25. Bölüm

68.1K 3.7K 499
                                    

Medya: Enrique Iglesias - Hero

Acılarını öperek geçirebilirim
Sonsuza dek yanında olurum
Nefesimi kesebilirsin

Keyifli okumalar 🦋

•••••••••••

EYLÜL

Başımı hızlıca kapının kulpuna çevirdim ve ağır çekimde aşağı inmesini bekledim. Kalbim korkudan soluksuz çarparken kapının açılmamasıyla dudaklarımın arasından rahat bir nefes verdim. Anlaşılan Poyraz kapıyı kilitlemişti.

Melis de kapının kilitli olmasına şaşırmış olacak ki, "Kapı kilitli kalmış," dedi.

"Geliyorum tatlım, bir saniye," deyip yeniden Poyraz'a döndüm. Melis'in gelişinden zerre etkilenmemiş sabit bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Bence göndermelisin." Poyraz'ın sözleriyle kaşlarımı çattım.

"Göndermek mi? Saçmalama Poyraz," der demez anında tek kaşı kavislendi ve soru dolu gözlerle bana bakmaya başladı.

Bu defa onun bakışlarından ben etkilenmedim. "Onu kıramam, o yüzden de gönderemem, kusura bakma," deyip kolundan tuttum ve banyoya doğru çekiştirmeye başladım.

Poyraz da şaşkınca bana bakıyor, yerinden milim kıpırdamıyordu. "Ne yapıyorsun?"

"Seni banyoya sokmaya çalışıyorum."

"Gizlenmemi mi bekliyorsun?"

"Evet, bekliyorum," deyip arkasına geçtim ve sırtından itmeye başladım.

Net bir dille konuştu. "Eylül, o banyoya girip saklanmayacağım."

"Onu buraya girmeden önce düşünecektin." Tüm gücümle onu itsem de hâlâ yerinden kıpırdatamıyordum. Oflayarak daha da itmeye çabaladım. "Of ama bu kadar güçlü olmak zorunda mıydın? Kıpırdatamıyorum bile."

Sözlerim üzerine gülümseyerek bana baktı ve itmeme izin verdi.

Poyraz'ın banyoya girmesiyle birlikte, "Sakın çıkayım deme," dedim ve konuşmasına fırsat vermeden kapıyı yüzüne kapattım. Ardından Melis'e kapıyı açtım.

Melis ise beni görünce şaşkınlıkla nefes nefese kalmış halime baktı. Bilmiyordu ki babası yüzünden savaştan çıkmış gibi bir haldeydim.

"Öğretmenim, sen iyi misin?"

Nefesimi toparlamaya çalıştım. "İyiyim canım iyiyim."

"Kapı kilitliydi."

Gülümsemeye zorladım kendimi. "El alışkanlığı işte, sen gelene kadar farkında bile değildim."

O anladım anlamında başını sallayınca banyo kapısının önüne geçtim. Sanki Melis oraya girmek isteyecekmiş ya da Poyraz dışarıya çıkacakmış gibime geliyordu.

Elimi gerginlikle enseme götürdüm. "Sen niye geldin?"

Önce yere baktı, ardından oldukça masum bir ifadeyle yüzüme baktı. "Şey, saçımı yine örebilir misin? O gün Emir beni çok beğendiğini söylemişti."

Melis'in sözleriyle gözlerim korkudan irice açıldı ve dudaklarımdan, "Eyvah!" nidası döküldü.

Hızla banyo kapısının kulpunu tuttum ve telaşla dudaklarımı araladım. "Melis hemen odana git, ben birazdan geliyorum."

Melis, bana şaşkınlıkla bakmaya başlayınca banyonun kapısının kulpunu daha da sıkı tuttum. Poyraz'ın duymaması için dua ettiğim sırada kapının kulpu hareket edince panikle Melis'e baktım. Biliyordum ki Poyraz istese o kapıyı çok rahat açardı. "Melis çabuk çık, anlatacağım sonra sana."

EYLÜL (Raflarda)Where stories live. Discover now