24.Bölüm

1.1K 356 43
                                    

Bismillahirrahmanhirrahim.

Hüma

"Abi ne olmuş söylesene ne kazası? Yoksa Harun'a mı bir şey olmuş? Konuşsana. Abi yoksa o, Harun ölmüşmü? Ne olur konuş artık," deyip ağlamaya başladım. Abim benim daha çok ağladıģımı görünce konuşmaya karar verdi.

"Hümam abim biraz sakin ol Harun kaza yapmış şuan hastanedeymiş hadi annem hazırlanmana yardım etsin hastaneye gidelim,"dediğinde hemen gözlerimi sildim ve başımı sallayıp annemin yardımıyla feracemi giydim. Abim sandalyemin arkasına geçip beni arabaya doğru sürdü. Durmadan ağlayıp dua ediyordum.

" Allahım ne olur ona bir şey olmasın. Ne olursun şafi ismin tecelli eyle," diye dua ettiğimde çoktan arabanın yanına gelmiştik. Abim arabanın ön kapısını açıp beni kucağına aldı ve koltuğa yerleştirdi. Annemle Ümeyr'in de arabaya gelmeye hazırlandığını gördük. Abime dönüp konuştum.

"Abi anneme söyle gelmesinler. Ümeyr orda perişan olur onlar evde kalsınlar biz onları ararız."

Abim"tamam Hümam ben konuşurum şimdi annemle,"deyip arabanin kapısını kapattı ve annemlerin yanına gitti. Onlarla konuşup şoför koltuğuna geçti. Anahtarı takıp arabayı çalıştırdı. Yola çıktığımızdan beri dualar dilimden düşmüyordu. Yol çok mu uzundu yoksa ben Harun'u merak ettiğim için mi yol bir türlü bitmiyordu. Ben bunları düşünürken hastaneye gelmiştik. Abim bagajdan sandalyemi çıkardı. Yanıma getirip kapımı açtı ve beni sandalyeme yerleştirdi. Hızlı bir şekilde hastaneye girdiğimizde danışmaya doğru ilerledik. Abim danışmadaki kıza Harun'un nerede olduğunu sordu.

"iyi günler bugün buraya bir trafik kazası getirilmiş getirilen kişinin adı Harun Keskin nerde kendisi acaba?"

"Hemen bakıyorum beyefendi."

"Harun bey şuan ameleyatta efendim ameliyathane bir üst katta ilerdeki asansörle çıkabilirsiniz efendim."

"Tamam teşekkür ederiz," dediğinde abim, sandalyemi asansöre doğru sürdü. Korkuyordum. Harun'a bir şey olması durumu.. Düşünemiyordum bile. Asansörün kapısı açılınca abim sandalyemi içine sürdü ve kat numarasına bastı. Asansör durduğunda abim beni hızla bir yere götürdü. Ameliyathaneye gelmiştik. Ameliyathanenin kapısı açılınca çıkan doktorun yanına gittik.

"Doktor bey Harun'un durumu nasıl? Lütfen bir şey söyleyin."

"Harun beyin yakını mısınız?"

"Sözlüsüyüm," diye bağırdım. Ben burda durumunu soruyorken doktor bana yakını olup olmadığımı soruyorsu. Sinirim bozulmuştu.

"Hüma abim sakin ol. Doktor bey lütfen söyleyin."

"Ameliyat devam ediyor. Karnına büyük bir cam parçası saplanmış."

"N-ne peki hayati tehlikesi var mı doktor bey. Lütfen onu kurtarın," dediğimde gözlerimden yaşlar akıyordu. Abim sürekli sakin olmamı söylüyordu ama elimde değildi.

"Şuanlık tam bir şey söyleyemeyeceğim maalesef. Ameliyattan çıktıktan sonra hayati tehlikesi olup olmadığı belli olacak. Güçlü durun. Geçmiş olsun," diyerek tekrar ameliyathaneye girdi doktor. Elimle yüzümü kapatıp gözyaşlarına boğuldum. Abim bana sarılınca elimi yüzümden çektim ve bende ona sarıldım. Abim de ağlıyordu ama kendini sıkıyordu. Abim bir anda hıçkırınca ben de dayanamadım ve abimin ceketini avucumun içinde sıktım. Abim geri çekilip yüzümü avuçladı.

"Hümam güçlü dur lütfen. Rabbimiz bizimle. Dua et. Zaten bizim başka yapabilecek bir şeyimiz yok. Rabbime sığın. Rabbim kimseyi zorda bırakmaz. Harun Allah'ın izniyle ameliyattan hayati tehlikesi olmadan çıkar. Rabbime güven. Kendını sıkma ama güçlü dur. Tamam mı abim."

"T-tamam abi."

Bekliyorduk. Doktor bilgi verdikten sonra daha hiç çıkmamıştı. Endişeliydim. Dua ederken telefonum çalınca elime aldım. Annem arıyordu. Daha fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Kızım aramadınız bizde çok merak ettik. Ne olmuş? Nasıl Harun?"

"Annem hâlâ ameliyatta yani bizde bir haber bekliyoruz. Dua edin annem."

"Tamam kızım zaten dualarım her daim sizinle. Bu arada kızım Ümeyr çok ağlıyo ve gelmek istiyo. Sakinleştiremiyorum. Ben ne yapacağım."

"Anne telefonu Ümeyr'e verir misin?"

"Tamam kızım veriyorum. Allah'a emanet ol." Bir süre sessizlik oldu. Daha sonra ise Ümeyr'in sesini duydum.

"A-anne ben sizin yanınıza gelmek istiyorum lütfen anne. B-ben babamı görmek istiyorum," ağladı benim canım oğlum. Hıçkırarak ağlıyordu ama ben kendimi tutmak zorundaydım. Eğer ben de ağlarsam Ümeyr daha çok üzülürdü.

"Oğlum aģlama lütfen. Sakin ol. Şimdi telefonu anneannene ver tamam mı?"

"Tamam annem," deyip telefonu anneme verdi.

"Anne Ümeyr'i getirebilir misin? Çünkü oğlum şuan babasını istiyor ve b-ben burdan bir şey yapamıyorum. H-harun.." hıçkırmamla cümlem yarıda kesilmişti ve telefonu abime uzattım. Şuan kendimi durduramıyordum. Abim annemle konuştu ve sonra telefonu kapatıp sandalyemin arkasina gecti. Sandalyemi asansore dogru surmeye basladi.

"Abi ne oluyor? Ben burada kalicam lütfen."

"Tamam abicim sakin ol. Sadece seni huzura götürecegim," diyerek beni asansöre bindirdi abim. Asansor asağı indiginde kapı açılınca abim beni bir kapının önünde durdurdu. Kapıya baktığımda mescit yazısını gördüm. Abim kapıyı açıp içeri baktı ve beni kucağına aldı. Mescitten içeri girip beni yere bıraktı ve yuzumu avucladı.

"Abim suan burada kimse yok ben de seni biraz uzakta bekliyeceğim. Burada, yaninda sadece Allah var. Ben çıkınca dök içini Rabbime. Ağla, dua et, Rabbime sığın. Kendini sıkma ve ağla. Derdi veren Allah dermanı da verir. Ben şimdi çıkıyorum. Tamam mı meleğim?"

"T-tamam abi, teşekkür ederim," deyince abim alnımdan öptü ve mescitten dışarı çıktı. Abim çıkar çıkmaz tekrar gözyaďlarına boğuldum. Ellerimi açtım ve Yaradan Rabbime yalvardım.

"Allah'im sen her seyin en iyisini bilensin. Bize her şeyin hayırlısını, hayırlısınında iyisini ver Allah'im. Yüce Rabbim sen Harun'un hayırlısıyla o ameliyattan güzel sonuçlarla çıkmasını nasip eyle. Onu bize bağışla Yarabbim. E-eger ona bir sey olursa ben oglumu sakinlestiremem. Kendimi de sakinlestiremem. Allah'im yalvarıyorum Yarabbim bu acıyı bize yaşatma. Sen kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemezsin Rabbim. Ben bu acıyı kaldıramam," diyerek duamı bitirdim ve ellerimi yüzüme sürdüm. Bir süre sakinleşmek için bekledim. Tamamen kendime geldiğimde telefonumu alıp abimi aradım. Abim hemen geleceğini söyleyip kapattı. Kısa süre sonra kapı acıldı ama ben abimi beklerken içeri Ümeyr girdi. Koşarak yanıma geldi ve boynuma sarıldı. Abim kapıdan bize baķıyordu. Ümeyr geri çekilip benim gözyaşlarımı sildi.

"Anne ağlama. Babam güçlü ben biliyorum iyileşecek. O beni, bizi bırakmaz ki anne bana söz vermişti. Ben düştügümde ikiniz yanımda olacaktınız. Hem sen hep Allah bizimle diyorsun anne. Allah bizi görüyor, duyuyor. Babam iyi olacak," deyip ellerini kaldırdi ve dua etmeye başladı.

"Allah'ım korkuyorum. Babama bir şey olmasın yalvarırım. Ben dayanamam. Hem biz daha mutlu olacaktık. Hayallerimiz vardı. Allah'ım babam iyileşsin," diyerek ellerini yüzüne sürdü. Ağlıyordu. Gözyaşlarını sildim ve abimi çağırdım. Abim gelip beni kucağına aldı ve sandalyeme oturttu. Ümeyr mescitten çıkarıp kucağıma verdi. Oğluma sıkıca sarıldım. Abim sandalyemi asansöre doğru sürdü ve asansor gelince bindik. Abim kat numarasına bastı ve asansör durunca abim sandalyemi sürdü. Koridorda ilerlerken yoğun bakımda Harun'u görünce durduk. Ameliyat bitmişti. Acaba Harun nasıldı? Koridordan geçen doktoru gördüğümde sordum.

"Doktor bey Hatun'un durumu nasıl? Hayati tehlikesi var mı?"

"Ameliyat iyi geçti ama gözlem altında tutmamız gerekiyor. Şuanlık durumu iyi," dedikten sonra yoğun bakımdaki makinadan bir ses geldi. Doktor hızla yoğun bakıma girince ben de camdan içeriye baktım ve gördüğüm şey gözümün kararmasına sebep oldu. Harun'un bağlı olduğu makina düz çizgi oldu.

Selamun aleyküm Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.. :)

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now