34. Bölüm

1K 301 57
                                    

Bismillahirrahmanhirrahim

Hüma

Sabahın erken saatinde gözlerimi parlayan güneşe çevirdim. Yan dönüp Harun'a baktım bugün annemler kahvaltıya gelecekti. Yeni evimde ilk misafirlerimdi. Besmeleyi şerif çekip yatakta oturdum. Benim hareketimden Harun kıpırdadı. Onu uyandırmamaya dikkat ederek. Yataktan kalkıp sandalyeme geçtim. Dolaptan yeşil elbisemi, ona uygun tülbent alıp tekrar yatağa geçtim. Harun'u uyandırmamaya dikkat ederek yatakta giyindim. Tekrar sandalyeme geçtim. Biraz zor olsa da hazırdım bazı şeylerde zorlanıyor olsam da buna da hamdolsun diyebiliyordum. Odadan çıkıp mutfağa gittim kahvaltı için çay suyu koyup poğaça hamuru yoğurdum. Ümeyr bu tür şeyleri çok seviyordu. Poğaçayı yoğurma işim bitince elimde şekil verip yağladığım tepsiye dizmeye başladım üzerine yumurta sürüp biraz susamla süsledim. Tepsiye dizme işim bitince hazır olan poğaçayı fırına koydum. Poğaça pişerken börekte yapmaya karar verdim. Dolapta olan yufkayı aldım biraz peynir alıp börek için iç harcını yapmaya başladım. Böreğin iç harcı hazır olunca tezgahtaki tepsiyi alıp masaya koydum. Yufkayı biraz uzun olacak şekilde kestim. İç harcını koyup sigara böreği şeklinde sarıp tepsiye dizmeye başladım börekleri tepsiye yerleştirmesi bitince fırına baktım. Poğaça pişmek üzereydi. Onun pişmesini beklerken kahvaltı için domates salatalık alıp yıkayıp doğramaya başladım. Fırından koku gelince elime bez alıp hemen baktım tam zamanında poğaçayı çıkardım. Vakit kaybetmeden böreği koydum fırına. Börek pişerken doğradığım domates salatalığı kenara aldım. Ümeyr'in çok sevdiği bir şeyi daha yapmaya karar verip patateslerin olduğu tarafa ilerleyip 3-4 tane patates alıp önce yıkayıp sonra kabuklarını soymaya başladım kabuklarını soyduğum patatesleri doğramaya başladım. Tavaya biraz yağ koyup doğradığım patatesleri azar azar içine attım. Arada karıştırıp kızaran patatesleri tabağa koydum. Kızartma işi de bitince diğer kahvaltılıkları dolaptan çıkardım. Hepsini tepsiye koydum kaynayan çay suyunu koyup çayı demledim. Ben bunlarla ilgilenmeye dalmışken Harun birden gelip yanağımı öptü.

"Hayırlı sabahlar cennetimin anahtarı ne yapmışsın sen böyle sabahın erken saatinde? Gelen kokuya uyandım." Tebessüm edip Harun'a baktım.

"Harun unuttun mu kahvaltıya misafirlerimiz var bende hazırlık yapmak için erken kalktım." Harun yapmış olduğum poğaçaya elini uzatıp bir parça aldı. Tam poğaça sıcak diyecektim ki ben daha konuşamadan ağzına attı. Ağzı yandığı için hemen bir bardak su verdim.

"Harun tam sıcak diyecektim öyle birden yenir mi fırından yeni çıktı, dumanından anlayamadın mı? " Harun kızarmış bir şekilde baktı.

"Ben nereden bileyim hatun kokuyu alınca dayanamadım." Harun'un dediğiyle gülmeye başladım. Biz böyle konuşurken Ümeyr mutfağa girdi.

"Hayırlı sabahlar anneciğim, babacığım." Harun Ümeyr'e bakınca ayaklarının çıplak olduğunu gördü. Hemen eğilip oğlumuzu kucağına aldı. Harun Ümeyr'in alnını öpmeyi ihmal etmedi.

"Hayırlı sabahlar aslan oğlum benim, sen niye çıplak ayakla geziyorsun söyle bakalım." Ümeyr biraz durup konuşmaya başladı.

"Şey babacım özür dilerim ben terlik giymediğim de babam bir şey demezdi o hiç bir zaman sizin beni düşündüğünüz gibi beni düşünmedi." Ümeyr'in söyledikleriyle Harun ve ben çok üzüldük Harun oğlumuzun yanağını öpüp konuşmaya başladı.

"Bak anne ne güzel şeyler hazırlamış hadi üzerimizi değiştirelim kahvaltıya misafir gelecek aslan oğlum." Harun ile Ümeyr mutfaktan çıkıp gittiler salondaki masaya örtüsünü serdim. Mutfağa geçip hazırladıklarımı yavaş yavaş masaya yerleştirdim. Bardakları kahvaltı tabaklarını yerine koydum ben masada eksik var mı, diye bakarken birisini boynuma sarıldı. Kim sarıldı diye baktığımda Ümeyr olduğunu gördüm.

Sen Benim TamamlayanımsınWhere stories live. Discover now