5. Bölüm

73.7K 3.9K 1.2K
                                    

Medya: WİZ KHALİFA ft. CHARLİE PUTH - See You Again

Herkese merhaba 😍
Nasıl geldim ama birden 😋
Bizi özlediniz mi? Ben o tatlı yorumlarınızı çok özledim 🥹

Şimdi gelelim sorularınıza; Eylül 1 ve Eylül 2'yi yayımlayacağım. Bir aksilik olmadığı sürece her gece bu saatte gelirim.
Eylül 3'ü ise yarın yayınevime teslim edeceğim. Çıkış tarihi belli olduğunda haberdar edeceğim.

Şimdilik bu kadar, başka sorularınız olursa buraya yazarsınız🌸

Keyifli okumalar 🦋

•••••••••

EYLÜL

Kendimi toparlamaya çalıştım ve uyuşan bacaklarıma komut verip yeniden yürümeye başladım. Engin Bey'in odasının olduğu koridora dönmemle birlikte kapısının önünde bekleyen korumaları görünce bedenimden hızlı bir titreme geçti. Geri dönüp kaçmayı içimde şiddetle ağırladım lakin artık çok geç olduğunu iyi biliyordum.

Korumalara bakmadan Engin Bey'in kapısını titreyen elimle çalıp içeriye girdim. Hızla içeriye göz attım, neyse ki Poyraz Bey yoktu.

Beni gören Engin Bey de kaşlarını çattı ve üç adımda yanıma geldi. "Ne yaptınız Eylül Hanım? Poyraz Bey'e ne dediniz de adamı bu kadar sinirlendirip buraya kadar getirttiniz?" diye sorduğunda ses tonu azarlar gibiydi.

Engin Bey'in karşısında korkmuş görünmek istemediğim için sorularını duymazlıktan gelip rahatmış gibi bir ifadeye bürünerek dudaklarımı araladım. "Poyraz Bey nerede?"

Umursamaz bir ifadeyle sorduğum soruyla Engin Bey önce şaşırarak bana baktı, ardından çarpık bir şekilde gülümsedi. "Biraz sonra da bu özgüveninizi görmeyi umut ederim Eylül Hanım," dedi ve ekledi. "İçeride sizi bekliyor."

Engin Bey, içeride deyince soru dolu gözlerle ona bakıp hafifçe kaşlarımı çattım. "İçeride mi?"

"Evet, içeride," dedi ve eliyle dolabının yanındaki kapıyı işaret etti.

İşaret ettiği yere bakınca gördüğüm kapıya şaşkınlıkla bakmaya başladım. Bu odaya çok kez gelmeme rağmen orada bir kapı olduğunu fark etmemiştim bile. Bu odanın içinde başka bir oda olabileceği aklımın ucundan dahi geçmemişti.

İçimdeki korku yeniden belirdi. Yavaşça yutkunup ağır adımlarla kapıya doğru yürüdüğüm sırada Engin Bey'in de pis bir şekilde arkamdan beni süzdüğünü hissediyordum.

Bu adam kesinlikle midemi bulandırıyordu.

Kapının önüne gelince ise derin bir nefes alarak kapıyı çaldım ve yavaşça kapıyı açıp içeriye girdim.

İçerisi, Engin Bey'in odasına göre daha büyük olmasına rağmen daha karanlıktı. Tüm mobilyalar siyah ağırlıklıydı ve camlardan içeriye güneş ışığının girmesi siyah perdelerle engellenmişti. Odaya soğuk bir hava hâkimdi ve bu karanlık odada üşüdüğümü hissettim.

İçerisini incelerken yoğun bir sigara kokusunun genzimi yaktığını hissettim. Kapıyı kapatıp başımı Poyraz Bey'e çevirdiğimde bana arkası dönük bir hâlde, sandalyesine oturmuş bir vaziyette gördüm onu. Bir eliyle telefonunu tutarken boşta kalan eliyle de masasında gergin bir şekilde tempo tutuyordu. Yüzünü göremesem de hâlâ öfkeli olduğunu sertçe aldığı nefeslerinden anlayabiliyordum.

Masanın hemen yanı başında da Melis'in koruması Cesur, ellerini önünde bağlamış nöbet tutar bir hâlde bana bakıyordu. Her zamanki gibi bakışları ifadesizdi ve ben onun bu bakışlarıyla daha da gerildim.

EYLÜL (Raflarda)Where stories live. Discover now