| f o u r |

2.1K 202 21
                                    

Tae beni isteğim üzerine Hoseok'a getirdiğinde Hoseok şaşkın bir ifade ile bize bakıyordu. "Jimin bu halin ne?" Diye sordu endişeyle. Hızla beni içeriye alıp arkadamdan Tae'nin girmesini önemsememişti.

Elini şişen elmacık kemiğimde hafifçe gezdirdi ve yüzünü buruşturarak bileğimi tuttu, beni mutfağa sürükledi. Dolaptan buz aldığı gibi yüzüme koymuştu. Soğukluğu iliklerime kadar hissettiğimde içim titremişti.

Sandalye çekip beni oturttuktan sonra endişe ile yüzüme bakmaya devam etti. "Ne olduğunu anlatacak mısın yoksa şu adını bilmediğim çocuktan her şeyi öğreneyim mi?"
Açıklayacak gibi oldum fakat Tae söze başladı. "Her şey benim suçum. Erkek arkadaşımı kıskandırmak için onu kullandım ve bedelini ağır ödedi. Gerçekten çok özür dilerim."

Hoseok onaylıyor muyum diye yüzüme baktığında kafamı salladım. Her zaman annem gibi davranırdı. Bir şey olduğunda annem gibi tepki verirdi. "Böyle insanlarla takılma diye seni uyardığımı hatırlıyorum."
Göz devirdim. "Özür dilerim anne."
Hafifçe omzuma vurduğunda Tae'nin düşen yüzüne baktım. Gerçekten üzgün gözüküyordu.

"Sorun değil Tae." Dedim. Gerçekten sorun değildi. Eğer bu şişlik iz olarak kalırsa sorun olabilirdi. "Bir daha Jimin'i bu tarz şeylere alet etme." Dedi ciddi bir sesle. Hoseok ciddiliği sevmezdi fakat bazen cidden bir anne otoritesine sahip olabiliyordu.

"Söz bir daha olmayacak. Tekrardan özür dilerim."
Başımı salladım. Bir daha özür dilerse yumruğum gözünde olacaktı.
"Hoseok bizim için kahve yaparken biz de bu konuyu tartışabiliriz bence." Dedim ve Hoseok'a göz kırptım. Göz devirirken buzu elime verdi ve kahve yapmak için kahve makinesinin önüne geçti.

*

O gece üçümüz sohbet edip eğlenmiştik daha sonra Tae beni eve bırakıp gitmişti. İyi birisiydi aslında. Sevmiştim. Sadece tanışmamız biraz kötü sonuçlanmıştı o kadar. Yine de bunu sorun etmemiştim.

Gözlerimi ovaladım ve yattığım yerden doğruldum. Telefonumu elime aldığımda gördüğüm şeyle gözlerimi kocaman açtım.

Gönderen: Yoongi
Seni gördüm.

Sertçe yutkundum. Nasıl olabilirdi bu?

Gönderen: Yoongi
Nerede?

Kalp atışlarım hızlandığında hemen Seo'nun numarasını tuşladım. Ulaşmam lazımdı ona.

"Umarım ölüyor falan olduğun için beni bu saatte uyandırıyorsundur."
"Üzgünüm ama bu daha da önemli sanırım. Dün neredeydin?"
"Bir şey mi oldu?"
"Lütfen söyle."
"Doğum günü partisinden sonra birkaç kişi yemeğe gittik."
"Her zaman gittiğin lokanta mı?"
"Evet."
"Tamam."

Telefonu yüzüne kapattıktan sonra gelen mesajlara baktım.

Gönderen: Yoongi
Lokantadaki sen değil miydin?

Gönderen: Yoongi
Yanına gelecektim ama kalabalıktı rahatsız etmek istemedim.

Gönderilen: Yoongi
İsabet olmuş.

Gönderilen: Yoongi
Beni nasıl tanıdın?

Gönderen: Yoongi
Bir kez gördüğüm yüzü kolay kolay unutmam.

Evet o yüzden kız zannediyordun beni.

Cevap vermeden telefonu kapattım ve ayaklandım. Bu işe bir son vermem gerekiyordu. Daha fazla uzarsa rezil olacaktım.

Hoseok olayı bilse de ona ne yapmam gerektiğini sorduğumda be diyeceğini çok iyi biliyordum. Umursama. Bunu diyeceğinden o kadar emindim ki.

Gergince yerimden kalktım ve duşa girdim. Ne olursa olsun yardım alabileceğim tek kişi yine Hoseok olacaktı.

*

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olaylar çok sıkıcı ilerliyor entrikayı burdan sonra sokuyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olaylar çok sıkıcı ilerliyor entrikayı burdan sonra sokuyorum.

i'm not girl (i can't remember) • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin