştim şimdi gidebiliriz."
Göz devirdim. "Normal bir şekilde de söyleyebilirdin."
Omuz silkti ve iyice koltuğa sindi, gözlerini yumdu.

Bebek gibi bir yüze sahipti ve o dan gözlerimi ayırıp yola bakamıyorum bile. Lanet olsun dikkatimi dağıtıyorsun.

Homurtularından uyuyor olduğunu anladığımda iç çektim. Evimin önünde durduğumda tekrar onu inceledim. Kız olmadığını söylemişti fakat sanki yalan söylemiş gibiydi. Bir erkek bu kadar güzel olamazdı.

Yavaşça elimi yüzüne yaklaştırdım ve kemikli çenesine dokundum. Arabanın içindeki ışıklar yüzünün belirli yerlerini aydınlatıyordu ve o melek gibi duruyordu.

Başımı hızla iki yana sallayıp elimi geri çektim ve arabadan indim. Öbür tarafa dolaşıp kapısını açtım ve birkaç kez uyanması için dürttüm. Hiçbir işe yaramadı.

"Başıma be diye bela oluyorsun ki?"
Söylene söylene onu kucağıma aldım ve ayağım yardımıyla kapıyı kapatıp eve doğru ilerledim. Fazla ağır olmaması bana yardımcı olmuştu. İsteksizce zili çalmak için elimi uzattım fakat duraksadım. İsteksizdim çünkü her gün kaçtığım yüzü görmek istemiyordum.

Parmağımı zilin üstüne koymama kalmadan kapı açıldığında karşısında beni görmeyi beklemediğini belli eden bir ifade ile baktı ve zorlukla gülümsedi. "Hoş geldin oğlum." Dedi. Kucağımı gösterip anlamsız gözlerle baktı. "Arkadaşım." Dedim ve cevap vermesini beklemeden içer girdim.

Acelesi var gibi duruyordu zaten. Giyinmişti, süslenmişti bir yere gideceği belliydi. En saçması da her zaman nereye gideceğini biliyor olmamdı. Bilmek istemiyordum. Kimlerle ne halt edeceğini duymak istemiyordum.

Kapı kapanma sesini işittikten sonra üst kata çıktım ve odama doğru ilerledim. Onu yavaşça yatağıma bırakıp yumuşak battaniyeyi üstüne örttüm.

Dikkatlice birkaç eşyamı dolabımdan alıp sessiz olmaya özen göstererek çıktım, aşağı indim. Üstümdekilerden kurtulup dolaptan aldığım rahat şeyleri giydim. Koltuğun uç kısmında duran yorganı alıp üstüme çektikten sonra arkamı dönüp uyumaya çalıştım.

Asla işe yaramıyordu. Asla ve asla. Kafamdaki düşünceleri durduramıyordum. Bıkmıştım her gece farklı bir adamın evine gitmesinden, bıkmıştım onlardan para almasından. Küçüklüğümden beri yaptığı ve bana yaşattığı her türlü travmadan nefret ederdim.

Gözlerimi silip kaşlarımı çattım. İşte bu benim en savunmasız ve en masum anımdı.

*

Guys yine deli gibi uykum olduğundan bakmadan atacağım. Yaradana sığınarak yani.

İyi geceler ❤️

i'm not girl (i can't remember) • yoonminWhere stories live. Discover now