Tanışma

74 9 0
                                    

Eveeeet gene gene ben geldim ;)

Nabersiniz bakam tatil nasıl geçiyor

Dedim ki artık şu bölümleri salayım finalde yavaş yavaş gelsin:(

Neyse kaçtım ben

Yorucu bir provadan sonra hocanın bizi serbest bırakmasıyla bizimkilerle bahçeye çıktık. Çardaklardan boş birine oturduk. Herkes kendi halinde takılıyordu. Ben kafamı Ege'nin omuzuna yaslamış telefonuma bakıyordum. Ege'de aynı şekilde telefonuna bakıyordu. Kızlar hem konuşuyor hemde telefonlarından birbirlerine bişey gösteriyorlardı.

Evet her şey çok hızlı gelişti ben bile anlamadım. Yani evet baştan beri Ege'ye karşı içimde bişeyler vardı ama bunun bu seviyeye gelebileceğini hiç ümit etmezdim. Hele dün o kadar karışıktı ki biz ne konuştuk ne oldu nasıl buraya geldik her şey silik silik. Ege'nin açısından nasıldır bilemem ama benim açımdan her şey gayet güzel ama sanki biraz hızlı. Yani bilmiyorum bişeyler garip gibi geliyor bana.

Zilin çalmasıyla çantalarımızı alıp Ege'nin arabasına bindik. Ben arkaya oturacaktım ama Liya'nın arkaya geçmesiyle öne oturmak zorunda kalmıştım.

-Kızlar ne dicem cuma günü bize gelsenize kız kıza parti yaparız. Annemler şehir dışına çıkacakmış zaten. Haftasonu bizde kalırsınız. Diye bir fikir sundu Liya.
-Ben gelemeyebilirim annemlerin izin vereceğini sanmıyorum.
-Bende katılıyorum Mira'ya.
-Yaaaaa izin alırsınız bir şekilde hadi ya çok eğleniriz.

Liya'nın söylediklerini onaylayıp yolumuza devam ettik. İlk Arya'yı bıraktıktan sonra Ege'lerin evinin önüne geldik.

-Mira'yı bırakmayacak mısın?
-Sen insene ikiz arabadan!
-Heeee yanlız kalmak istiyorsunuz.
-Liyaaaa!
-Tamam bişey demedim cırlamayın hemen ikinizde.

Liya arabadan indikten sonra arabayı çalıştırdı Ege. Birden tek eli saçımdaki siyah tokaya gidip saçımı açtı. Siyah tokayıda bileğine taktı.
Bende sadece gülümsedim. Biraz daha gittikten sonra sahil kenarında bir yerde arabayı park ettik. Arabadan inip kayalıklara doğru ilerledik. Kayalardan birinin üstüne oturup denizi izledik. Sonra Ege yönünü değiştirip bana doğru döndü. Bende aynı şekilde yapıp ona doğru döndüm. Dudaklarını aralayıp

-En baştan başlayalım mı?
-Nasıl yani?
-Yani sanki birbirimizi tanımıyormuş gibi her şeyi konuşalım. Ailemizden arkadaşlarımıza kadar. Yada neyi severiz neyi sevmeyiz en ince ayrıntısına kadar konuşalım.
-Tamam peki.
-Kızlara öncelik.
-Çok kötüsün Ege.Yanii şimdi annem kafe işletiyor babam öğretmen kardeşim Uzay var tanıyorsun zaten. Müzik dinlemeye, kitap okumaya, gece dolaşmaya bayılırım. Böyle işte sen anlat bakalım.
-Annem'in kendine ait bir butiği var orayı işletiyor babam mimar. İkizim Liya tanıyorsun zaten. Müzik dinlemeye bayılırım. Ayrıca yürüyüşe çıkmayı severim.
-Vayyy be
-Müzik zevkini bize sunar mısınız Mira hanım
-Tabiki. Yani koyu Tuğkan hayranıyımdır.
-Ciddi misin?
-Evet niye ki?
-Bende Tuğkan hayranıyım.
-Yani adam hayran olunmayacak gibi değil ki.
-Öhöhö yani yavaş Mira hanım. Tuğkan'dan soğutmayın beni.
-Neyse devam edeyim ben. İşte Tuğkan, Emir Can İğrek, Sancak, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Duman,Son Feci Bisiklet falan dinliyorum.
-Müzik zevklerimiz uyuşuyo o zaman.

Ege ile saatlerce sohbet ettikten sonra Uzay'ın eve geleceği saat geldiği için dönmek zorunda kaldık. Evin önüne geldiğimizde.

-Her şey için teşekkür ederim.
-Ne yaptım ki Ege?
-Ne mi yaptın. Beni dünyanın en mutlu insanı yaptın.
-Duygularımız karşılıklı Ege Aksoy.
-Öylemi Mira Aktaş.
-Neyse ben gideyim şimdi Uzay gelir.
-Tamam öyleyse. Akşama telefonun elinde olsun.
-Tamam. Görüşürüz Ege(m) Tabikide m ekini yüksek sesle söylemedim ldndşdşsndldms
-Görüşürüz Güzelim.

Ege'yi arkamda bırakarak eve girdim odama çıkıp üstümü değiştirdim. Tam yatağıma uzanacaktım ki kapının çalma sesiyle aşağıya indim.

-Kim o?
-Benim ablaa!
-Hoş geldin.
-Hoşbulduk ama çekil tuvalete gitmem gerekiyor.
-Yavaş yavaş düşeceksin!

Uzay koşarak içeri giderken kapıyı kapatıp odama geri döndüm. Bütün akşamım gayet normal geçmişti. Biraz ders çalışmıştım ayrıca bol bol Ege'yle konuşmuştuk. İşlerimi bitirip aşağıya annemlerin yanına indim. Önce mutfağa girdim bir tabağın içine meyveler koyup birde bıçak alıp salona geçtim. Annemle babamın ortasına oturup onlara meyve kesmeye başladım.

-Hayırdır kızım?
-Bişey yok annecim.

Meyveleri kesmeye devam ederken yavaş yavaş söze girmeye başladım. Aslında bunlar birazdan olacak zorlu sürecin ön hazırlıklarıydı.

-Annecim nasılsın iyi misin?
-İyiyim kızım sen nasılsın?
-İyiyim bende.
-Babacım sen nasılsın?
-İyiyim yavrum.
-iyi iyi Allah iyilik versin.
-Uzay yokmu?
-Odasındaydı en son.
-Hmm anladım.
-Söyle ne söyleyeceksen Mira!
-Şşeey ben diyorum ki.
-Eeeeee
-Şöyle haftasonu kafa dağıtmak için malum sınav haftasından çıktık. Bide üstüne sunuculuk falan.
-Eeeeee
-İşte bizim Liya'da dedi annemler şehir dışında evde yalnız kalmaktan korkuyorum gelin işte beraber hem kafa dağıtırız hemde şu programa çalışırız dedi.

Annem bişey demek için ağızını açtı. Ama hemen onu susturdum.

-Anne lütfen hemen hayır deme
-Ne zaman diyim?
-Yaa anne lütfen zaten derslerden beynim patlıyor bide şimdi üstüne sunuculuk ölüyorum valla .
-Ben bilmem babana sor.
-Hiç bana sorma kızım bu işlerle annen ilgileniyor.
-Anneciiiiiim.

Anneme elimden geldiği kadarıyla şirinlik yapmaya çalıştım ama çokta ümitli değildim.

-Ayak masajı yapayım mı sana annecim.
-İyi yap bakalım.

Anneme güzel bir ayak masajı yaptıktan sonra biraz daha dil döküp onları ikna etmiştim. Ayrıca yarın 1mayıs olduğu için okullar da tatildi. Sabah kahvaltıdan sonra gidecektim yani. Sabah geç kalmamak için çantamı hazırlayıp kendimi uykuya bıraktım.

Veee bir bölüm daha bitti:(

Evet yazar Tuğkan hayranı olduğu için karakterlerde Tuğkan hayranı olmak zorundaydı ldndşdnslnsldbflene

Bu arada final yaklaşıyor falan sanmayın yani elimde en az 12-13 bölüm var yani 40lı bölümlerde final gelir diye düşünüyorum;)

Bu arada bir beğeniyi çok görmeyin şu yazarcığa:)

Neyse bir sonraki bölümde görüşürük;)

Gece Mavisi🦋Where stories live. Discover now