22.Bölüm

1.2K 358 69
                                    

Bismillahirrahmanhirrahim.

Harun kulağıma eğildiğinde heycanla bana ne söyleceğini bekliyordum.

"Hatunum ben çok acıktım hastaneden çıkınca yemeğe gidelim mi?" dediğinde hayretle ona baktım.

"Ne oldu gül yüzlüm yanlış bir şey mi dedim niye öyle baktın?" diye sorduğunda bakısımı düzelttim.

" Yoo yanlış bir şey söylemedin ben sadece aklıma bir şey geldi de ondan" diye cevap vererek sorusuna yanıt vermeye hazırlandım.

"Olur tabi gideriz. İstersen eve gidelim.Evde yemek yersin zaten yorgunsun." dediğimde hemen cevap verdi.

"Ben yorgun değilim gül yüzlüm. Dışarda yiyebiliriz. Hem havada güzel dışarda bir şeyler yaparız sen ben Ümeyr he ne dersin?" diyerek beklentiyle gözlerime baktığında hayır diyemedim.

"Hıhı olur bir şeyler yer bir şeyler yaparız."dediğimde mutlulukla gözlerime baktı.

Onu böyle gördükçe iyi ki diyorum iyi ki ona evet dedim ve imanımın tamamlayan taraf olmasını kabul ettim diyorum. Hazırlanıp hastaneden çıktık hastanenin önünde annemlerden ayrıldık Harun'un arabasıyla.

Ben bir yerde oturup yemek yiyeceğimizi düşünürken Harun bizi oturucağımız evin önüne getirdi.
Arabada şaşkınca Harun'a baktım ve daha fazla dayanamayıp aklımdakini sordum.

"Hani acıkmıştın buraya niye geldik boş evde mi yemek yemeyi düşünüyorsun?" diye sorduğumda tebessümle yüzüme baktı.
Hiçbir şey söylemeden cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı bir süre telefon açılmadı en sonunda telefon yanıtlandı.

"Alo selamın aleyküm abisinin cadısı biz evin önündeyiz aşağıya gelip bize yardım edermisin bagajda taşınıcak şeyler var." diyerek Gülsümü aradığını anladım.
Harun'un telefonu kapatmasının üzerinden en fazla 5 dakika gecmişti ki tabiri caizse Gülsüm merdivenlerden uçarak iniyordu. Onun bu haline hafifce kıkırdadım. Harun kardeşine bakıp konuşmaya başladı.

"Bu kız hiç büyümeyecek hatun ya şuna bak nasıl iniyor merdivenleri." dediğinde Gülsüm'ü izlemeye dalmıştım.

"Ne güzel işte ben onun yerinde olmak için neler vermezdim."dedim bir an sonra Harun'a baktığımda bu dediğimin onu çok üzdüğünü fark ettim ve hemen söze girdim.

"Üzülme lütfen ben üzülmüyorum gerçekten bak evet bazen her insan gibi yürüyüp koşmak istiyorum ama sonra kendime geliyorum ve diyorum ki kendime Hüma bu senin imtihanın eğer Allah sana ayaklarını sağlam verseydi belki imanın zayıf olacaktı. Rabbine kulluk yapamayacaktın diyorum ve bütün o üzüntümü unutuyorum." deyip Harun'a en içten gülümsememi gönderdim.

"Hümam bu bizim nimetimiz sayende bizlerde cennete gireceğiz. Bizi almadan cennete girme tamam mı? Özelliklede beni kocanı." dediğinde yanaklarım kızardı.

Gülsüm bagajdan boyalari fırçalari aldı. Demin indiği aynı hızla merdivenleri çıkmasına elimde olmadan güldüm. Ümeyr'e baktığımda oda gülüyordu ona bakıp göz kırptım.

"Bu kızın enerjisine hayranım. Merdivenlerden inerken tamamda çıkarken nasıl bu kadar enerjik ve hızlı üstelik elinde boyalar ve fırça varken cidden artık sözün bittiği yerdeyim." deyip gülmeye başladım.

Benimle birlikte Ümeyr de gülüyordu daha fazla oyalanmadan binaya girip merdevenlerden Harun'un kucağında ailesinin oturduğu daireye geldik kapıda Harun'un annesi göründü.

"Selamın aleyküm anneciğim kusura bakmayın böyle haber vermeden geldik." dedim.

"Olur mu kızım öyle şey burasıda sizin eviniz elbette geleceksiniz." dediğinde sıcak bir tebessüm vardı yüzünde. Aynı şekilde tebessüm ettim elini öptüm hep beraber salona geçtik. Gülsüm elinde boya kutuları ve fırçalarla salonun ortasına geldi onun bu haline hep beraber güldük.

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now