36. Bölüm

70.4K 3.5K 1.1K
                                    

Medya: ARİANA GRANDE - Into You

Herkesin gözü üstümüzde
Bu yüzden bebeğim bu bir sır olarak kalsın
Biraz skandal bebeğim ama görmelerine izin verme

Keyifli okumalar 🦋

POYRAZ

Ertesi sabah kulaklarımı dolduran zayıf melodiyle gözlerimi araladığımda burnuma dolan eşsiz kokunun kaynağına yavaşça başımı eğdim. Eylül minik burnunu boyun girintime yaslamış, kolu göğsümü sarmış bir halde bebek masumluğumda uyuyordu. Pencereden sızan belli belirsiz güneş ışığı yüzüne dokunurken ona doğru daha da eğildim ve eşsiz kokusunu ciğerlerime hapsetmek istercesine içime çektim.

İçime çektiğim koku, iliklerime kadar huzur doldurunca ömrümün sonuna kadar bedenimin her zerresinin onun kokusuna bulanmasını diledim.

Kokusuyla sersemlemeye devan ederken bir türlü susmak bilmeyen zayıf melodi son bulmayınca Eylül homurdanarak boyun girintime iyice sokuldu. Onun sevimli ifadesine tebessüm edip uyandırmamaya dikkat ederek yavaşça telefonuma uzandım ve arayan kişiye bakıp sessize aldım.

Telefonu geri bıraktıktan sonra avuç içimi kalbinin üzerine yavaşça bastırıp gözlerimi kapattım. Dün o, ölüme o kadar yakınken benim için de ölmek yalnızca bir adım ötedeydi. O manzara karşısında kendimi hiç hissetmediğim kadar aciz hissetmiş, yoğun bir adrenalin patlamasıyla sarsılmıştım. Şu an ise avcumun içinde hissettiğim her ritimle yeniden hayata bağlanıyor, gücümü buluyordum ve bir bağımlı gibi o ritmi hissetmeye her gün muhtaç olduğumu atan her ritminde anlıyordum.

Dün yaşadıklarından dolayı yüreğinin ağrısını da net bir şekilde hissedebiliyordum. Bir anda kendini sarsıcı bir yıkımın içinde bulmuştu ve bu yıkım, onun dünyasına ağırdı. Onun dehşete düşmüş yüzünü görmek beni de fazlasıyla allak bullak etmişti.

Gözlerimi açıp müptelası olduğum yüze yeniden baktım. Her baktığımda eriyor yavaş yavaş karşısında yok oluyordum sanki.

Derin bir iç çekip güzel yüzüne uzanarak alnına dudaklarımı bastırdım. "Dünü tamamen unutman için elimden gelenin fazlasını yapacağım menekşem. Bundan hiç şüphen olmasın."

Dudaklarımı tekrardan alnına bastırdım ve onu sarsmamaya çalışarak yanından kalktım.
Arkamı dönüp baktığımda yanındaki sıcaklığın gitmesinden rahatsız olmuşçasına örtüye iyice sokuldu. Onu sarmalama hissini içimde güçlükle bastırıp ciğerlerimi güçlü bir solukla doldurarak odadan yavaşça çıktım.

Odadan çıkar çıkmaz koridorun başına doğru yürüdüm ve telefonumu sabırsızca kulağıma götürüp Yasin'i aradım. Bu saatte aradığına göre kesinlikle canımı sıkacak yeni bir sorun vardı.

Elimi gerginlikten kasılmaya başlayan enseme götürdüm. Başımı arkamdaki duvara yaslayıp omuzlarıma yeni bir yük yükleyecek, beni sarsacak yeni derdimi beklemeye başladım.

Yasin'in sesi kulaklarıma dolmadan önce bir hayli sakin bir sesle; "Sabahın köründe aradığına göre iyi bir sebebinin olmasını umut ediyorum aksi taktirde bunun bedelini ödersin." dedim. Yasin'in eğlenen sesini duyunca da yaslandığım duvardan doğruldum.

"Sabahları çekilmez bir adam olduğunun farkında mısın? Ya da vazgeçtim, ne sabahı? Sen 7/24 çekilmez herifin tekisin."

Sözlerine dudaklarım usulca kıvrıldı. "Uzatma da söyle. Yine canımı sıkacak ne oldu?"

"İşte bu yüzden seni seviyorum adamım. Leb demeden leblebiyi anlıyorsun ve evet, canını sıkacak harika bir haberim var sana."

Sıkıntıyla nefes aldım. "Dinliyorum."

EYLÜL (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin