52. Bölüm

67.6K 3.4K 1.1K
                                    

Medya: Marshmello ft. Bastille - Happier

Son zamanlarda ben düşünüyorum da
Daha mutlu olmanı istiyorum
Sabah olduğunda ve ne hale geldiğimizi gördüğümüzde
Her kavga, geri alamadığımız her kelime

Sonra sadece bir dakikalığına
Fikrimi değiştirmek istiyorum
Çünkü bu bana doğru gelmiyor
Ruhunu yükseltmek istiyorum
Seni gülümserken görmek istiyorum

İkinci kitabın finalinden önceki son bölüm

Keyifli okumalar🦋

••••••••••

EYLÜL

Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Güneş su isteyince Güneş'le birlikte mutfağa ilerledik.

Doldurduğum suyu Güneş'e uzatırken Güneş; "Düğün ne zaman olacak?" diye sordu.

"Bizimkiler 10 gün sonra Almanya'ya dönecekler. Orada biraz işleri var, onları haller halletmez düğünü yaparız."

"Peki düğün nerede olacak?"

Bakışlarım düşünceyle kısıldı. Bu sorunun cevabı henüz ben de bilmiyordum. "Onu daha konuşmadık ama ben büyük bir düğün düşünmüyorum sadece sevdiklerimizin yanımızda olacağı küçük bir düğün olsun istiyorum. O yüzden yeri çok önemli değil."

Güneş; ''Anlıyorum, o zaman...'' dediği sırada Alihan mutfağa girince cümlesini tamamlayamadan başını öne eğdi.

Bir anda mutfağa Güneş'in gerginliğine yoldaş bir sessizlik çökünce Alihan'ın yanımızdan gitmesini istercesine ters bakışlarım onu buldu.

Alihan da ters bakışlarımdan bir süre sonra rahatsız olunca dümdüz bir sesle; "Su içmek için gelmiştim." dedi. Adımlarını rotası mutfak dolabına çevirdi. Dolaptan aldığı bardağa suyu doldurup elindeki bardakla birlikte yanımıza geldi. Güneş'in bakışları hâlâ yerde olmasına rağmen bir umut elini ona doğru uzattı. "Biz tanıştırılmadık ama ben Alihan.''

Güneş'in yere tutunan bakışları, ağır ağır Alihan'ın eline tutundu. O kadar çok gergin görünüyordu ki yanımızdan kaçmak istediğine emindim. Araya girip müdahale etmeyi istesem de Güneş bakışlarını Alihan'ın yüzüne çevirince durmak zorunda kaldım. Alihan'a korkuyla bakıyordu. Bu durum içim burkulmasına sebep oldu. Belli belirsiz titreyen dudaklarını zar zor aralayıp; "Ben de Güneş" dedi ve Alihan'ın elini havada asılı bırakarak mutfaktan çıktı.

Güneş hızlı adımlarla mutfaktan çıkınca Alihan'ın havada kalan eline hafifçe vurdum. "Alihan biz seninle ne konuşmuştuk?"

Alihan huysuzca kaşlarını çatıp sinirli bir ifadeyle yüzüme baktı. "Art niyetim yoktu sadece tanışmak istemiştim nesi yanlış?"

"Yanlış değil ama Güneş çok hassas anla bunu."

Alihan doğal olarak ne demek istediğimi anlamıyordu. İsyan eden bir tonda; "Tanışmak istemenin hassaslıkla ne alakası var? Hem neden sürekli Güneş hassas diyorsun? Ne var yani aldatılmış mı, sevgilisi mi terk etmiş n'olmuş? Neden bu kadar hassaslaşmış?" diye sordu.

Alihan'ın sorusu dudaklarıma acı bir tebessümün yayılmasına sebep olmuştu. Derince içimi çektim. "Keşke Güneş'in yaşadıkları bu kadar basit olsa."

~~~

10 GÜN SONRA

Beren, zilin çalmasıyla gelen kişinin Oktay Hoca olduğunu zannederek kapıyı açtı ve karşısında Cesur'u görünce önce şaşırdı akabinde kaşlarını çattı. "Yine mi sen?"

EYLÜL (Raflarda)Where stories live. Discover now