25.Bölüm

1.1K 352 40
                                    

Bismillahirrahmanhirrahim.

Hüma

Bu düz çizgi... Hayır bu olamaz. Ben dayanamam Allah'ım. Abim makkinadaki düz çizgiyi gördukten sonra bana baktı ve önümde diz çöküp yüzümü ellerinin arasina aldı.

"Meleğim sakin ol. Doktorlar şuan içerde ve Allah'ın izniyle Harun'u kurtaracaklar. Sakın ağlama Ümeyr seni o şekilde görürse daha kötü olur."

"A-abi ben çok korkuyorum. Ya ona bir şe-" cümlemi tamamlayamadan gözlerim karardı ve büyük bir karanlığın içine hapsoldum.

Yusuf

Yoğun bakımdan ses geldiğinde camdan içeri baktım. Monitör düz çizgiydi. Hızla Hüma'ya baktım. Gözleri dolmuştu. Doktor hemen kalp masajına başladı. Hızla Hüma'nın önünde diz çöktüm ve yüzünü ellerimin arasına aldım. Onu sakinleştirmek için cümlelerimi sıraladım. Hüma tam konuşmaya başlamıştı ki bir anda bilincini kaybetti.Hemen onu kucağıma alıp boş bir oda buldum ve kardeşimi yatağa yatırdım. Hemşire çağırdım. Hemşire gelip öncelikle tansiyonuna baktı ve hemen serum taktı. Geçmiş olsun deyip odadan çıktı hemşire. Tam Hüma'nın yanına oturacaktım ki aklıma Ümeyr geldi. Hüma'nın alnını öpüp Ümeyr'in yanına gittim. Ümeyr'in ağladığını görünce hemen sarıldım. Ağlarken konuştu.

"Dayı babama ne oldu? Annem neden uyudu dayı. Onun dua etmesi gerekiyordu. Dayi6hadi annemi getir," diyerek hıçkırınca içimin yandığını hissettim. Sevdiklerim üzüluyordu ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. Ümeyr'i koltuğa oturtup ben de yanına oturdum. Camdan içeri baktığımda doktorlar gülüyordu. Harun hayata dönmüştü. Sevdiklerini bırakmamıştı. Çok şükür Yarabbim. Allah'ım sen her şeyin en iyisini bilensin Yarabbim. Tebessüm ettim ve Ümeyr'in yanağından öptüm. Aklıma Hüma gelince Ümeyr'i anneme bırakıp kardeşimin yanına gittim. Odasına girdiğimde şok oldum. Hüma yerdeydi ve ağlıyordu.Hüma

Uyandığımda hastane odasındaydım ve kolumda hissettiğim sızıyla yan tarafa döndüğümde serum takılı olduğunu gördüm. Gözlerimi kapatınca aklıma Harun geldi. Hızla yatakta doğruldum ve kolumda takılı olan serumu çekip ayağa kalkmaya çalıştım ama yere düştüm. Ağlamaya başladımBir süre sonra doktor bu tarafa doğru geldiğinde Ümeyr'i bırakıp doktora yöneldim. Doktor ona soru soracağımı anlamış olacak ki yüzüme dikkatle baktı.

"Doktor bey Harun Keskin'in durumu nasıl? En son kalbi durmuştu ama geri dönmüş. Peki şuan iyi mi?"

"Şimdi girip kontrol edeceğim. Kontrol etmeden maalesef size bilgi veremem," diyerek yoğun bakıma girdi ve Harun'un durumunu kontrol etmeye başladı. Durumunu gerçekten merak ediyordum ve gelecek herhangi bir kötü haberden korkuyordum. Bir süre sonra yoğun bakımın kapısı açıldı ve doktor dışarı çıktı. Hemen karşısına sandalyemi sürdüm ve konuşmaya başladım.

"Nasıl durumu doktor bey? Lütfen iyi olsun."

"Hayati tehlikesi şuan yok. Sadece uyanmasını bekleyeceğiz. Bizim elimizden gelen bir şey yok. Geçmiş olsun," diyerek geldiği yoldan geri dönüp başka hastalarla ilgilendi. Gerçekten çok zordu hastanede hasta beklemek. Ne haber geleceğini bilmeden beklemek ve herhangi bir aksi durumda müdahale edememek insanı çok üzüyordu. Şimdi bir kez daha Yüce Rabbime şükür ettim bizi sağlıklı yarattığı için. Aslında şükür edecek çok sebebimiz vardı ama biz insanlar çok bencildik. Rabbim bizi her daim şükreden kullarından eylesin inşallah. Gözlerimi kapattım ve Yüce Yaradanıma sığındım. Hissettiklerimi bir Allah bir ben biliyordum. Rabbim hiçbir zaman mazlumları zor durumda bırakmazdı. Kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemezdi. Allah'ım sen her şeyin en hayırlısını bilensin. Eğer hakediyorsak bize hayırlısının iyisini nasip eyle. Gözlerim kapalı dua ederken omzuna değen el ile gözlerimi araladım. Yanağımdakı ıslaklık ile ağladığımı farkedince hemen gözyaşımı sildim. Abim önümde eğilip ellerimi tuttu ve gözlerimin içine baktı.

"Güzelim artık ağlama. Bak Harun Allah'ın izniyle yavaş yavaş iyileşiyor. Hayati tehlikesi yokmuş bunada şükür. Elbet uyanır Allah ol derse. Güzelim duanın açmadığı bir kapı yoktur. Sen her daim dua et Rabbim seni görüyor ve duyuyor. Hem bak ağlarsan gözlerin kızarır. Harun seni beğenmezse karışmam. Ona göre fıstık," deyip burnumu sıktı. Abim yine beni mutlu etmek için uğraşıyordu ve dediklerinde haklıydı. Ağlamak bir işe yaramıyordu. Bol bol dua edip Allah'a tevekkül edecektim. Bir saat sonra gözlerim acımaya başlayınca biraz dinlendirmek amacıyla başımı arkaya yatırdım ve gözlerimi kapattım. Bu halde bile dua etmeye devam ediyordum. Zaten bu durumda uyuyamazdım. Herhangi bir gelişme olursa bunu kaçırmamalıydım. Ben bunları düşünürken bir anda kucağıma bir şey konuldu. Gözlerimi açtığımda kucağımda tepsinin içinde tost olduğunu gördüm. Abim Ümeyr'e tost yedirirken benimle konuştu.

"Güzelim lütfen o tostu ye. Aç kalınca eline bir şey geçmeyecek. Hem Allah korusun Harun'u beklerken sen hasta olursun hem de onun karşısına güçlü çık ki adam birde senin haline üzülüp canını sıkmasın," deyince başımı olumlu anlamda sallayıp tostumu yemeye başladım ama ben yedikçe lokmalar ağzımda büyüyordu. Lokmamı zorla yuttuğumda tostu tepsiye bırakacakken Ümeyr elimi tuttu.

"Anne lütfen bırakma zorla da olsa ye benim için, bizim için. Hem bak bende yedim. Lütfen anne beni kırma. Sen yemeyince ben de üzülüyorum,"deyince alnından öpüp tostumu yemeye devam ettim. Zorla da olsa sevdiklerim için yemiştim. Lokmalar sanki boğazımdan aşağı inmiyordu. Bunun için abimden su isteyince, abim hemen kalkıp getirdi. Suyu içtiğimde boğazımın biraz olsun rahatladığını hissettim. Yan tarafa baktığimda Ümeyr'in sandalyede uyuduğunu gördüm.

"Abi annem Ümeyr'i alıp gitse olur mu? İkiside perişan oldu burada," dediğimde Ümeyr bir anda gözlerini açtı ve yüzüme baktı.

"Hayır anne olmaz. Ben de babamı beklemek istiyorum," deyince bir şey diyemedim. Onu sımsıkı sarıldım ve kokusunu içime çektim. Yaşı ne kadar küçü olsada bu acıyi hissediyordu çünkü babasını gerçekten çok seviyordu. Harun Ümeyr'in gözünde kahramandı. Düzenli nefes alışverişlerinden uyuduğunu anladım. Abime baktığımda bizi izlediğini gördüm. Abime gözlerimle Ümeyr'i işaret edince ayağa kalkıp Ümeyr'i kucağımdan aldı ve düzgünce sandalyelerin üzerine yatırdı. Annem çantasından bir şal çıkartıp Ümeyr'in üzerini örttü. Ümeyr'e baktığımda o kadar masum bir şekilde uyuyordu ki onun bu haline tebessüm ettim. Çok temiz ve masumdu. Bakışlarımı Umeyr'in üzerinden çekip yoğun bakıma odakladım. Harun'un orada gözleri kapalı bir şekilde yatması canımı yakıyordu. Elimden bir şey gelmemesi beni daha çok üzüyordu. Biri omzuma dokununca arkamı döndüm.

"Güzelim bence biraz sende uyusan iyi olur. Yeterince yoruldun zaten."

"Abi biliyorum beni düşünüyorsun ki haklısın ama lütfen beni de anla. Brn bu durumda uyuyamam."

"Haklısın güzelim tamam,"deyip dinlenmek için gözlerini kapattı abim ben de gözlerimi tekrar yoğun bakıma odakladım. Onun yanına girmek istiyordum. Beş dakika bile benim için yeterliydi. O sırada doktorun bu tarafa doğru geldiğini gördüm. Ona sormaya karar verdim.

"Doktor bey yanına girebilir miyim lütfen?"

"En fazla 5 dakika izin verebilirim."

"Tamam olur. Çok teşekkür ederim," deyip abime söyledim ve gerekli olan şeyleri yapıp Harun'un yanına girdim. Yakınında olmak güzeldi ama gözlerini görememek canımı yakıyordu. Gözyaşlarım usul usul yanaklarıma doğru yol çizdi. Yine ağlıyordum.

"Harun biz her daim dualarımızla senin yanındayız. Sen güçlüsün bunu biliyorum. Lütfen artık uyan. Hadi beni geçtim Ümeyr dışarda senin uyanmanı bekliyor. Lütfen oģlumu üzme," deyip ellerimle gözyaşlarımı sildim. Kafamı kaldırdım ve...

Selamun aleyküm sevgili okuyucularım öncelikle hayırlı ramazanlar hepinize yeni bölüm umarım istediģiniz bi bölüm olmustur oy ve yorumlarınızı bekliyorum ALLAH'a emanet olun

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now