13.Bölüm

1.4K 408 53
                                    

      Bismillahirrahmanhirrahim.

Gelen kapı sesiyle Ümeyr heycanla kapıya koştu:

Annem ne kadar "Kuzum dur kim o diye sormadan açma!"  dese de Ümeyr'in duyduğunu hiç sanmıyorum.  Onun bu heycanına içten bir tebessüm ettim. 
Bir süre bekledik ne Ümeyr ne de kapıdaki kişi gelmedi. Daha fazla dayanamayıp gelenin kim olduğuna bakmaya gittim. Ümeyr kapıda öylece dikiliyordu.
  Gelen kişiye baktığımda çocukluk arkadaşım canım Tuğbam olduğunu gördüm:

" Tuğba birtanem hoşgeldin! Senin nasıl haberin oldu?" diye sordum bir anlık şaşkınlıkla:

" Ayşe teyzem aradı hayırsız arkadaşım.  O da olmasa bu güzel günden haberim olmayacaktı.  Malum arkadaşım beni önemsemediği için!" diye sitemini etti.
" Bu yakışıklı kim Hüma?" diye sordu Ümeyr'i göstererek:

" O benim kurstan öğrencim Ümeyr." diye sorusunu yanıtladım:

"Hmm merhaba küçük adam!" diyerek elini uzattı Ümeyr ne yapacağını bilemediği için yüzüme baktı. Hafif başımı sallayıp elini sıkması için göz kırptım. O da hemen ne dediğimi anlamış olacak ki Tuğba'nın elini sıktı:

" Tanıştığıma memnun oldum küçük bey." dedi Tuğba. Tuğba'nın küçük bey lafına üzülen Ümeyr, Hüma'ya dönüp
"Ben çüçükmüyüm  öyetmenim, neden bana çüçük dedi ki?" diyerek dudak büzdü. Ümeyr'in yanına ilerleyip
" Elbette küçük değilsin birtanem. Sen kocaman oldun. " deyip yanağını öptüm:

"Geyçekten mi?" diye sordu.

"Elbette gerçek balım." dedim. Sonra Tuğba'ya dönüp:

" Hoşgeldin kardeşim!" deyip kollarımı açtım.  O da bunu bekliyormuş gibi resmen üstüme atladı.

Ah deli arkadaşım diye geçirdim içimden. Annem "Kızım kim gelmiş?" deyip kafasını uzattı  Tuğbayı görünce

"Aaa kuzum hoşgeldin!"

" Hoşbuldum ayşe teyzem benim." deyip annemede sarıldı. Ümeyr'e göz ucuyla baktığımda kaşları çatık Tuğbaya bakıyordu. Anladığım kadarıyla Tuğba'nın bize bu kadar yakın olmasını kıskandı benim küçük yakışıklım. Annemle Tuğba konuşarak salona geçerken bizde Ümeyr ile bir süre öyle kaldık. Sonra burda olduğumuz aklıma gelince Ümeyr'e dönüp

" Balım senin neyin var?" diye sordum.

"Hiiç sadece şey..." dedi:

"Ney?" diye sorduğumda:

" Kıskandım." dedi:

" Ney kıskandın mı? Neden, neyi kıskandın tatlım? " diye sorduğumda:

" Aykadasın sana çok sayıydı onu benden çok seviceksin beni sevmiceksin artık demi?"
deyip gözünden bir damla düştü:

" Şşş asla böyle bir şey yok birtanem. Herkesin yeri ayrı kalbimde ama seni daha çok seviyorum bu aramızda sır tamam mı?" diye sordum:

" Hıhı sıy öyetmenim. " deyip kıkırdadı:

" Haydi içeri geçelim." dedim.  "Hıhı"deyip salona geçtik beraber. Salonun kapısından tam geçecekken Ümeyr'e sordum:

" Birtanem sen neden bu kadar heyecanlısın?"  diye sorduğumda:

" Neden oycak öyetmenim kahyamanımıs seni isticek ya ondan. "diye yanıtladı:

" Hmmm çok bilmiş hadi geç içeri." dedim yalandan kızmış gibi yaparak ve salona geçtik.
   Ümeyr'in asık suratı herkesin dikkatini çekti.Tuğba'yı kıskandığı için suratını astığını ben biliyordum elbette ama diğerleri bilmediği için sormaya başladılar. Ümeyr de
" Bir şeyim yok!"  deyip elinden geldiğince onları geçiştirdi ve bir süre sonra yine bir zil sesi duyuldu. Her zamanki gibi benim küçük yakışıklım kimseyi dinlemeyip kapıya koştu. Abim,  " Aslanım dur bekle! " deyince aklına bir şey gelmiş gibi kapıyı açmaya gitmeyi bıraktı.

" Özüy diyeyim bekyemem yazımdı ben unuttum."  deyip yanıma geldi. Kapı açma görevi bu durumda abime kaldı. Abim kapıyı açtı. Kapının hemen önünde Harun Bey, annesi, babası ve bir kız vardı. Abim onları içeri buyur etti. Herkes "Hoşgeldiniz!" dedi. Tuğba ve Ümeyr hemen Harun Bey'in anne ve babasının elini öptüler. En son ben kaldığım için büyüklerin elini öpüp " Hoş geldiniz." dedim.

Ben Harun Bey'in annesinin elini öpüp geri çekilicekken yanlarındaki kız
" Yengemmm benim!" deyip boynuma sarıldı. O an çok saşırmıştım ne diyeceğimi bilemedim. Harun Bey imdadıma yetişti:

" Gülsüm hadi abicim içeri geçelim, insanlar ayakta kaldılar."  deyince Gülsüm mahsunca yüzüme baktı. Ufak bir tebessümle ona baktım sorun yok der gibi ve salona geçtik.

Ümeyr yine her zamanki gibi kahramanının yanına gidip oturdu. Annem, " Hoşgeldiniz efendim nasılsınız iyisiniz inşallah? "diye sordu. Harun Bey'in annesi, "İyiyiz elhamdülillah sizler nasılsınız?"diye sordu.
Annem, "Çok şükür Rabbim bugünümüzü aratmasın."  diye yanıtladı. Sonra kadın bana döndü.
"Güzel kızım sen nasılsın?" diye sordu ama ben heycandan kadının bana sorduğunu bile fark etmedim. Annem, "Kızım Hatice Hanım sana bir şey soruyor cevaplasana." diye seslenince kendime geldim.

" Hamdolsun iyiyim efendim sizler nasılsınız?"  diye sordum. Hatice Hanım tam cevap vericektiki Gülsüm araya girdi.

" Yenge maşallah sana gerçekten çok güzelsin!"  dedi. Gülsüm öyle söyleyince utanıp başımı önüme eğdim.  Rabbim bu heycan da neyin nesi? Biz sadece kağıt üzerinde evli olacağız ama ben neden böyle heycanlıyım? Niye bu kadar tuhaf duygular içerisindeyim dedim kendi kendime.
  
   Abimler de kendi aralarında sohbete başlamıştı. Biraz sonra annem, "Haydi kızım Tuğba da sana yardım etsin, beraber kahveleri hazırlayın."

Gülsüm neşe ile atıldı. "Ay! Lütfen ben de geleyim!"

Tuğba, "Peki, haydi sen de gel."

Ümeyr, "Öyetmenim ben de ben de!"

"Tamam canım sen de gel." dedim Ümeyr'e.

Böylece dördümüz de mutfağa geçtik. Kızların yardımı ile kahveleri hazırladım. Tepsiye annemle birlikte gündüzden hazırladığımız küçük kurabiyelerin...

Sen Benim TamamlayanımsınOù les histoires vivent. Découvrez maintenant