33. Bölüm

73.1K 3.5K 850
                                    

Medya: BEYONCE - Broken Hearted Girl

Keyifli okumalar 🦋

EYLÜL

Dakikalar sonra ise elimi avucunun içinde sıkıca tuttu ve evden çıkıp aşağıda bizi bekleyen arabalara doğru yürümeye başladı.

Bakışlarımı Poyraz'a çevirdiğimde az önceki halinin yerinde yeller estiğini gördüm.
Duruşu, bakışı, yürüyüşü, ciddiyeti insanı sebepsiz bir gerginliğe sürüklüyordu.

Küçük bir nefes verdiğimde Poyraz'ın hızlı adımları birden durdu. Ne olduğunu anlamak için ona başımı çevirdim. Az ilerimizde bize tedirginlikle bakan Cesur'a bakıyordu. Ona doğru adımlayıp boşta kalan eliyle kolunu kavrayarak üzerine eğildi. "Eve gider gitmez hemen yanıma geliyorsun!"

Cesur korkudan sertçe yutkunup başını sallamakla yetindi sadece.

Tam Cesur'u korumak için araya giriyordum ki Poyraz, Cesur'un kolunu bırakıp rüzgar gibi arabaya ilerlemeye devam ederek beni de peşinden sürükledi. Poyraz'ın acele ve sert adımlarına ayak uydurmaya çalıştığımda mutsuz bakışlarım Cesur'da takılı kaldı.

Cesur üzülmememi ister gibi dostane bir tebessümle göz kırptı. Onun bu haline içim çaresizlikle ezildi. Benim yüzümden Poyraz'la karşı karşıya gelecekti.

Sıkıntıyla nefesimi verdim.

Poyraz arabanın kapısını açınca bakışlarımı Cesur'dan çekip arabaya bindim ve kapımı kapatan Poyraz'a baktım. Onun bakışlarının hedefi de arkada kalan Cesur'daydı. Bakışlarını üzerinden çekmeden arabaya binip sabırsız bir şekilde hareket edince bizimle birlikte diğer arabalar da hareket etti. Cesur da hemen arkamızdaki arabanın içindeydi. Onun için bir şeyler yapmalıydım. Ürkek bir nefes alıp bedenimi tamamen Poyraz'a çevirdim. "Poyraz."

Maviliklerini kısa bir anlığına yoldan çekip bana çevirdi, yüzünde huzursuz ve sert bir ifade vardı. Düşüncelerimi okumak istercesine dikkatli bir şekilde yüzüme baktı. Ardından kaşlarını çatarak başını yeniden yola çevirdi. "Cesur'la ilgili tek kelime dahi duymak istemiyorum."

Artık düşüncelerimi olduğu gibi okumasına şaşırmıyordum. "Poyraz onun gerçekten hiçbir suçu yok, ben ısrar ettim."

Derin bir nefes alıp ağır ağır geri verdi. Sessiz kaldığını görünce ikna edebilme umuduyla Cesur'u savunmaya devam ettim. "İlk başta kabul etmedi ama ben sana ulaşmayı çok istiyordum. Seni geri getirmenin tek yolunun öfkelendirmek olduğunu biliyordum ve bunu o olmadan asla yapamazdım. Lütfen ona kızma, inan ki ben zorladım. Onun hiçbir suçu yok, en başından beri karşı çıktı."

Poyraz boynunu kütletmek istercesine başını gerginlikle sağa sola yatırıp dudaklarını keskin bir sesle araladı. "Bu yaptığınız çok tehlikeliydi Eylül ve bunun sonuçlarının bedeli çok ağır olabilirdi. Cesur bunun bilincinde bir adam."

"Ama Poyraz."

Koyulaşan bakışları beni bulduğunda kızgınlıkla soludu. "Bu benimle Cesur arasında bir konu." diyerek konuyu net bir şekilde kapatıp elimi avucunun içine hapsetti.

Böylelikle bir daha ne yaşanırsa yaşansın Cesur'u karıştırmamam gerektiğini açıkça anlamış oldum. Arkama yaslanıp çaresizce gözlerimi yumdum. Kendimi öylesine suçlu hissediyordum ki ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

Eve vardığımızda da gün ağarmak üzereydi ve Cesur olayı yüreğimi sıkıştırmaya devam ediyordu. Arabadan inip doğruca evin içine ilerledik. Poyraz hızını kesmeden merdivenlere yöneldi. Sırtı yay gibi gerilmişti. Muhtemelen Cesur'a beklediğimden de sert çıkışacaktı. Ne yazık ki tüm bunlar benim suçumdu. Resmen hata üstüne hata yapmıştım.

EYLÜL (Raflarda)Where stories live. Discover now