26.Bölüm

1.1K 347 74
                                    

      Bismillahirrahmanhirrahim.

Hüma

Başımı kaldırdım ve Harun'un bana baktığını gördüm. Elimle ağazımı kapattım gözyaşlarıma engel olamadım. Harun bizi bırakmamıştı ve uyanmıştı bu savaşı Allah'ın izniyle kazanmıştı. Bir anlık heycanla ayağa kalkmaya çalışınca yere düştüm. Ben yere düşünce Harun yatakdan kalkmaya çalıştı ama canının acımasıyla yatağa geri uzandı ve bağırdı.

"Yardım edin,"deyince hemen yerden doğruldum ve oturur pozisyona geçip Harun'un yüzüne baktım.

"Ben iyiyim Harun merak etme. Sen iyi misin, canın acıyormu?" Harun tam cevap verecekti ki yoģun bakımın kapısı hızla açıldı ve içeri doktor ile abim girdi. Abim Harun'a bakınca şaşırdı sonra hızla yanıma gelip beni kucağına aldı ve sandalyeme oturttu. Hâlâ Harun'a şaşkın gözlerle bakıyordum. Doktor abimle bana dönüp konuşmaya başladı.

"Lütfen şimdi dışarı çıkın. Hastamızı kontrol edince büyük ihtimalle normal odaya alacağız. Siz de o zaman görürsünüz," deyince başımızı olumlu anlamda salladık ve abim sandalyemin arkasına geçip beni yoğun bakımdan çıkardı. Çıkınca Ümeyr hızla kucağıma atladı ve ben oģluma sıkıca sarıldım. Onun kokusunu içime çektim. Huzur kokuyordu benim canım oģlum. Ümeyr'i öpünce gözyaşlarım tekrar yanaklarıma hücum etti ama şu an üzüldüğüm için değil mutluluktan ağlıyordum. Bu hissin tarifi yoktu ancak yaşayan anlardı. Gerçekten çok korkmuştum ama Harun Allah'ın izniyle bu savaşı kazanmıştı. Tekrar birlikte gülüp ağlayacaktık. Harun abimden sonra güvendiğim tek erkekti ve onu kaybetseydim bu acıyı kaldıramazdım. Annem de yerinden kalkıp bana sarıldı. Annem de Harun'u abim gibi seviyordu ve hiçbir konuda onu ayırmıyordu. Annem de gerçekten çok üzülmüştü. Geri çekilip yüzüme baktı ve tebessüm etti annem. Konuşmuyorduk ama birbirimizi anlıyorduk. Gözlerimizle. Çünkü ikimizde anneydik ve hislerimiz aynıydı. Her ne kadar Ümeyr'i ben dünyaya getirmiş olmasam da onu çok seviyor ve onun için korkuyordum. Zaten annelik doğurmak değil büyütmekti bence. Büyütüp ona terbiye vermek çok önemliydi. Abim annemin omuzlarından tutup sandalyeye oturttu ve Ümeyr'i kucağımdan alıp anneme verdi. Önüme gelip yine diz çöktü ve yüzümü ellerinin arasına aldı. Tebessüm etti. Her abi böyle miydi bilmiyorum ama benim abim üzerime titriyor ve benim üzülmeme dayanamıyordu. Böyle bir abim olduğu için çok şanslıydım. Ben de onu seviyor ve değer veriyordum.

"Bak güzelim gördün mü? Harun Allah'ın izniyle iyileşti ve gözunü açtı. Dua her kapıyı açar demiştim sana.

"Evet abi demiştin. Rabbim en büyük sığınağımız. Ona güvenen yarı yolda kalmıyor. Harun inşAllah daha da iyi olacak. Bu arada abi bence annem ile Ümeyr eve gitsin. Nasıl olsa Harun uyandı hem de annemler yoruldu. Zaten yapabilecek bir şeyimiz yok. Olur mu abi? Hatta sen onları bırak."

"Güzelim bencede eve gitsinler ama ben seni burda tek bırakmam. Bir taksi çagırırım annemler öyle giderler tamam mı? Sıkma canını sen."

"Abi tek gitmesinler. Zaten arabayla hızlı gidersiniz. Sen bırak gel. Taksiyle bu saatte yanlarında erkek olmadan gitmesinler," desiğimde Ümeyr annemin kucağından atladı ve önüme gelip gözlerimin içine baktı. Galiba erkek yok dememe bozulmuştu çünkü aynı Harun gibi bakıyordu. Etrafındakileri korumak istercesine bakıyordu. Oğlumun gözlerinde bunu görmek beni mutlu etmişti. Ben tebessüm edince o kaşlarını çattı.

"Anne ben varım işte. Ben erkek değil miyim? Belki küçüğüm ama kaşlarımı çatıp anneanneme sarılırsam kimse bir şey yapamaz ve korkarlar. Hem zaten gelirken de tek geldik. Değil mi anneanne," deyip anneme baktı. Olumlu cevap almak istiyordu. Büyüdüğünü kanıtlamak istiyordu oģlum. Annem başını sallayınca Ümeyr mutlu olmuştu. Aklıma Harun gelince anneme döndüm.

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now