Ellerine Sağlık

71 11 0
                                    

Selaaaaaam

Nabersiniz gençlik;)

Sizi bomba bir bölüm bekliyor

Ben  kaçtım hade;)

O kadar güzel uyudum ki anlatamam üzerimde biraz olsun yorgunluk yok. Yatağımdan kalkıp saate baktım. Saat 10.30 du. Hayret ben bu saatte uyandım. Vallahi anam görse alnımdan öper. Telefonumu cebime atıp sessizce odadan çıktım. Ev sessizdi galiba bizimkiler daha uyanmamıştı. İlk önce lavaboya girip yüzümü yıkadım. Saçımı da toplayıp lavabodan çıktım. Aşağı indim. Evde herkes uyuyordu. Olabilildiğince sessiz olarak mutfağa geçtim. Hadi bakalım başlayalım. Şimdi ilk önce biraz dolapları karıştırdım neyin nerde olduğunu görmek için. İlk olarak zaten ocağın üstünde duran çaydanlığa çay koyup ocağa yerleştirdim. Balkonda olan masayı hazırlamak için tabakları alıp dışarıya çıktım. Masayı kurduktan sonra dolaptan domates salatalık ve kahvaltılıkları çıkardım. Domatesleri ve salatalıkları kesip bir tabağa aldım. Kahvaltılıklarla beraber dışarı masaya çıkardım. Boş boş dururken aklıma annemle yaptığımız pankekler geldi. Hemen hamurunu hazırlayıp pankekleri yapmaya başladım. Sabahın ilk ışıkları mutfağa vurduğu için içerisi gayet aydınlıktı. Ben dalmış bir şekilde onları pişirirken öksürme sesiyle irkilip sesin geldiği yöne baktım.

-Öhöhöhöhö.
-Ege.
-Günaydın güzelim.
-Günaydın.
-Hayret benim uykucu sevgilim erkenden kalkıp bize kahvaltımı hazırlamış.
-Ege kaşınma istersen.
-Naparsın?
-Görmek istiyor musun?
-Evet.
-Pekala o zaman.

Arkamı dönüp kenarda duran kabın içindeki undan bir avuç aldım. Avucumu açmayarak Ege'nin yanına ilerledim. Ege bana meraklı meraklı bakarken avucumu tam yüz hizamda tuttum tabi Ege benden fazlasıyla uzun olduğu için elimle eğilmesini söyledim. eğilince avucumu açıp elimdeki bütün unu Ege'nin suratına üfledim.

-Böyle daha yakışıklı oldun bak.
-Hıııı öyle mi?
-Evet evet çok yakıştı sana.
-O zaman senide daha güzel yapalım madem.
-Yooo bence gerek yok.
-Yok yok yapalım.

Ege arkada duran kaptan un alınca ondan kaçmaya başladım tabi peşimden geldi ama benimki de zaman kazanmak yani. O oda benim bu oda senin koşarken en sonunda tekrar mutfağa dönmüştük ve ben köşeye sıkışmıştım.

-Ege bence anlaşabiliriz yani ne gerek var şimdi buna hem bak pankekler yandı onlara baksaydım.
-Yok yok bak sana çok yakışacak bu.
-Bak pankekler yandı.
-Bırak yansın zaten bir sürü yapmışsın.
-Ege!
-Kaçışın yok Mira'cım.
-Ege'm, Ege'cim bence anlaşabiliriz.
-Mira'm daha fazla zorlama bence kendini.

Tam bişey söyleyecekken yüzüme elindeki bütün unları üfleyince öylece kaldım. Şuan ikimizde unlar içinde birbirimize bakıyorduk. O kadar komik durumdaydık ki birden gülmeye başladık.

-Noluyor ya sabah sabah bu ne gürültü!
-Aynen ya uyku muyku bırakmadınız heee!
-Bu haliniz ne sizin!
-Ohaa!

Kızlara omuz silkip bilmiyorum anlamında başımı salladım. Şaşkınlıkla bize bakarken yanmakta olan pankeklerin altını kapattım.

-Gidin şu yüzünüzü temizleyin biz hallederiz Liya ile.
-Aynen gidin yıkayın şu yüzünüzü.
-Tamam.
-Pekala.

Ege'nin arkasından yavaş yavaş merdivenleri çıktım. Ege kendi odasına girdi. Bende odama çıkıp üstüme giyecek bişeyler aradım. Altıma gri şortumu giydim. Üstüme ise siyah ince askılı dar bir tişört geçirdim. Saçlarımda ki unu balkonda temizledikten sonra yüzümü yıkamak için aşağı indim. Yüzümü yıkayıp kızların yanına geçtim. Mutfakta kimse yoktu. Bahçeye çıktığımda 3'ü de masada oturmuştu. Benim geldiğimi görünce Ege bana baktı. Şuan varya acayip utandım kızlar öyle bir bakıyordu ki anlatamam yani ama utançtan yerin dibine girdim. Acaba şu bakışlarınızı keser misiniz Ege bey!

-Şükür yarabbim.
-Sonunda gelebildin yani.
-Ne var ya geldim işte.
-Bu arada ellerine sağlık.
-Sağol Liya'cım
-Ellerin dert görmesin yavrum.
-Sağol yavrum.
-Ellerine sağlık.
-Afiyet olsun.

Hep beraber eğlenceli bir kahvaltı yaptık. Güldük eğlendik bol bol konuştuk. Kahvaltı ettikten sonra masadakileri mutfağa taşıdık.

-Dışarı mı çıksak?
-Çok sıcak pişeriz.
-Aynen.
-Evde ne yapacağız peki?
-Bence biraz ders çalışabiliriz!
-Miraaa!
-İyi be çalışmayın ders falan.
-Siz düşünün bende soğuk bişeyler getireyim.
-Tamamdır.
-Çalıştır kafanı Arya.
-Yok valla aklıma bişey gelmiyor.
-Kutu oyunu falan oynasak?
-Akşam oynarız çok sıcak şuan çekilmez oyun.
-Doğru dedin.
-Havuza girin kızlar.
-Havuz mu?
-Evet yani hava sıcak dediniz serinlersiniz en azından.
-Mantıklı.
-Bravo be enişte.

Liya gelince Ege'nin fikrini onada söyledik. Sonra hazırlanmak için odalarımıza çıktık. Neden aldığımı hiçbir şekilde bilmediğim bir şekilde valizimde bikinilerimi buldum. Hangi kafayla koymuşum acaba bunları valize. Üst kısmı bordo alt kısmı ise siyah bir takım getirmiştim. Mayolarımı giyip üstüme ince beyaz uzun tişörtümü giydim.
Saçımı üstten at kuyruğu yapıp aşağıya indim bahçeye çıktığımda Ege'nin masada oturduğunu gördüm. Telefonuyla uğraşıyordu. Ona doğru yürüyünce beni farketmiş olacaktı ki kafasını kaldırıp olduğum yere baktı. Hızlıca yanına yürüdüm.

-Annen aradı az önce.
-Tamam arıyayım o zaman ben.

Masadan telefonumu alıp uzaklaştım. Annemi arayıp açmasını bekledim.

-Alo anne aramışsın görmemişim.
-Heh kızım napıyorsun?
-İyi işte annecim kızlarla oturup sohbet ediyoruz falan siz napıyorsunuz?
-İyiyiz annem bizde.
-Bir sorun mu var anne?
-Kızım Teyzeni doğuma almışlar!
-Ne!
-Sancısı gelmiş apar topar hastaneye kaldırmışlar.
-İyimiymiş bari?
-İyi iyi merak etme sen. Biz şimdi yola çıktık bir kaç saatte İstanbul'da oluruz Uzay evde ben Arya'nın ailesiyle konuştum beraber bize geçin bu akşam çok geç olmadan tamam mı?
-Tamam annecim benide haberdar edin merakta kalmayayım!
-Tamam kızım biz 3-4güne döneriz. Hadi Allah'a emanet.
-Sizde annecim. Hayırlı yolculuklar.
-Sağol kuzum.

Bir bölümümüz daha bitti arkadaşlar

Evet bu bölüm nasıldı bakalım?

Çok güzel bölümler var kafamda hadi gene iyisiniz dlndlsşqsöqlsşd

Neyse bir sonraki bölümde görüşük;)

Gece Mavisi🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin