İlk Öpücük

49 9 0
                                    

Selaaaaaaaams

Nabünüz gençlik?

Bana pek uymayan bi bölüm yazdım ama bakalım ldnslsbslndşs

Neyse belki ilerleyen saatlerde bi bölüm daha atarım bilemiyorum-_-

Votelerinizi alabilir miyim🤭❤️

Ben kaçtım;)

-Ege burası harika.
-Beğenmene sevindim.

Ege'nin yanındaki koltuğa oturup ayaklarımı uzattım. Ege gülerek yanımdan kalkıp mutfağa geçti. Birkaç dakika sonra beni çağırınca yattığım yerden kalkıp yanına gittim.

-Mira!
-Geldiiim.

Mutfağa girince kurulmuş masayı görünce karnımın aç olduğunu hissettim.

-Vaaaov düştüm şuan.
-Hadi gel soğumasın.
-Hemen geldim.

Ege'nin yanındaki yerime oturup tabağıma odaklandım. Ege gülerek beni izlerken ağızımdaki lokmamı yutup ona dik dik baktım.

-Neye gülüyon?
-Sana.
-Niye?
-Bir insan hem bu kadar şapşal hemde bu kadar güzel nasıl olur ona gülüyordum.
-Şapşal kısmını iltifat olarak kabul ediyorum Ege'cim.

Ege burnumu sıkıp yemeğine devam etti. Yemeğimizi bitirince tabakları yıkamak için kollarımı sıvadım. Köpükle savaşırken belimde hissettiğim ellerle irkildim.

-Ben hallederdim sonra.
-Elimemi yapışacak ayrıca Tülay sultanın hergün rutin olarak yaptırdığı şeyler.
-Peki madem.

Ege'ye önümü dönüp elimdeki köpüğü burnuna sürdüm. Ben ona gülerken oda bana aynısını yaptı. En sonunda ben pes edince üzerime baktım. Üstümdeki tişört baya ıslanmıştı. Ege'nin verdiği tişörtü geçirip aşağıya indim.

-Olmuş olmuş.
-Eh biraz büyük ama yapacak bişey yok.
-Sen böylede güzelsin.

Kızardığım için kafamı yana çevirdim.

-Oy benim küçük domatesim.
-Yaaa Ege!
-Hadi gel terasa çıkalım.

Çantamı alıp Ege'nin peşinden yukarıya çıktım. Terastaki koltuklardan birine oturup Ege'ye döndüm. Çantamdan çıkardığım paketle beraber dudaklarımı araladım.

-Ege'm. Sevgilim. Deniz gözlüm. Gözlerimi ne zaman gözlerinden çeksem dünya koca bir kara bulutun içine giriyor, ta ki gözlerimi tekrar gözlerine kavuşturana dek. Sen olmasan ne yapardım diye düşünüyorum bazen. Sen olmasan günlerim hep aynı geçerdi, gülmek nedir unutur, mutluluk nedir bilmez, gerçek sevginin hissettirdiği o güzel duyguları hiç tadamazdım. Sen bana bu dünyada kazandırılan en büyük nimetsin. Dünya seninle güzel Ege'm, yaşamak seninle güzel. Seni severek geçireceğim bir sürü yılımız olsun.

Ege gözleriyle adeta beni susturunca ellerimi tuttu. Yavaşça dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.

-Gökyüzü kapkaraydı, ta ki sen gelip aydınlatana kadar benim Gökyüzüm olana kadar. Yaşantıma dahil olmanla birlikte, gökyüzünde parlayan en güzel yıldızım oldun. Güneş sen varsın diye bu kadar parlak. Gökyüzünde beliren yıldızlar kadar fazla sana olan aşkım. Her zaman içimi ısıtan sıcak gülümsemendeki gamzeler hala karşımda duruyor ilk günkü gibi ve ben hala ilk günkü kadar taze hissediyorum kendimi. Senin nefes alışını bilmek bile bana güç veriyor. Beni bu kadar güçlü yapabildiğin için sana binlerce kez teşekkür ederim. İyi ki varsın iyi ki yanımdasın.

Ege sözlerini bitirince mest olmuştum. Beraber kafamızı gökyüzüne çevirdik. İkimizde o an kayan yıldızı görünce birbirimize döndük. Ege bana iyice yaklaşınca yavaş yavaş gözlerimi kapattım. Dudaklarımın üzerinde Ege'nin dudaklarını hissedince içim adeta alev topuna döndü. İlk öpücüğümü sevdiğim adama vermiştim. Dudaklarını benimkilerden ayrılınca alnını alnıma yasladı. Utancımdan yerin dibine girebilirim şuan.

-Seni seviyorum.
-Seni seviyorum.

Yüzümü yerden çekip Ege'nin parlayan masmavi gözlerime diktim. Elinde tuttuğu kırmızı kutuyu bana uzattı.

-Bu ne?
-Bilmem bak bakalım neymiş.

Kutuyu tam önüme koyup kapağını açtım. Kutunun içinden önce led ışıklarla süslenmiş küçük küçük Ege ile benim fotoğraflarım vardı. Hepsine bakıp gülümsedim. Çoğu benden habersiz çekilmişti. Fotoğrafları kenara koyup altındakilere baktım. Bir kar küresi ve bir kutu daha vardı. Kar küresini elime alıp içine baktım. Normalde kar kürelerinde adı üstünde kar taneleri ve soğuk bir ortam olurken bu kar tanesi deniz kenarındaydı. İçinde kum renginde tanecikler ve 2tane figür vardı. El ele tutuşmuş öylece denizi izliyorlardı. Yanlarındada 2köpek. Bizdik resmen bu hayranlıkla izlediğim Kar küresini bırakıp diğer kutuyu açtım. Açar açmaz içindekileri görünce şaşkınlıkla gözlerim açıldı.

-Şaka?
-Eh bu çikolataya bayıldığını bilmeyen yok heralde.

Elimdeki kutu en sevdiğim çikolatayla doluydu. Dudaklarımı büzüp Ege'ye döndüm.

-Hep kilo alayım diye yapıyorsun dimi bunları.
-Allahım sen bu kızın içine ne koydun?
-Tamam ya! Şaka yaptım.

Çantamdan Ege'nin hediyesini çıkarıp ona uzattım. Ege takmam için bana verince saat ile bilekliği koluna geçirdim.

-Çok sade oldu ama.
-Buna bile gerek yoktu bana en güzel hediye sensin zaten.
-Yavaş Ege bey bizde de kalp var yani.
-Kalbin sahibi benim sorun yok.
-Pisliksin Ege.

Ege ile biraz daha vakit geçirdikten sonra arabaya binip eve döndük. Bizim evin önüne gelince arabayı durdurdu Ege.

-Eh gideyim ben o zaman.
-Gitmesen?
-Beni 1hafta görmemeye razıysan olur.
-Yok tamam tamam git sen.
-Bu kadar çabukta pes etme be.
-Ben böyleyim kardeş beğenirsen.
-Beğendim kardeş.
-Bu gece için çok teşekkür ederim.
-Asıl ben teşekkür ederim. Hayatıma girdiğin için. Beni aşka inandırdığın için.
-Seni çok seviyorum Ege Aksoy.
-Seni çok seviyorum Mira Aktaş.
-Görüşürüz o zaman.
-Görüşürüz.
-İyi geceler.
-İyi geceler güzelim.

Arabadan inip sessizce yukarıya çıktım. Saatime baktığımda 12'ye 2dakika kaldığını gördüm. Koşarak merdivenleri çıkıp kapıyı açtım. Salona uçup anneme saati gösterdim.

-Afferin şimdi çık yukarıya elini yüzünü yıka hayde.
-Peki anacım.

Bu bölümde burada bitmüş:(

İlk öpücüğüde verdik püüüü

Bölüm nasıldı kuzular?

Neyse ben şimdilik gidiyorum:)

Bir sonraki bölümde görüşürük;)

Gece Mavisi🦋Where stories live. Discover now