Cenaze

69 9 3
                                    

Selaaaam ben geldim:)

Artık üzücü bölüm yazmaktan sıkıldım:(

Napıyorsunuz bakim?

Okullar 1ay daha ertelenmiş dödödmşsmdls net bir ay daha ertelencek diyemleri buraya alabilir miyim ödmdlfmlemflf

Neyse kaçtım ben;)

Annemin zorla yaptırdığı kahvaltıdan sonra kalkıp amcamlara gittik. Halamlar,Teyzemler ve Dayımlar Hep beraber mezarlığa gittik. Annem yanında getirdiği siyah şalı benim başıma taktı. (Bu arada Mira'nın annesi tesettürlü.) Uzay'ın koluna girip yürümeye başladık. (Bu cenaze olayına pek girmedim. Siz girmişim gibi sayın dksndls)
Babamı defnettikten sonra. Herkes yavaş yavaş dağıldı. Ailedekileride zorla yolladık. Annemlerden de rica edip babamla yalnız kaldık. Burnumu çekerek toprağa oturdum. Elimi toprağın üzerinde gezdirdim.

-Baba. Bak ben geldim. Üşümüyorsun dimi. Sen üşüme babam. Üşürsen bizde üşürüz. Seni çok özledik baba. Sen niye gittin ki. Beni kim koruyacak peki? Hani benim koruyucu meleğim. Hani benim babam. Sana biraz kızgınım evet bizi bırakıp gittin. Peki biz baba ne kadar perişanız görüyor musun?

Ağlamaktan konuşamaz hale gelmiştim. Etrafta sadece benim hıçkırıklarım ve bağırışlarım vardı.

-Niye bırakıp gittin baba! Niye! Görmüyor musun halimizi. Tamam sen unut Bunları boşver söylememişim gibi davran. Benim sana özür borcum var. Özür dilerim baba. Özür dilerim. Çok özür dilerim her şey benim suçum. Keşke o gece evden ben çıksaydım. Ben binseydim o arabaya. Ben ölseydim. Keşke.

Tekrar sustum. Sadece toprağı okşayıp durdum. O sırada duyduğum şimşek sesiyle irkildim.

-Bak baba! Korktum. Hep sana gelir sarılırdım. Bak şimdi şimşekler çakıyor. Ben kime gideyim.

Bir daha şimşek çaktığında iyice korktum.

-Ben gidiyorum babacım. Biliyorsun kızın korkar böyle şeylerden. En yakın zamanda yine gelicem. Kendine iyi bak babacım.

Gözyaşlarım yavaş yavaş yüzüme düşen yağmur damlalarıyla karışıyordu. Yavaşça mezarlıktan çıktım. Arabamı evin önündeki yere park ettim. Sokağın sonundaki o her şeyin yaşandığı banka doğru götürdü ayaklarım beni. Yağmur şiddetini iyice arttırmıştı. Öylece banka oturup etrafı izledim. Ara sıra şimşek çaktığında ne kadar korksamda kendime sığındım. Bundan sonra kendime sığınmak zorundaydım. Sadece yağmur danlalarının sesi varken arkadan duyduğum melodiye odaklandım.

Hiç bitmez sanmıştım
Kusursuzsun diye inanmıştım
Artık ne sana ne de bir başkasına
İnanamıyorum. Dedi Tuğkan.

Ege ile şarkımızdı bu. Kendimi tutamayıp hıçkırıklarımın arasında şarkıyı söylemeye başladım.

Aşk bir savaş değildi savaştık
Düşünmeden ihanete bulaştık
Aşk bir savaş değildi savaştık
İstemeden ihanete bulaştık

Nasıl geldik yıprana yıprana bugüne
Yapamıyorum ben böyle
Daha da uzamadan git

Ne istiyorsan, al götür yanında bırakma
Bana lazım olan ne varsa
Canımı yakmadan git

Nasıl geldik yıprana yıprana bugüne
Yapamıyorum ben böyle
Daha da uzamadan git

Ne istiyorsan, al götür yanında bırakma
Bana lazım olan ne varsa
Canımı yakmadan git

Aşk bir savaş değildi savaştık
Düşünmeden ihanete bulaştık
Aşk bir savaş değildi savaştık
İstemeden ihanete bulaştık

Nasıl geldik yıprana yıprana bugüne
Yapamıyorum ben böyle
Daha da uzamadan git

Ne istiyorsan, al götür yanında bırakma
Bana lazım olan ne varsa
Canımı yakmadan git

Nasıl geldik yıprana yıprana bugüne
Yapamıyorum ben böyle
Daha da uzamadan git

Ne istiyorsan, al götür yanında bırakma
Bana lazım olan ne varsa
Canımı yakmadan git...

Şarkı bittiğinde içimdeki acı daha da çoğalmıştı. Günlerdir içimde bastırmaya çalıştığım Ege'ye olan aşkım tekrar alevlenmişti. Ağlamaktan önümü göremez hale gelmiştim. Yanıma biri oturmuştu. Ama göremeyecek kadar gözlerim bulanıktı. Yağmur hafiflemeye başlamıştı. Gözlerimi silip yanıma kimin oturduğuna baktım.

-Ege?
-Söyle güzelim.
-Ne işin var burda?
-Yağmuru görünce dayanamadım ayrıca seni çok merak ettim telefonlarıma bakmıyorsun mesajlarıma görüldü bile atmıyorsun.
-Telefonum kapalıydı.
-Neler oluyor Mira?
-Eege bben.
-Evet sen?
-Ege ben ayrılmak istiyorum!
-Ne?!
-Duydun işte!
-Mira sen ne saçmalıyorsun! Hani hiç bırakmayacaktık birbirimizi!
-Olmaz Ege düzeltemeyeceğimiz hatalar yaptık! Diyip devam ettim
-Her şey benim yüzümden onun şey bizim yüzümüzden Ege niye anlamıyorsun artık olamayız biz!
-İkimizde üzüleceksek niye böyle devam ediyoruz herkes hata yapar Mira.
-Çünkü biz bazılarını gerçekten üzdük artık üzülme sıra bizde. Seni çok seviyorum. Hep seveceğim.

Hızlıca banktan kalkıp yürümeye başladım gözyaşlarım tekrardan hızlanmaya başlamıştı.

-Gitme Mira! Gitme!
-Seni çok seviyorum. Bir gün bu kararından vazgeçerde geri gelirsen kapım sana her zaman açık çünkü bilirsin herkes bir gün evine döner.

Söylediği cümleyle olduğum yere çakıldım ayaklarım benden izinsiz bir şekilde Ege'ye koştu. Ege'nin yanına gidince sıkıca sarıldım ona. Gözyaşlarım gözyaşlarına karışıyordu. Parmaklarımın ucuna kalkıp gamzesinden öptüm onu.

-Seni seviyorum Ege Aksoy. diye fısıldadım
-Seni seviyorum Mira Aksoy.

Dediği şeyle gülüp ondan uzaklaştım hızlı adımlarla eve döndüm. Ondan uzaklaştıkça
içime daha da üzüntü düşüyordu. Eve girince doğrudan odama girdim. Dolaptan telefonumu çıkarıp telefonu açtım. Rehberden Arya'yı bulup hemen aradım.

-Arya ben çok kötüyüm.
-Hayır öyle bişey değil.
-Evdeyim.
-Tamam bekliyorum.

Yatağıma uzanıp gözyaşlarımı serbest bıraktım. Hayatımdaki değer verdiğim herkes kayboluyordu. Peki tamam Ege'den ayrılmak isteyen benim ama bu onu sevmediğim anlamına gelmez. Babam ikimizin arasındaki şey yüzünden o kazayı yapmıştı. Her ne kadar inkar etselerde bu olaydaki suçlu bizdik ve cezamızı çekmek zorundaydık.

Eveet bölümümü sona ermiştir:(

Bölüm nasıldı kuzular?

Şimdi ben buraya bütün karakterlerin resimlerini bırakıyorum unutan varsa falan ksnsjensjsmks

Şimdi ben buraya bütün karakterlerin resimlerini bırakıyorum unutan varsa falan ksnsjensjsmks

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ege ile Mira'nın ayrılmasına üzülenler derneği🖐🏼

Neyse bir sonraki bölümde görüşürük;)

Gece Mavisi🦋Where stories live. Discover now