21. Bölüm

72K 3.6K 706
                                    

Medya: Bebe Rexha ft. Martin Garrix - In The Name Of Love

Keyifli okumalar 🦋

•••••••••

EYLÜL

Ertesi sabah, yüzümde gezinen güneş ışığıyla gözlerimi araladığımda kısa bir süre nerede olduğumu idrak edemedim. Vücudum hissedilir derecede hafiflemiş gibiydi. Hissettiğim bu hafiflik yüzümü gülümsetirken Poyraz'ın odasında olduğumu hatırladım. Hızlıca yatakta doğrulup yanıma baktım. Yoktu...

Bakışlarımı odada dolaştırmaya başladım, odada da yoktu. Yatağın hemen karşısındaki duvarda asılı olan saate kaydı gözlerim. Hâlâ çok erkendi...

Nereye gittiğini düşündüğüm sırada pişman olma ihtimali ile yataktan kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açar açmaz bir anda gözlerimin önüne tüm heybetiyle Poyraz serildi. Bakışlarım üzerinde gezinince koşudan geldiğini anladım. Rahat bir nefesi dudaklarımın arasından verdim ve yeniden yüzüne baktım.

Bana doğru yavaşça yaklaştı, parmakları uyku mahmuru yüzümü saklayan saçlarımı geriye doğru çekip daha da ortaya çıkardı ve yüzüme hayran bir şekilde bakmaya başladı. "Uyanınca ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?" Sözlerine yanaklarım kızarmaya başlayınca hafifçe başımı öne eğdim, ben başımı eğince onun parmakları usulca çenemi kavradı ve gözlerimi mavilikleriyle buluşturdu. "Ayrıca utanınca," dedi kısık çıkan sesiyle ve yoğun bir arzuyla dudaklarıma bakmaya başladı.

Öpeceğini anlayınca geri adımlayarak ondan uzaklaştım. "Biri görecek."

Poyraz da eğlenen bir ifadeyle bana doğru yürüdü ve tamamen içeriye girip kapıyı kapattı. Varlığı tüm odayı kaplarken arsızca beni süzdü ve yüzüne, yine eridiğim o ukalâ mimiklerini takındı. "Burada kimse göremez," dedi ve elini belime dolayıp beni sert bedenine çekti.

Belimi sıkıca kavrayan parmaklarını telaşsız bir şekilde belimde dolaştırmaya başladı. Her dokunuşunda içimi saran titreme dudaklarıma geçince dudaklarımı ısırmaya başlayarak titremesini yararsız bir çabayla durdurmaya çalıştım. Dudağımı ısırdığımı görünce sıcak dudaklarını dudaklarıma sürterek beni engelledi ve dudaklarımın üzerine uzun bir öpücük kondurduktan sonra ayrıldı. "Duşa girmek zorunda olmasam doymanın anlamını unutturan bu dudaklardan ayrılmazdım," deyip bu defa parmaklarını ıslak dudaklarımda gezdirmeye başladı. "Tenime bulaşmış kokundan arınmak çok zor olacak. Her gece birlikte mi uyusak?"

Yüzünde hâlâ takılı duran mimiklerinden ve eğlenen bakışlarından beni utandırmaktan zevk aldığını anlayabiliyordum. Gözlerinin içine bakmaya devam ettiğimde onu yanımda göremeyince hissettiğim korku, yüreğimde kendini belli edince hüzünle içimi çektim ve dudaklarımı güçsüzce araladım. "Seni yanımda göremeyince pişman olmandan korktum."

Sözlerim üzerine dudaklarımda gezinen parmakları durdu ve şefkatle bakmaya başlayan mavilikleri gözlerime çevrildi. "Pişman olmak mı?" diye sorduğundaki yumuşak tınısı içimi ısıttığında iki eliyle belimi sarmaladı. "Bir büyü gibi etkisi altına alan kokunla sarmalanırken mi pişman olacağım?" Dudaklarına yayılan acı tebessümü ise içimi sızlatmıştı. Yüzünü yüzümden ayırıp boynuma yaklaştı ve burnunu boyun girintime sürtüp derin bir nefes aldı. Güçlü fısıltısı kulaklarıma ulaşırken yeniden gözlerime baktı. "Tutkunu olduğum bu kokudan ayrı kaldığım gün başlar pişmanlığım. İşte o zaman aklım gider, nefes alamam, derinlerde boğulurum. İzin ver şu dakikadan itibaren ayırmayayım seni yanımdan, koynumdan."

Sıcak nefesi tenime çarptıkça yeniden bedenimi titretiyordu, tıpkı yüreğime çarpan sözlerinin kalbimi titrettiği gibi. "Melis için bunu istediğimi biliyorsun."

EYLÜL (Raflarda)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang