| f o u r t e e n |

1.8K 175 87
                                    

Başımı masaya koyup sarhoşluğumun geçmesini bekliyordum fakat hiçbir işe yaramıyordu. Sessizce durup sesleri dinliyordum. Jungkook'un telefon konuşmasını bile dinlemiştim. Birisini buraya davet etmişti. "Biz Tae ile arkada olacağız arkadaşımız burada olacak onun yanında bizi beklersin." Ve telefonu kapattı.

Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda Namjoon ve Hoseok yoktu. Tae ile Jungkook ise gidiyorlardı. Niçin beni bırakıyorlardı?

Aldırış etmedim ve ayağa kalktım. Canlı müzik eşliğinde dans eden birkaç kişinin arasına daldım. Sakin bir şarkı çalıyordu fakat benim içten içe gelen yanma hissim bana bu şarkıyı bile hareketli hale getirirken hiç kimseyi umursamadan masaya çıktım ve evde yaptığım saçma sapan dans hareketlerini yapmaya başladım.

Utanma duygum sonsuza kadar gitmiş gibiydi. Umursamazca dans ediyordum. Gözlerimi açtığımda herkesin başıma toplandığını gördüm. Alkışlar, tezahüratlar ve kahkahalar eşliğinde müziğe ayak uyduruyordum.

Fakat coşkumu arttıran ve beni daha da rezil hale sokan birisini gördüm. Yoongi tam olarak karşımda dikiliyordu. Sanki neden buradasın der gibi bakıyordu. Tiksinerek bakıyordu. Benden o kadar çok mu nefret etmişti?

• yoongi •

Gözlerime inanamamıştım. Jungkook aradığı için gelmiştim ve onun burada olduğunu bilmiyordum. Büyük ihtimalle kimse bilmiyordu.

Büyük bir masanın üstünde dans ediyordu. Herkes etrafta ona bakıyordu. Beni görünce bir anlığına duraksadı ve yavaşça masadan indi. Savrula savrula bana doğru yürüdü ve yüzümü avuçladı.

Yüzümü ekşiterek kendimi geri çektim ve ellerini ittirdim. "Oppa neden beni sevmiyorsun?" Diye sordu yüzünü düşürürken.
Göz devirdim. Deli gibi sarhoştu ve bu ağzında büyüyen kelimelerinden anlaşılıyordu.
"Senden tiksiniyorum." Dedim hiç düşünmeden.

O bir erkekti ve benden hoşlanıyordu. Sikeyim bu iğrençti. En yakın arkadaşım eş cinseldi, bir erkek ile birlikteydi fakat bu o arkadaşım olduğu için göz yumduğum bir meseleydi.

"Beni sevmen için ne yapmam gerek? Kız mı olmalıyım?"
Saçmalıyordu. Benim bu saçmalıkları dinleyecek vaktim de yoktu. "Ben gidiyorum sana iyi eğlenceler." Dedim ve bar masasına doğru yürüdüm. Bu saçma bir tesadüftü, onunla uğraşacak halim yoktu.

Bardağı elime aldıktan sonra dudaklarıma götürdüm. Hala istemsizce onu izliyordum. Bir süre dikildi ve o da beni izledi, çok masum bakıyordu. Sanki gözlerinin içine çekiliyordum,  kahvenin koyu tonundaki gözleri beni içine çekiyordu. Masumiyet yüzünden okunuyordu.

Zor olsada gözlerimi ondan ayırdıktan sonra elimdeki bardağa odaklandım ve yudumlarımı ardı ardına getirdim. Onu görmek istemiyordum, ona bakmak istemiyordum, onunla aynı ortamda olmak bile istemiyordum fakat bir şekilde bu gerçekleşmişti. İşte bunu hiç anlamamıştım.

Görüş alanıma Tae ile Jungkook girdiğinde gözlerimi devirdim. Belli oluyordu ki iş başı yapıp gelmişlerdi. Buna hiç anlam veremiyordum. Karşı cins varken neden hemcinslerini tercih ederdi ki bir insan?

Tae arkama doğru bakıp gözlerini kırpıştırırken meraklanıp ben de arka tarafa baktım. Neredeyse ben ve birkaç kişi hariç herkes boş alana toplanmıştı ve onun bir erkekle olan dansını izliyorlardı.

Sikeyim adam resmen ona dayanıyordu. Gözlerimi oradan ayırıp önüme döndükten sonra hiçbir şey olmamış gibi içkimi yudumlamaya devam ettim. "Neden ona göz kulak olmadın?" Diye sordu Jungkook sertçe.

Anlamsızca ona baktım. Ne demek istiyordu? "Onu nereden tanıyorsun?" Diye sordum. "Tae ile aynı okuldalar ve çok yakınlar. Biliyorsun sanmıştım ama sen de tanıyor gibisin."
Başımı iki yana salladım. "Tanımıyorum."
Yalan değildi. Büyük bir yalancı olduğu dışında bildiğim bir şey yoktu.

"Benim her şeyden haberim var Yoongi."
Gözlerimi devirdim. O velet hemen ona mı yetiştirmişti cidden?

"Her neyse siz işinize bakın ben buralardayım bir şey olursa ilgilenirim." Dedim sertçe. İlgilenmezdim ama onların bunu bilmesine gerek yoktu.

"Çok içmiş dikkatli ol." Dedi Tae, Jungkook onu arkaya doğru çekiştirirken. Başımla kısaca onayladım ve o tarafa döndüm. Hala müzik eşliğinde dans ediyorlardı. Son yudumumu alıp bardağı sert bir şekilde masaya koyduktan sonra ayaklandım.

Ağır adımlarla kalabalığın arasına daldıktan sonra onu kolundan yakaladığım gibi kendime doğru çektim ve savrulmasına izin verdim. Aptalca ilgiyi üstüne çekmeye devam ederse daha fazlasını yapacaktı ve sonuçları iyi olmayacaktı.

Onu bir sandalyeye oturttuktan sonra yanına geçtim ve sertçe söyledim "Buradan kalkmayacaksın. Duydun mu?"
Başını olumlu anlamda salladı ve başını masaya yasladı.

Barmen'den bir bardak daha istedikten sonra ona döndüm. "Ne içtin bu kadar?"
Zorlukla konuştu "Bilmiyorum."
Göz devirdim. Bilmediği bir şeyi içerse tabii böyle olurdu.

Bardağımdan birkaç yudum aldıktan sonra etrafı inceledim. İtiraf ediyorum etrafı değil onu inceledim çünkü siktiğimin veledi bir kız kadar güzel bir yüze sahipti.

Başını masadan kaldırdıktan sonra ayaklandı ve bana doğru geldi. Kollarını boynuma dolayıp yüzlerimizi yakınlaştırdı. "Başım dönüyor." Dedi. "Ayakta durursan tabii öyle olur. Otur." Dedim bende.

Kollarını geri çekip elimi tuttu ve zorla kalkmama sebep oldu. Beni bir koltuğa sürükledi ve oturmama izin verdi. "Kucağında uyuyacağım."
Bir şey dememe izin vermeden başını göğsüme yasladı ve gözlerini yumdu. Tepki vermedim çünkü sarhoştu ve yapma desem bile yapacaktı bazı şeyleri.

O yüzden sadece birkaç dakika böyle durabilirdim. Yalnızca birkaç dakika.

*

Sevgili dostlar çok uykum var o yüzden kontrol etmeden yayımlıyorum. Kontrol etsem bile illa hata oluyor o yüzden affedin şimdiden.

İyi geceler <3

i'm not girl (i can't remember) • yoonminWhere stories live. Discover now