9.Bölüm

1.7K 459 109
                                    

      Bismillahirrahmanhirrahim.

Memur şikayetimiz üzerine Ümeyr'in babasını tutukladı sonrasında mahkemeye çıkıralıp karar verileceğini söyledi. Karakoldan çıkmadan Ümeyr'in bizimle kalıp kalamayacağını sorduğumda memur bey "size güveniyorum çocuğun sizinle kalması daha doğru dediğin de memur beye teşekkür edip karakoldan çıktık. Abim oldukça sinirli görünüyordu. Dışarı çıkar çıkmaz Harun'a:

"Harun bu da ne demek oluyor? Neden öyle bir şey söyledin içeri de"?

"Ben mecbur kaldım kardeşim. Yoksa Ümeyr'i babasına vereceklerdi. Hüma Hanım da bekâr olunca çocuğu size vermezler diye düşündüm. O yüzden de öyle söyledim" deyip abimin sorusunu yanıtladı:

"Tamam da şimdi daha mı iyi oldu? Yalan söylediğimizi anlamıyacaklar mı"? kardeşim deyip Harun beye sordu:

"Onu da düşündüm kardeşim Hüma Hanımla resmi nikâh kıyacağız. Belli bir süre evli kalırsak Ümeyr'i bize verirler" ve böylecede hersey çözülür dedi:

"Harun sen bunları düşünürken hiç Hüma'yı da düşündün mü? Benim kardeşim ne düşünüyor bilmiyorsun ki!" diye Harun beye sordu.

Abim ve Harun Bey aynı anda bana döndüler. Allah'ım ben şimdi ne diyecektim? Kabul etmezsem Ümeyr'i ya babasına vericekler ya da yetimhaneye. O çok küçük bunu kaldıramaz. Ama ben bu evliliği kaldırabilecek miyim? Abim benden cevap bekliyordu:

"Hüma ne diyorsun kardeşim?" deyip abim bana sordu:

"Abi ben... Ben şey kabul ediyorum abi. Ümeyr için buna mecburuz"  deyip Ümeyr'e bakıp abimin  sorusuna yanıt verdim

"Peki tamam ama Harun sen nişanlı değil misin? Bunu nişanlına nasıl açıklayacaksın?"diye sorduğun da önce abime sonra Harun beye baktım:

"Bir şekilde anlatacağım kardeşim. Bir çocuğun hayatı söz konusu. Beni anlayacağını düşünüyorum"diye cevap verdi

Harun Bey'in nişanlısını tamamen unutmuştum. O kıza da yazık. Evleneceği adam ona başkasıyla evleneceğini söyleyecek. Allah'ım çok çıkmazdayım. Bana yardım et Ya Rabbim!

Ben bunları düşünürken abim "hadi artık eve gidelim saat geç oldu dedi. Beraber arabaya bindik. Abimin ve Harun Bey'in ısrarı üzerine yarın Ümeyr'in evine denetime gideceklerdi. Ümeyr'e bazı sorular soracaklardı. Umarım her şey yolunda gider. Bir an önce resmi nikâh kıymamız gerekiyor ve tabi bu durumu Harun Bey'in nişanlısına uygun bir dille anlatmamız gerekiyordu. Ben bunları dalmış düşünürken araba evin önünde durdu. Abim ile Harun Bey konuşmasını bitirmişti bile. Abim:

"Hadi Hüma artık eve gidelim"

"Tamam abim"

Harun Bey :

"Hayırlı akşamlar. Merak etmeyin Ümeyr'i o adama bırakmayacağız. Sabah ola hayrola"dedi.

Konuşamıyacak kadar yorgun hissediyordum. Abim ikimizin yerine de konuştu.

"Hayırlı akşamlar kardeşim. Aynen öyle sabah olsun da her şey hallolur inşaallah"deyip konuyu kapattı şimdilik.

Abim arabadan inip bagajdan tekerlekli sandalyemi çıkarıp beni dikkatli bir şekilde oturttu. Arabayı kitledi eve girdikten sonra feracemi annemin yardımıyla çıkarıp hemen abdestimi tazeleyip Kur'an-ı Kerim okumaya başladım. Bir süre sonra göz yaşlarım da bana eşlik etti.

Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma. (Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler.

Ama Rabbimin bu ayetini okuyunca içime ferahlık geldi. Ümeyr'i ne babasına ne de yetiştirme yurduna bırakmayacağım. Sen bana yardım et Allah'ım, dedim ve Kur'an'ımı kapatıp yatağımın yanındaki sehpaya bıraktım. Gözlerim ağlamanın da etkisiyle iyice ağırlaşmıştı. Uyumadan önce hatırladığım son şey "Hayırlısı" dediğimdi.

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now